Ama Şimdi, kamburu ve yamuk ayağını geri koyabiliriz. | Open Subtitles | سنحتفظ بهذا، لكن الآن نستطيع أن نضع الحدبة والقدم العرجاء مرة أخرى |
Şimdi, soldaki kolonun yan kısmından başlayacağız. | Open Subtitles | الآن نستطيع تعبئة الحدود الجانبية للقولون المشبك |
Şimdi güvenli bir şekilde ana kapıdan kaçabiliriz. | Open Subtitles | الآن نستطيع الهرب بأمان من المدخل الرئيسي |
Artık bu yapıyı ilginç şekillerde kurcalayabiliriz. | TED | و الآن نستطيع آن نبدا ببحث البنية بطرق مثيرة للاهتمام. |
Artık dünyanın, keşfedilmeyi bekleyen harika şeylerle dolu mükemmel bir yer olduğunu görebiliriz. | Open Subtitles | الآن نستطيع رؤية العالم على حقيقته مكان جميل مليء بالأشياء الرائعة التي تنتظرنا لنجربها |
Belki Şimdi hepimiz bunu konuşabiliriz. | Open Subtitles | ربما الآن نستطيع جميعا أن نجد بعض التقارب. |
Fakat Şimdi, hayatımızı şekillendiren bir çok şeyi bu görünmeyen dünyaları görebiliriz. | Open Subtitles | لكننا الآن نستطيع خطف نظرة على ذلك العالم الأشمل، العالم الخفي، ونرى الوسائل الكثيرة التي تُشكّل حيواتنا. |
Ama Şimdi bunları arkamızda bırakabilir, eskiden nasılsak yine öyle olabiliriz. | Open Subtitles | ولك الآن نستطيع نسيان ذلك, والعودة إلى وضعنا السابق. |
Şimdi 12. Mıntıka'dan gelen talihsiz âşıklar olayını yutturabilirim. | Open Subtitles | الآن نستطيع أن نعلن عن العاشقين في مقاطعة 12 |
Eğer Şimdi fasulyeyi kullanırsak sorunsuz bir şekilde kaçabiliriz. Hayatta kalırız. | Open Subtitles | إذا استخدمنا حبّة الفاصولياء الآن نستطيع الهروب حتماً و سننجو |
Eğer Şimdi çıkarsak, oraya gidip kapıda kamp yaparız ve en önden yer bulabiliriz. | Open Subtitles | إذا غادرنا الآن نستطيع التخييم أمام المكتبة |
Geliyor. Karıştırıyor. Şimdi fırına verebiliriz. | Open Subtitles | ها هو آتي أنه يقوم بالخلط الآن نستطيع أن نقوم بخبزها الآن ما الخطب؟ |
Şimdi oldu. | Open Subtitles | حسناً، الآن نستطيع أن نكمل حديثنا |
Şimdi bir akşam yemeği partisi yapabiliriz. | Open Subtitles | الآن نستطيع القيام بحفلة عشاء. |
Şimdi yumurtalı sandviçimizi yiyebiliriz. | Open Subtitles | الآن نستطيع ان نأكل بيض الموبى موفين |
Tabi, Şimdi soğanları da sipariş edebiliriz. Sabrina soğanlardan nefret eder. | Open Subtitles | بالطبع، الآن نستطيع أن نطلب بالبصل - سابرينا) تكره البصل) - |
Artık masalara resim çizmek yerine gerçek tuzlu kraker koyabiliriz. | Open Subtitles | الآن نستطيع توفير بسكويت حقيقي بدلَ طلاءها على المنضدة |
Biraz uğraştırdı ama Artık indirebiliyoruz. | Open Subtitles | تطلب بعض الجهد لكننا الآن نستطيع تحميل الملفات |
Artık birbirimizi görüp duyabiliriz. | Open Subtitles | الآن نستطيع جميعًا رؤية وسماع بعضنا البعض. جميل، صحيح؟ |
Tamam mı? Artık yediklerimizi sindirebiliriz. | Open Subtitles | إذاً الآن نستطيع أن نهضم طعامنا |
Böyle davranmaya Artık son verebiliriz. | Open Subtitles | الآن نستطيع أن نتوقف عن التظاهر |