"الآوان" - Translation from Arabic to Turkish

    • geç
        
    • zamanı
        
    • işten
        
    • - Çok
        
    • geçene
        
    • için çok
        
    Her şey ancak burada, artık çok geç olduğunda açığa çıkar. Open Subtitles , كل شىء يتضح هنا فقط .عندما يكون قد فات الآوان
    Kendimizi ülkenin iki ayrı ucunda bulabiliriz. O zaman çok geç olur. Open Subtitles يمكن أن نكون في جهات مختلفة من البلاد سيكون قد فات الآوان
    Daha çok, bulduğum şeyi geç olmadan Dr. Blake'e iletmekle ilgileniyorum. Open Subtitles أنا مهتم أكثر بإخبار الدكتور بليك عما وجدته، قبل فوات الآوان
    Ve zamanı geldiğinde doğum kontrolü de istiyorum, soru sormak yok. Open Subtitles وعندما يحين الآوان اريد وسائل تنظيم الحمل ودون طرح أية اسئلة
    İş işten geçtikten sonra yaptığın hataları anlamak çok kolay. Open Subtitles لطالما كان إدارك خطأك بعد فوات الآوان أمراً سهلاً ..
    Belki çok geç oldu ama, dersimi aldım ama şuan ailemi düşünüyorum... Open Subtitles تعلمــت درسي رغم أنه قـد فات الآوان إلا أنني الآن أفكـر بعائلتـي
    Veri kontrol odasındaki bilgileri almak için çok geç değil. Open Subtitles لم يفت الآوان للحصول على .المعلومات من وحدة التحكم بالبيانات
    Siz, biyolüminesansın gücünü anlamayı çok geç öğrenen okyanusun dibindeki çoğu canlıdan sadece birisiniz. TED أنت واحد من بين كثير من المخلوقات فى عمق المحيط الذى يتعلم ولكن بعد فوات الآوان أن يقدر قوة الضيائية الحيوية.
    Neyse ki çok geç olmadan bunu düzeltecek zamanı oluyor. TED لحسن الحظ، كان لديه متسع من الوقت ليصحح ذلك قبل فوات الآوان.
    bu tehlikenin farkına varılmadan öncede, çok geç kalınmıştı çözüm için TED لذا فقد فات الآوان لتجنب الكارثة وقد يكون بأنه فات الآوان لتجنب الكارثة حتى قبل أن يعرف احد بقدومها.
    Bu tarz birçok toplantıya katıldım. Ve oraya gelinceye kadar, bilgiyi kullanmak için çok geç oluyor. TED لقد حضرت الكثير من هذه الإجتماعات. وفي تلك المرحلة، يكون قد فات الآوان لإستخدام البيانات.
    Çok geç! Kızılderili kadınları ağıtlar yakacak. Open Subtitles فات الآوان، فات الآوان العديد من السيدات سينشدون اغنيه الحرب
    Siz de eğlendiniz, Mösyö. Çok geç olmadan gidin. Open Subtitles لقد استمتعت بما يكفي يا سيدي من الأفضل أن تغادر قبل فوات الآوان.
    ...benim sana gelip karşı çıkmamı ve çok geç olmadan her şeyi bitirmen için yalvarmamı beklemez miydin? Open Subtitles ألا تتوقع منى أن أعترض وأتوسل إليك أن تنهى العلاقة بها قبل فوات الآوان
    Artık çok geç. Nakil imkanı kalmadı. Open Subtitles لقد فات الآوان لا توجد وسيلة متاحة لنقله
    Herkesin büyüyüp bir profesyonel gibi davranmasının zamanı geldi. Open Subtitles لقد آن الآوان للجميع أن ينضجوا و أن يعملوا باحتراف
    Bu herifin yeni bir hatun bulma zamanı geldi. Open Subtitles آن الآوان لأن يحصل هذا الرجل على سيدة جديدة
    Ama iş işten geçmeden onları göremeyiz. Open Subtitles .لكننا لن نعرف عن وجودها شيء إلا بعد فوات الآوان
    Sadece ben kapının dışına çıktım diye böyle arkadaşça gitmememi istiyorsun yani iş işten geçene kadar bir şey yapmıyorsun. Open Subtitles لأنّي خارج المنزل فحسب، تريد منّي أخيراً أن أتوقف. يبدو وكأنُكَ لا تقوم بالفعل إلاّ بعد فوات الآوان.
    - Hata yaptım. Seni ölüme terketmemeliydim. - Çok geç. Open Subtitles ـ لقد كانت غلطة، ما كان يجب تركك هناك ـ لقد فات الآوان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more