Lütfen şu dondurmayı şu anda yeme. Tamam başlıyoruz, hadi duyalım. | Open Subtitles | من فضلك لا تأكل هذ الآيسكريم الآن حسنًا، هانحن ذا دعنا نسمعها |
Bana en çok sevdiğim dondurmayı sormak gibi bir şey bu. | Open Subtitles | حسناً، إن هذا سؤال بسيط مثل ماهو الآيسكريم المفضّل لدي؟ |
İnternette okumuştum kemoterapi vücuttaki suyu azaltıyormuş buzlu şekerler de yardımcı oluyormuş. | Open Subtitles | لا , لقد قرأت على الأنترنت بأن الكيمياء ستجففك تماما ً والشئ الوحيد الذي سوف يساعدك هو الآيسكريم |
Ama yalnızca bir seferlik. Parayı dondurmaya harcayamayız. | Open Subtitles | هذه هي المرة الأخيرة ,لدي الكثير من الأمور الأهم من الآيسكريم لأصرف نقودي عليها |
Nereden aldığını söylersen kolunun altına sakladığın dondurmalı sandviçleri görmezden geleceğim. | Open Subtitles | لو أخبرتني من أين جلبتها سأتغاضى عن الآيسكريم المخبئ تحت أباطك ، حسناً؟ |
Dondurmanı yalamaya geldin o zaman. | Open Subtitles | أنت هنا فقط لتلعق هذا الآيسكريم |
Geçen akşam bir kutu çikolatayı aldım ve bir kase dondurmanın içine batırdım. | Open Subtitles | ذات ليلة أخذت لوح شوكولاته وغطستها وسط وعاء من الآيسكريم |
Wyatt Earp'ün İçtiği Yer! Wyatt içki içmezdi, dondurmayı tercih ederdi. | Open Subtitles | ولكن "وايت إيرب" لم يكن يحب الشراب كان يفضل تناول الآيسكريم |
Sorduğumda insanların söylediği ilk şey, "dondurmayı seviyoruz" oluyor. | Open Subtitles | عندما اسأل، أول شيء يقولونه الناس هو "أحب اعواد الآيسكريم" |
İçinde ne olduğunu sormadan bütün dondurmayı yiyen oydu. | Open Subtitles | ذلك الآيسكريم بدون أن يسأل عن مكوناته |
İçinde bir şeyler olan her dondurmayı severim. | Open Subtitles | احب اي نوع من الآيسكريم محشو به اشياء |
Ben çubuklu dondurmayı çok severim. | Open Subtitles | أحب اعواد الآيسكريم |
Annem bizimle kamyonete kadar gelir, dondurmayı ikiye böler ve son yemekteki İsa gibi bize verirdi. | Open Subtitles | ستخرج أمي معنا إلى الشاحنة وستكسر أعواد الآيسكريم إلى نصفين وتعطيه لنا مثل المسيح في العشاء الآخير *اللوحة الشهيرة لـ ليوناردو دافنشي* |
Bol miktarda buzlu şekere ihtiyacım olacak diyebiliriz. | Open Subtitles | دعنا نقل بأنني احتاج الى الكثير من الآيسكريم |
- ...buzdolabından da 2 tane buzlu şeker alabilirsin. | Open Subtitles | -ويمكنك أكل إثنان من الآيسكريم الموجود بالمبرّد |
Öyleyse buzlu şeker getireyim. | Open Subtitles | اذن , يجب ان احظر لكِ بعض الآيسكريم |
Pekala. Galiba biraz dondurmaya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | اعتقد أننا نحتاج قليلاً من الآيسكريم |
- Biraz dondurmaya ne dersin? | Open Subtitles | -ماذا عن بعض الآيسكريم |
Bir keresinde mutfakta donmuş... bir dondurmalı keki keserken. | Open Subtitles | وسأقول لك في المطبخ عندما نقطع كعكة الآيسكريم |
Bu dondurmalı bir pasta. | Open Subtitles | إنها كعكة الآيسكريم |
Dondurmanı getirdim! | Open Subtitles | -أحضرت لك الآيسكريم |
Bay de Luca, en sevdiğin dondurmanın ne olduğunu öğrenmek istiyor? | Open Subtitles | يريد السيد (دي لوكا) معرفة نكهة الآيسكريم المفضلة لديك ؟ |
dondurma yiyebilirsin ya da sahne sanatları kampında bir hafta geçirebilirsin! | Open Subtitles | .. يمكنك الحصول على الآيسكريم أو تقضين أسبوعاً في مخيّم الفن |
Dondurmamı kanepede, bir kasenin içinde yemekten memnunum. | Open Subtitles | وانا سعيدة بأن آكل الآيسكريم على الأريكه من صحن . |