Toksik duman solunması sonucu ölen bir grup insan mı? | Open Subtitles | مجموعة من الحزانا الذين فقدوا أناسا يستنشقون الأبخرة السامة ؟ |
Bu duman, bira kadar eğlenceli değil. | Open Subtitles | هذه الأبخرة ليست بمتعة البيرة صحيح أنني دائخ ومتوشوش |
Sonra sıcaklık düştü ve havadaki buhar yoğunlaşarak yeryüzünün en büyük su baskınlarını oluşturdu. | Open Subtitles | الذي احترّ تحت ضغط لأكثر من 700 درجة ثم بردت النار وتكثفت الأبخرة |
Peki, kahinlerin hepsi bu buharı çekiyor mu? | Open Subtitles | لكن العرافين جميعهم يستنشقون الأبخرة صحيح ؟ |
Yayılan sülfürlü gaz ve fokurdayan sıcak göletler yüzeyin hemen altındaki gücün göstergesi. | Open Subtitles | الأبخرة الكبريتية والبِرك الفقاعية الساخنة تُوحي بمقدار القوة أسفل السطح تماماً. |
Patlamadan sağ kurtulursak bile zehirli dumanı soluyacağız. | Open Subtitles | إذا نجونا من الإنفجار الأبخرة السامة ستذيب رئتيك |
İçeride atomlar, buharlar ya da ona benzer nükleer şeyler olabilir. | Open Subtitles | قد يكون مليءٌ بالذرّات و الأبخرة النووية و أشياء أخرى نووية |
duman yüzünden ölmemek için motoru kapatsan iyi olur. | Open Subtitles | الأجدر أن تطفئ المحرك قبل أن تقتلنا هذه الأبخرة |
İşte oldu! duman biraz dağılırsa daha net görebiliriz. | Open Subtitles | هذه هي, لقد حركتُ الأبخرة قليلاً سيعطينا ذلك رؤية جيدة |
İçine çeker çekmez, duman etkisini göstermiş. | Open Subtitles | بينما يستنشق دخان السيجارة ، يقوم بتنشيط الأبخرة |
duman kilitteki çivileri düşürecek. Dinle şimdi. | Open Subtitles | ستشوّه الأبخرة الدبابيس في المزلاج، إستمع فحسب. |
İlk kez öğreniyorduk patlamadan sonra, şeyden önce...şey...duman öldürücü dumandan önce ölümcül ısı vesaire şeyler bize ulaşabilirdi. | Open Subtitles | كنا نتباحث ولأول مرة اللحظات التي ستمر علينا بعد الإنفجار مباشرة قبل أن تصل إلينا الأبخرة، الأبخرة القاتلة واللهيب وما شابه |
Biri duman bölmesindeki sıcak plakayı açık bırakmış. | Open Subtitles | شخص ترك الطبق الساخن على غطاء الأبخرة |
Ow! ve buhar, türbinleri çalıştırarak enerji üretiyor. | Open Subtitles | وتوربينات الأبخرة تولّد الطاقة |
Kusura bakmayın, kızım buhar çekiyor da. | Open Subtitles | آسف، ابنتي كانت تستهلك الأبخرة |
buhar çekmek mi dediniz? - Bana güç veriyor. | Open Subtitles | -قلتِ بأنكِ تستهلكين الأبخرة ؟ |
Ve... ah evet zehirli buharı solursan ölürsün. | Open Subtitles | . نعم إياكم أن تستنشقوا الأبخرة السامة وإلا ستموتون |
Yani, bazen kimyasalların buharı gözeneklerden sızar kafanı kötü etkiler... | Open Subtitles | أعني أحياناَ الأبخرة الكيميائية تتسرب في مساماتك |
Evet, boya sadece saçlarını renklendirmekle kalmıyor, yayılan gaz da olanları hafızandan siliyor. | Open Subtitles | نعم ، الصبغة لا تلوّن شعرك فحسب لكن الأبخرة المتصاعدة تمحو الذكرى من رأسك |
Şu dumanı görüyor musun? | Open Subtitles | أترى هذه الأبخرة ؟ |
Bu odadaki buharlar çocukların akciğerlerine çok zararlı. | Open Subtitles | الأبخرة في هذه الغرفة قد تسبب ضرراً لرئة الطفل |
Onu o gazlarla birlikte kapattığımı bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم بأنّي أغلق عليها بالداخل مع الأبخرة السامة |