Michael'dan çıkan mermiler ile kulelerin çevresinde bulunan silah eşleşmiş. | Open Subtitles | الرصاصه من خلال تطابق مُسدس مايكل الذي استردهُ من الأبراج |
DR: Evet, kulelerin üzerine düştüğü bina. | TED | ديفيد روكويل: صحيح، الأبراج التي انهارت |
Burçlar, bir şekilde kendimizi tanımlamanın en ilkel yollarından biri. | TED | إن من أبسط الأشياء التي تظهر كينونتنا، أشياء مثل الأبراج الفلكية. |
Sürekli binalara, kreşlere, kulelere bomba konuluyor, sürekli savaş tehlikesi var. | Open Subtitles | دائما ما تكون هناك قنابل تحت المساكن ورياض الأطفال, وتحت الأبراج |
Ülkede kaç tane böyle kule var, haberin var mı? | Open Subtitles | هل تخيلت حتى كم من الأبراج في هذه البلاد ؟ |
İşte burada görüyorsunuz -- bu -- kulelilerin bir tür röntgeni -- kuleler tamamen müteahhit tarafından karar verildi. | TED | حتى هنا يمكنكم أن تروا أن هذه هذا , نوع من الأشعة السينية , الأبراج هي تماما المطور يحركها. |
"Yirmi kadar olduğunu söyleyebilirim. Bazıları yüzeyde, bazıları kulelerde." | Open Subtitles | حوالى 20 سلاح البعض على السطح, البعض على الأبراج |
Nehri geçmeyi başaran ilk on iki hayvan, varış sıralarına göre burç takviminde bir yer kazanacaklardı. | TED | الحيوانات الاثني عشر الأولى التي تنجح في اجتياز النهر ستكسب مكانا في تقويم الأبراج وفقا لترتيب وصولها. |
O g.tvereni kulelerin oraya parasını alması için çağıralım, olmaz mı? | Open Subtitles | ستجعل هذا اللعين يأتي إلى "الأبراج" ليأخذ ما تبقى من ماله |
Bütün hayatım o kulelerin orada geçti. | Open Subtitles | حياتي كلها كانت حول تلك الأبراج ، أتعلم ؟ |
kulelerin asıl görevini niye yeraltı örgütün üyelerinden saklıyorlar? | Open Subtitles | لماذا تم إخفاء الغرض الحقيقي من الأبراج عن العمال العاديين؟ |
Odasında kalır ruhsal zırvları okumaya başlar Burçlar, Zen, Hinduizm | Open Subtitles | بقيت في غرفتها تقرأ الزبالة الروحية.. الأبراج, والتعاليم البوذية والهندوسية... |
Şu kulelere girelim, onlarda bizi bilsinler artık. | Open Subtitles | علينا أن نذهب الآن إلى هذه الأبراج لنعلمهم بوجودنا |
Oyun bir takım bloklardan bir kule inşa etmekse, çocuk kuleler hakkında birşeyler öğrenmeye başlar. | TED | عندما يكون اللعب هو بناء برج من المكعبات فإن الطفل يبدأ بتعلم الكثير عن الأبراج. |
Yeni şehir merkezlerinde filizlenen kuleler, neredeyse daima beton ve çelikten yapılıyor ve camla kaplanıyor. | TED | الأبراج الجديدة في مراكز المدن التي تكون غالبًا مصنوعة من المعدن والخرسانة ومغطاة بالزجاج. |
kulelerde yıkıldığına göre,kim hangi sokağı tutmuş onu bilmek istiyoruz. | Open Subtitles | من يسيطر على الزوايا الآن بعد هدم الأبراج |
Hepsi, sadece bir burç ile adlandırılmış. | Open Subtitles | كل منهم يعرف الأخرين عبر علامة من الأبراج الفلكية |
Ama Başak Zodyak'ın en akıllı burçlarından biri olduğu için, bunu rahatlıkla atlatacağız. | Open Subtitles | ولكن لأن برج العقرب الأكثر دلالة على الذكاء بين جميع الأبراج, سوف نتجاز هذه الورطة بثقة كبيرة فى النفس. |
Howard benden IsIand Towers teklifini gözden geçirmemi ...artık Halk Merkezini yıkıyoruz. | Open Subtitles | هاورد يريد منى إعادة تقييم لمشروع الأبراج بناء على أننا سنهدم المركز |
- Çatı katımdan sana ticaret kulelerinin manzarasını göstermek istiyordum. | Open Subtitles | أريك منظر الأبراج التجارية من شرفتي العلوية |
Şimdi kendini mavi direkler için hazırlıyor... | Open Subtitles | وضع نفسه بشكل عالي الأرتفاع من خلال الأبراج الزرقاء |
Daha da anlat. Bütün takımyıldızları bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أخبرني المزيد ، أريد أن أعرف جميع الأبراج السماوية |
Esas olarak doğum anınızdaki takımyıldızların ve gezegenlerin diziliminin, kaderinizi belirlediğini iddia eder. | Open Subtitles | بشكل أساسى ، هو الإعتقاد أو الإيمان بأن شكل الأبراج عند وقت مولدك تؤثر بشكل عميق على مستقبلك |
Anlatılan hikâyelerin büyük çoğunluğu gökyüzünde gördüğünüz nesnelerle, takımyıldızlarla ilgilidir. | Open Subtitles | عدد مهول من القصص متعلق بالأشياء التي رأيتها في السماء، الأبراج التي نراها. |
Akıncılar görüldüğünde destek birlikleri gelene kadar, ateş ve duman sinyalleri kuleleri arasında gidip gelirdi. | TED | عند رؤية الغزاة، إشارات النار و الدخان تنقلت بين الأبراج حتى تصل التعزيزات العسكرية. |