ebeveyn haklarını çocukları üzerinde karar vermede kullanma konusunda iyi. | Open Subtitles | كانت على معرفة بحقوقها الأبوية لتقدم على اختيار القرار لأبنائها |
Tüm saygımla, diplomatik becerilerinizin mükemmel olmasına rağmen sanırım ciddi ebeveyn tavsiyesine ihtiyacınız var. | Open Subtitles | مع احترامي، رغم إيماني بأن مهاراتك الدبلوماسية جيدة.. إلا إنني أظنك تحتاج لبعض النصائح الأبوية. |
Jack'in babalık duygusunun amacımıza engel olduğunu görmek istemem. | Open Subtitles | أنا أكره لرؤية غرائز جاك الأبوية ساوم أهدافنا. |
Erkencisiniz. babalık içgüdülerim bir terslik olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | غريزتى الأبوية تخبرنى أن هناك شيئا ما خطأ |
Ben ebeveynlik becerileriniz olduğunu düşünmüştüm kibarca biçimlendirme ve şekillendirme beceriniz. | Open Subtitles | لقد ظننت أنّ، مهاراتك الأبوية قدرتك في أن تظهر بالمظهر اللطيف |
Bu yüzden, müvekkilimi mahkemenin babacan şefkatine emanet ediyorum çocuğun lehine, tam beraat talep ediyorum ya da çok hafif bir hüküm. | Open Subtitles | لهذا السبب, فإني سأعهد.. بموكلي.. للرأفة الأبوية للمحكمة |
Hikayenizin duygularıma dokunduğu kadar, ebeveyn hakları diye bir durum da mevcut. | Open Subtitles | بقدر تأثير قصتك في قلبي هناك قضية الحقوق الأبوية |
Oyumu kaybettin. ebeveyn hakları konusunda yüz seksen derece çark ettin. | Open Subtitles | لقد خسرت صوتي لتوك انت تتقلب بشأن الحقوق الأبوية |
Çocuğun 15 yıllık ömrünün sizin gözetiminizde olduğu son bir senesinde ne çeşit bir ebeveyn imajı çizdiğinizi söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | في عام من أعوام الطفل الخمسة عشر... والتي كان فيها تحت وصايتك.. ما نوع الهيئة الأبوية التي تقول أنك كنتَها؟ |
ebeveyn görevlerimi ihmal ettiğim için beni ölene kadar cezalandırmaya devam ededeksin... | Open Subtitles | وستواصلين معاقبتي على تركي لواجباتي الأبوية حتى أدفن تحت الأرض |
babalık konusundaki yeni maceralarına gölge düşürmek istemem ama Lux'ın okulu asmasına müsade etmemelisin. | Open Subtitles | لا أريد أن أخرب عليك مغامراتك الأبوية ولكنك لا يمكنك أن تترك لوكس دون أن تذهب للمدرسة |
Dinle, ben babalık işlerine burnumu sokmayacağıma söz verirsem sende radyonun davetlerine katılmayacağına söz verir misin? | Open Subtitles | أسمع إذا وعدتك بأن أبتعد عن أمورك الأبوية ستتوقف عن الظهور في الأحداث الإذاعية؟ |
Yani, eğer kapıma gelip bana kendini göstermeseydi ve bana babalık sorumluluklarımı yaşatmasaydı bunları hiçbirimiz yaşayamayacaktık. | Open Subtitles | أعني, إذا لم تظهري على عتبتِ بابي في ذلك القميص الصقير وألبستني المسؤولية الأبوية |
ebeveynlik ve annelik duygularım daha fazla yapılmasını istiyordu. | TED | شعور الأبوية فيني، إحساس الأم في داخلي كان يريد عمل المزيد. |
Etçillerde ebeveynlik ve bebek büyütme hakkındaki teorileri yeni bir tartışma başlattı. | Open Subtitles | نظريتها عن العلاقات الأبوية و التغذية لدى آكلى اللحوم قد شكلت مواضيعها للجدال |
Ama sen onu bulana dek bütün ebeveynlik haklarımı elimde tutacağım. | Open Subtitles | ولكن حتى تجده, فأنا أحتفظ بكامل حقوقي الأبوية |
"babacan Yuva ekibinin üyeleri ve liderleri olarak... | Open Subtitles | كأفراد ومسؤولين في فريق مركز الرعاية الأبوية النهارية |
babacan Yuva'dan neler istediğinizi bizlere anlatmanızı istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن تخبرونا ماذا تودون أن تعرفوا من دار الرعاية الأبوية |
Eğitimimize hükmeden baskıcı ataerkil değerleri. | Open Subtitles | القِيَم الأبوية المستبدّة التي تتحكم في تعليمَنا. |
Frank tuhaf bir şekilde dehşetengiz, müstehcen olan bu babasal figürlerden birisidir. | Open Subtitles | في صحة بن فرانك هو أحد تلك الشخصيات الأبوية المرعبة السخيفة البذيئة |
Size Vinny'nin annesinin velayet haklarını geri istediğini bildirmekten dolayı üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة لاخباركما بأن والدة فيني قد قررت استعادة حقوقها الأبوية لابنها |
Rahipliğe kabul edilmemiştim Don. | Open Subtitles | إنني أتعلم الكثير عن الأبوية |
Ancak pek çok poligam kuş ebeveyinlik görevlerinde bu kadar ihmalkar değil. | Open Subtitles | لكن ليست كل الطيور المتعددة الزيجات مهملة هكذا لواجباتهم الأبوية. |