Bu sırada Aynı yıl Bell Labaratuvarları'nda bir sonraki devrim açıklanmak üzereydi, bir sonraki yapı taşı. | TED | وفي هذا الأثناء من نفس السنة بالضبط، في مختبرات بيل كانت الثورة الموالية على وشك أن يعلن عنها، وحدات البناء التالية. |
Ama Aynı zamanda... birçok dürüst insan acı çekiyor. | Open Subtitles | في هذه الأثناء العديد من الناس المحترمين يعانون |
Belki de, bu süre zarfında sizlere Yunanistan gezimi anlatabilirim. | Open Subtitles | ربما في هذه الأثناء يمكنني أن أخبركم عن رحلتي إلى اليونان |
Ve bu zaman zarfında siz beylerden tam bir işbirliği bekliyorum. | Open Subtitles | وفي هذه الأثناء أتوقّع تعاوناً تاماً منكما، أيها السيدان. |
Ancak şu anda... sizi, kraliyetimizin resmi korumasına almaktan son derece memnunuz. | Open Subtitles | على أنه بهذه الأثناء يسرنا منحك الحماية الملكية |
Bu arada, eğer ondan haber alırsanız, bize de bildirirseniz memnun oluruz. | Open Subtitles | في هذه الأثناء إذا سمعت عنها شيئاً فنحن نقدر لك إعلامنا بذلك |
Bu sürede şerif yardımcıları sanığa refakat edecekler. | Open Subtitles | في تلك الأثناء ، نواب العمدة سيرافقون المدعى عليه |
Hey, millet, şu an gezegendeki en büyük film yıldızı tam çatınızın üzerinde duruyor. | Open Subtitles | اسمعوا جميعاً، لديكم أكبر نجم على الأرض فوق سقفكم، بهذه الأثناء |
Ama hiç bir fikir sonuçlanmıyordu ve Aynı anda ülke harabeye dönüyordu. | Open Subtitles | ولكن ولا مسألة تم حلها وفي هذه الأثناء كانت كل البلاد تتساقط أنقاضا |
Aynı zamanda, lanet olası, ben gelene kadar orayı tut. | Open Subtitles | سآخذ ذلك في الحسبان. في هذه الأثناء أريدك أن تمسك به حتى أصل إلى هناك. |
Bu arada Aynı oteldeki sağlık konferansında... | Open Subtitles | في تلك الأثناء في مؤتمر الصحة في نفس الفندق |
Evet, Aynı zamanda son beş bin yıldır alıştıkları yaşam tarzlarını sürdürmekte çok zorlanıyorlar. | Open Subtitles | نعم،وفي هذه الأثناء فإنهم يواجهون صعوبة.. بالحفاظ على أسلوب حياتهم الذي نشؤوا معتادين عليه في السنوات الـ5 آلاف الأخيرة |
Bu zaman zarfında da Kral'a yeni bir eş bulmaya çalışmalıyız. | Open Subtitles | في هذه الأثناء لا بد من ترتيب العمل والعثور على عروس جديدة للملك |
Ama bu süre zarfında, tekrar at yarışında yenilmek istersen eğer beni nerede bulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | في هذه الأثناء,إذا أردت أن تهزم في سباق خيل ,أنت تعرف أين تجدني |
Bu süre zarfında... Çocuklar bahçedeyken onları nasıl izleyeceksin. Ya da yüzme dersinde? | Open Subtitles | و لكن في هذه الأثناء كيف ستراقببين الأطفال في الحديقة أو خلال فصول السباحة |
Ama şu anda bunu hatırlamak istemiyorum. | Open Subtitles | هذا صحيح لكن في هذه الأثناء أنا لا أحتاج أن أتذكر هذا |
Ama bu arada, derin bir şaşkınlık içinde olduğumu belirtmeliyim. | Open Subtitles | على أن بهذه الأثناء لا يمكننا التعبير سوى عن اندهاشنا |
En kısa sürede bana anahtar yaptırın. Geçerken bırakırsınız. | Open Subtitles | في هذه الأثناء أريد منكما أن تعطوني مفاتيحكم و سأحضر بعض الناس إلى هنا |
Hey, millet, şu an gezegendeki en büyük film yıldızı tam çatınızın üzerinde duruyor. | Open Subtitles | لكن إذا لم يكن إعصار في الغرب الأوسط، لدينا فرصة حقيقية اسمعوا جميعاً، لديكم أكبر نجم على الأرض فوق سقفكم، بهذه الأثناء |
Bütün bunlar olurken birileri başka birinin acısından para kazanıyor. | TED | و في الأثناء هناك شخص ما يجني المال من جراء معاناة شخص آخر. |
Bu sırada, dedikodular sanki bir petrol kuyusu bulunmuşçasına etrafa yayılıyor. | Open Subtitles | في هذه الأثناء , انتشرت الشائعات في البلدة مثل تسرب الزيت |
Bu esnada, biz de düğün törenimiz için çağıracağımız kişileri belirleyelim. | Open Subtitles | في هذه الأثناء سأتلو عليك الأسماء التي تدعينني بها ليلة زفافي |
O borç altı ay için yeter. O zamana kadar da yağmur yağar. | Open Subtitles | يمكن للقرض أن يكفينا لستة أشهر وفى هذه الأثناء لا بد أن تمطر |