Gördüğün bu bedenler klon olabilir fakat halen acıyı hissedebiliyorlar. | Open Subtitles | قد تكون هذه الأجساد مستنسخة ولكن لا تزال تشعر بالألم |
Bir projede, kadavralar yani cansız bedenler, donduruldu ve ipince diskler halinde kesildi. | TED | في مشروع واحد تم تجميد الجثث أو الأجساد الميتة ثم تقطيعها إلى شرائح اسطوانية رقيقة |
vücut yapar, parçalar sonra tekrar birleştiririm. | Open Subtitles | أنا أبني الأجساد أفككها و أجمعها مرة أخرى |
Cesetler tören yapmaya bile mecali olmayan insanlar tarafından güverteden atılıyordu. | Open Subtitles | الأجساد تُغلّف على سطح المركب بواسطة أشخاص منهكين جداً لتأدية مراسم محترمة |
Ölmekle kalmazlar, bedenleri artık tanınacak vaziyette değildir. | TED | وإنها لم تقتل الجميع فقط ولكنها شوهت الأجساد بحيث لم تعد تعرف |
Bu cesetleri kimin dondurucuya koyduğunu ve nereye gittiklerini söyleyeceklerini sanmıyorum. | Open Subtitles | لن تٌخبرنا من وضع هذه الأجساد في الثلاجة وإلى أين ذهبوا |
Kusura bakma, bu beden değiştirme yüzünden işler bayağı karıştı. | Open Subtitles | أجل، آسف لأنّ الأمور أصبحت فظّة قليلاً بسبب تبادل الأجساد. |
Kardeşlerim, bu sahte vücutları aşağılamaya hazır olun. | Open Subtitles | أيتُها الأخواتْ, كونوا على إستعداد لتدنيس هذه الأجساد من الخطايا. |
Ve boğazım düğümlendi, sanki bu bedenler benim boğazımda mezarlarını bulmuşlar gibi. | TED | وقد تجمع كل ذلك في حنجرتي، كما لو أن كل من تلك الأجساد قد وجدت قبرًا هنا في المريء لديّ. |
Ben yalnızca bedenler üzerince çalışabilirim, ruhlar üzerinde değil. | Open Subtitles | أستطيع العمل على الأجساد فقط, و ليس الأرواح. |
O bedenler yaşayan insanlara aitti. Ölü olsalar bile onlara saygı göstermeliyiz. | Open Subtitles | كانت هذه الأجساد لأناس أحياء وعلينا أن نحترمهم حتى وهم أموات |
vücut içleri için güzellik yarışmaları olmalı diye sık sık düşünürüm. | Open Subtitles | غالباً، أعتقد أنه من الواجب وضع مسابقات تنافسية للأعضاء التي بداخل الأجساد. |
O onun ruhu barındırmak için bir vücut bulmaya devam ediyor, ancak organları ölmeye devam. | Open Subtitles | إنه يحاول أن يجد جسد لروحها ولكن الأجساد تموت |
vücut canlandıralamasa bile, hayatta kalan yine de gemisine ne olduğunu bildirebilir. | Open Subtitles | حتى لو عجزوا عن إنعاش الأجساد يستطيع الناجون أن يخبروا ما تعرضت له مركبتهم |
Ne isterse alır ve geride sadece Cesetler bırakır. | Open Subtitles | يأخذ ما يريده، ويترك فقط ممرا من الأجساد |
Cesetler ortalıkta bırakılmamalı. | Open Subtitles | لا يجب أن تدع الأجساد هكذا مكتوفة الأيدي |
bedenleri elbiseye dönüşüyor. Kılık değiştirip, bunun içine... | Open Subtitles | لقد حولوا الأجساد إلى حُلل تنكرية ليخفواالشئالذىبداخلها.. |
Dünya teknolojisi ile beyin transferi yapmak yerine, bedenleri güçlendirmeye başladılar. | Open Subtitles | بدأوا في ترقية الأجساد الكاملة بدلاً من زرع الأمخخة بواسطة التكنولوجيا الأرضيّة |
Ve büyük çuvallarda olan, yani cesetleri çürütmek için kullanılan. | Open Subtitles | و علب كبيرة ، و هي النوع الثاني و تقوم بتحليل الأجساد |
Pantolon uzunlukları, kol uzunlukları ve bel kısmı, farklı beden tipleri için birer zorluk demek. | TED | طول البنطال، طول الكم، الخصر كانت تمثل تحدياً للكثير من أشكال الأجساد. |
Anında ayrıt edebilir ve önünden geçen vücutları sınıflandırabilirdi. | Open Subtitles | بإمكان أن يُميز و يُصنف الأجساد التي كانت تمر |
Çürümüş Ceset kokusuna bu kadar alışacağımı kim bilirdi ki. | Open Subtitles | من كان يعرف أني سأصبح معتاد على رائحة الأجساد المتعفنة؟ |
Sonra tıp okuluna gittim ve orada makinlerin insan vücudu hakkında söyledikleriyle yetinmeliydim. | TED | ثم التحقت بكلية الطب، و كان يفترض ان اواصل ما قالته الآلة عن الأجساد |
Güce duyduğu açlığı gidermek için hiç abartısız, cesetlerin üzerinde gezerdi. | Open Subtitles | هو خطى على الأجساد بمعنى الكلمة لإرضاء نهمه للقوّة |
Beni öptü. Sporcuların ateşli vücutlarından bahsetti. | Open Subtitles | وجلسنا نتكلم عن العاهرات ذوات الأجساد الرهيبه |
Organizmaların beyinlerini ve vücutlarını ele geçiriyor. | Open Subtitles | و يسيطر على العقول و الأجساد و كل الأعضاء |
Gözler avcı oltası, vücutlar kimyasal silah olur. | Open Subtitles | كنمو العيون على عصى، أو تغدو الأجساد بنادق كيميائية. |