Eski usulle yapmamız gerekebilir. Dava numaralarının bir listesini al. | Open Subtitles | ربما علي فعلها بالطريقة القديمة آخذ قائمةً من أرقام الأجندة |
Dava numarası 2003 QN 000871 tişörtteki Dava numarasına uyuyor. | Open Subtitles | رقم الأجندة 2003 كيو إن 000871 |
Dava numarasını kontrol edelim. | Open Subtitles | فلنتفقد رقم الأجندة |
Yeşil gündem muhtemelen günümüzdeki en önemli konu. | TED | الأجندة الخضراء على الأرجح هي أهم الأجندات ومسألة الوقت الحاضر. |
Toplumu yeniden düzenlemek ve iş imkanları yaratmak için farklı gündem maddeleri gerekir, mevcut bütün bölünmelerimizi ve kategorileri aşacak maddeler. | TED | أعتقد أننا لو أردنا إعادة بناء المجتمعات، إعادة خلق الوظائف، فنحن في حاجة لبنود مختلفة على الأجندة والتي يمكنها العصف بانقساماتنا وتصنيفاتنا الحالية. |
Lütfen gündem maddelerinden alın maddelere bağlı kalmak istiyoruz. | Open Subtitles | رجاءً خذوا الأجندة نصر على ذلك |
Yeşili gündeme getirerek seçim kazanmak. 1 yıl sonra tüm bunlar unutulacak. | Open Subtitles | لقد فزت في الأنتخابات على الأجندة الخضراء بعد عام من ذلك تعود في كل ذلك |
Bu devamlı televizyona çıkan hani basın grupları ve kamu işlerinde tutucu gündem yaratmaya çalışan adam değil mi? | Open Subtitles | أهذا هُو الرجل الذي يظهر على التلفاز طوال الوقت، الشخص الذي يضغط على الأجندة المُقاومة للتغيير في مجموعات وسائل الإعلام والأعمال التجاريّة؟ |
Orta kısmı da kısalt. 15 dakika boyunca gündem maddesi hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | و انقص قليلاً عند الوسط. لن أتحدث لـ50 دقيقة حول المادة 21 من الأجندة -وعماذا تريدين التحدث؟ |
Aramaya devam ettiğiniz gizli gündem, öyle bir şey yok. | Open Subtitles | تلك الأجندة الخفية التي تبحثان عنها |
Düşünüyorum ki -- geçmişte yıllar çok çok yıllar önce, herhangi biri yeşil gündem hakkında bir konsept bile belirtmeden önce bu moda hakkında değildi -- bu hayatta kalmak amacıyla idı. | TED | وأعتقد أنه -- لقد قلت في الماضي منذ سنوات عديدة مضت ، قبل حتى أن يخترع أي شخص آخر مفهوم الأجندة الخضراء، إنها ليست مسألة عن الصيحة والموضة -- ولكنها عن البقاء على قيد الحياة. |
Tabii ki, her zaman bir gündem vardır. | Open Subtitles | بالطبع فهو في الأجندة دائماً |
4 yıllık kampanyadan sonra manta meselesini 2013 CITES toplantısında gündeme aldırmayı sonunda başardık. | Open Subtitles | بعد حملة لمدة أربع سنوات، تمكنا أخيرا للحصول على مانتاس على الأجندة في 201 3 CITES الاجتماع. |
Siyasi gündeme inanıyorum. Siyasi gündemini görebiliyorum. | Open Subtitles | أؤمن بالأجندات السياسية - أري الأجندة السياسية - |