Kırma bir dil. Hollow(oyuk) anlamına geliyor. | Open Subtitles | الكلمة باللغة الكريولية، وتعني "الأجوف". |
Hollow denen bir ruh için insanları kurban etmeye başladılar. | Open Subtitles | طفقوا يبذلون تضحيات بشرية لروح اسمها (الأجوف). |
Bu şey Hollow onun büyüsü kendine has bir özelliğe sahip. | Open Subtitles | ذلك المخلوق، (الأجوف)، لسحره توقيع فريد جدًا. |
Sağ tarafımdaki kişide 25 cmlik bir bıçak vardı, dirseğimden aşağı sapladı ve alt ana toplardamarımdan içeriye doğru girdi. | TED | الرجل على اليمين كان لدية سكين بشفرة 10 بوصة، وجهها تحت كوعي، وارتفعت وقطعت وريدي الأجوف السفلي. |
Şuna bak. Kurşunların biri alt "vena cava" ya saplanmış. | Open Subtitles | أنظر إلى هذا، رصاصة قطعت بشكل مثالي الوريد الأجوف السفلي. |
Alt ana toplardamar da gayet iyi. | Open Subtitles | الوريد الأجوف السفلي سليم |
Alt ana toplardamarı kaplıyor ve baskı yapıyor. | Open Subtitles | يؤثر على وريدها الأجوف السفلي ويضغط عليه |
Marcel ve ben bir ipucu bulduk. Hollow sembolu çizerken yakalanan bir kurt. | Open Subtitles | (مارسل) وأنا وصلنا لخيط، مذؤوبة تورطت مع (الأجوف). |
- Sorun şu ki, Hollow'un elemanlarından biriyle son karşılaşmamda, adam beni öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | المشكلة أنّي آخر مرّة التقيت بأحد معاتيه (الأجوف) |
Ve Hollow bize ihtiyacımız olan gücü teklif etti. | Open Subtitles | و(الأجوف) عرض علينا القوّة التي احتجنا إليها. |
Onlara yardım edemezsiniz. Hollow, güç istiyor. | Open Subtitles | تعجزين عن مساعدتهم، (الأجوف) يشتهي القوّة. |
Güçlerinizi kanal olarak kullanmak, ve Hollow'u dünyamıza getirmede dayanak oluşturmak için. | Open Subtitles | أرادوا الاستقواء بقوّتكم، وإرساء (الأجوف) لعالم الأحياء. |
Hollow güç istiyorr. Sadece kurbandan gelen türünden. | Open Subtitles | (الأجوف) يودّ القوّة، النوع الذي لا ينبع إلّا من التضحية. |
Gücünüzü kanalize etmek istiyorlar ve Hollow yasamak için onu dayanak yapacak | Open Subtitles | "أرادوا الاستقواء بقوتكم وإرساء (الأجوف) لعالم الأحياء" |
Eger Hollow beni görebiliyorsa, bende onu görebilirim. | Open Subtitles | طالما بوسع (الأجوف) رمقي، فبوسعي أن أرد له الرمقات |
Elijah, bence Hollow Mary'nin kocasini ailemi öldürmesi için zorlamis. | Open Subtitles | (إيلايجا)، أظن (الأجوف) جعل زوج (ماري) يقتل والديّ. |
Dahasi, herhangi bir iz bulamadim Hollow büyüsünden ikinizde de. | Open Subtitles | كما أنّي لا أجد أثرًا لسحر (الأجوف) في أحدكما. |
Hollow ikimizi de ölü istedi. Öldürmek ona istedigini verecekti. | Open Subtitles | (الأجوف) أراد موت كلينا، قتله كان سيعطيه مراده. |
Ya Hollow tüm bunlarin arkasindaysa? | Open Subtitles | ماذا إن كان (الأجوف) مدبر تلك الميتات أيضًا؟ |
Hollow bu teklifi kabul etti. ve karsiliginda bir hediye verdi. | Open Subtitles | استقبل (الأجوف) هذا القربان ووهبنا هديّة بالمقابل. |
Bu olayda ise, alt ana toplardamardaki bir delikten geldi. | Open Subtitles | في هذه الحالة، كان ثقب في الوريد الأجوف السفلي. |
vena kava süperiordan, sağ kulakçığa, triküspid kapaktan, sağ ventrikülün duvarına. | Open Subtitles | من الوريد الأجوف الرئيسي... لأذين القلب الأيمن... خلال الصمام ثلاثي الشرفات |
Alt ana toplardamar. | Open Subtitles | الوريد الأجوف السفلي. |
ana toplardamarı delmemeye dikkat et. | Open Subtitles | يجب الحرص على عدم ثقب الوريد الأجوف. |