"الأحافير" - Translation from Arabic to Turkish

    • fosili
        
    • fosilleri
        
    • fosil
        
    • fosillerin
        
    • fosiller
        
    • Paleontoloji
        
    Bu, diğerlerine benzemeyen bir seri ayak izi fosili bulununcaya kadardı. Open Subtitles كان هذا الإعتقاد قائماً حتى إكتشاف سلسلة من الأحافير لآثار أقدام ليس لها مثيل من قبل
    Tüm yedi genotik fosili tanımladığım zaman üçüncül ipliği yok etmenin yolunu bulabilmeliyim. Open Subtitles بعد أن نحدد الأحافير الوراثية السبعة كلها يجب أن أتمكن من القضاء على هذا الشريط الثالث
    Evrimin kanıtı olarak siz fosilleri görebiliyorken, Open Subtitles فحين ترى أنت الأحافير دليلاً على التطور،
    fosilleri mükemmel şekilde korunmuştur. Dinozorların gizemlerinden birini çözmemize yardımcı olmuştur. Open Subtitles كانت الأحافير محفوظةٌ بعناية، و ساعدتنا في حل أحد أكثر ألغاز الديناصورات غموضاً
    Bir kitlesel yok oluş döneminde yaşıyoruz, ki bu fosil kayıtlarını 10.000 kat aşıyor. TED نحن نعيش في زمن إنقراض جماعي يفوق عدد سجل الأحافير التي لدينا بـ 10,000 ضعف.
    Yani fosil kayıtlarındaki çoğu fosil, tüm organik kalıntılardan tamamen mahrumlar. TED لذا، معظم الأحافير الموجودة في السجل الأحفوري في الحقيقة خالية تماماً من جميع الدلائل العضوية.
    Burada bulduğumuz fosillerin %95'i ergenlere ait. Open Subtitles خمسة وتسعون بالمائة من الأحافير التي نجدها هنا هي لعظام صغار
    Tabi fosiller sadece tortul kayaçlarda oluşuyor, kum ve çamurdan kayalar. TED الآن بالطبع، يمكنك فقط أن تجد الأحافير في الصخور الرسوبية، أي الصخور المصنوعة من الرمل والطين.
    Ulusal Paleontoloji Konferansı'nda açılış konuşmasına kim aday, bilin bakalım? Open Subtitles إحزروا من مرشّح ليكون المتحدّث الرئيسي في مؤتمر علم الأحافير الوطني؟
    Keşfettiğin insan fosili. Open Subtitles الأحافير التي إكتشفتيها كانت بشرية
    Aynı zamanda aynı yerde gömülmüş bir yığın Daspletosaurus fosili. Open Subtitles مجموعة من الأحافير للـ(ديسبلاتوصوراس) مدفونةٌ جميعها في نفس المكان و في نفس الوقت
    Siz de orada olacaksınız ve sadece aletleri elleyecek... fosilleri yani! Open Subtitles ستكون برفقتنا ، وأشير باللمس إلى العظام ... الأحافير
    fosilleri bulduk. Open Subtitles وجدنا الأحافير
    Birkaç fosil, tüylere rengini veren bazı molekülleri bile korumuş. TED القليل من الأحافير قد حافظت حتى على بعض من الجزيئات التي تعطي الريش ألوان.
    23 milyon sene öncesine ait fosil kayıtlarda görülüyor. TED منذ قرابة ٢٣ مليون سنة ظهر لهم أثر في سجل الأحافير
    Yani evet, eğer maymunlarla ortak atamızdan bahsediyorsak fosil kayıtlara bakarak buradan yola çıktığımızı kesin olarak söyleyebiliriz. TED ولهذا نستطيع القول ان اصلنا المشترك مع القرود قد بدأ هنا في أفريقيا حسب سجلات الأحافير
    O ihtiyar fosillerin karşısına bir daha çıkamam. Open Subtitles لا أستطيع مواجهة تلك "الأحافير العجوزة" مرة أخرى
    Bu kayalarda Scott'ın Antarktika'da bulduğu fosillerin aynılarını arıyorum. Open Subtitles ما أبحث عنه في هذه الصخور هي (نفس الأحافير التي وجدها (سكوت (في (أنتارتيكا
    Avukatım Lionel Hutz Belediye Kanunu'nun antikaların ve fosillerin korunmasıyla ilgili olan 147C maddesine dikkatinizi çekmek istiyor. Open Subtitles مُحاميي، (لايونيل هايز) ييسترعى إنتباهُكَ لأمر... إلى قانون الدولة رقم "147 سي". -لـ"حماية التحف و الأحافير ".
    Dernekteki o ihtiyar fosiller bunu duyana kadar bekleyin. Open Subtitles إنتظروا حتى تسمع تلك الأحافير العجوزة بهذه الأخبار
    Gidin ve modern Paleontoloji laboratuvarlarına bakın modern paleontologlarla konuşun. Open Subtitles اذهبي وابحثي، اذهبي إلى أحد معامل المتحجرات الحديثة، تحدثي مع أحد علماء الأحافير الحديثين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more