Şimdi bulmacanın başka bir kısmına göz atalım. | TED | الآن هيا ننظر إلى قطعة أخرى من الأحجية. |
Yaptığım şey buydu da. Cumartesi sabahı geldim ve 10 saat boyunca, bulmacanın bütün parçalarını elde ettim. | TED | وهذا ما فعلته. جئت صباح يوم السبت، وبعد 10 ساعات من العمل، عثرت تقريبا على كل قطع الأحجية. |
Onlardan yaygın olan bir inanışa göre, bilim insanları sabırlı bir şekilde, büyük hakikati ortaya çıkarmak adına yapboz parçalarını oturtturmaya çalışır. | TED | وأحدها، وأشهرها، هو كون العلماء يضعون بصبر قطع الأحجية بعضها بجانب بعض من أجل استخراج بعض المخططات المهمة أو غيرها. |
O lanet olası bulmacayı çözemediğimiz için bir cinayet daha işlemesini mi bekleyeceğiz? | Open Subtitles | سننتظر حتى يقتل شخص آخر لأننا لا نستطيع أن نفك هذه الأحجية اللعينة؟ |
Bu Yapbozu bitirmenin 10 dakika süreceğini varsayalım. | TED | لنفترض أنك ستستغرق عشر دقائق لحل هذه الأحجية |
Bu Puzzle'ı tamamlamalısın. | Open Subtitles | ستنهين تلك الأحجية وأنا لم أضع قطعة واحدة. |
Pekala bilmece, kelimeleri çözümlemek için biri dizi dişli ve mil kullanıyor. | Open Subtitles | الأحجية تستخدم عدة أحرف و دوائر لتشفير الكلمات |
Muhtemelen aradığımız adam bu değil, sadece bulmacanın bir parçası. | Open Subtitles | هذا على الأرجح ليس مجرمنا فقط جزء من الأحجية |
bulmacanın tüm parçaları masanın üzerinde duruyor. | Open Subtitles | أترى، نحن نملك جميع أجزاء الأحجية نجلس هناك على الطاولة. |
Ama ben daha çok bulmacanın öteki kısmıyla ilgileniyorum. | Open Subtitles | لكني في الحقيقة اكثر اهتماماً بهذه القطعة من الأحجية |
Genelde parçaları bir araya getirmek için görünen yapboz parçalarını kullanırız ki bu parçalar bizim teleskop ölçeğimize uymaktadır. | TED | ونقوم باستخدام أجزاء الأحجية الصغيرة لدينا لكي نكون صورة تتوافق مع قياسات التليسكوب لدينا. |
Ve annemin yaptığı sadece bu ise... yapboz yapmak... gerçekten havalı olabilirdi, ama değil. | Open Subtitles | واذا كان ما تقوم به أمي هو تجميع قطع الأحجية سوف يكون هذا شيء رائع ولكنه ليس كذلك |
bulmacayı kendin çözmek için şimdi durdur. | TED | أوقف الفيديو الأن وحاول حل الأحجية بنفسك. |
Başardıklarında ise, bulmacayı çözmüş oluyorlar. | TED | وعندما تنجح في هذا، نقول بأنها قامت بحل الأحجية. |
-O Yapbozu bitireceğiz değil mi? | Open Subtitles | لازال علينا أن ننهي تلك الأحجية, أليس كذلك؟ |
Bütün Puzzle'ı kendi başına bitireceksin, bana da son parçayı koymak düşecek. | Open Subtitles | ستنهين تلك الأحجية بأكملها وأنا لم أضع سوى قطعة واحدة. |
Bu gözden kaçan bir bilmece. | Open Subtitles | هذه هي الأحجية الوحيدة التي لم أتمكن من حلها |
Hayır sadece yap-bozun bir parçasını daha bulduğumuzu düşünüyorum hepsi bu. | Open Subtitles | أنا أفكر فقط بأننا حصلنا على جزء اخر من الأحجية هذا كل شيء |
Bu eşitsizlik, bu inanılmaz bir entelektüel ve ahlaki bulmaca gibi beni vurdu. | TED | وفاجئني هذا التباين بكونها هذه الأحجية الأخلاقية والفكرية المدهشة |
Ve şimdi de ilk Muamma:.. | Open Subtitles | والآن ترون الأحجية الأولى: |
Ofisin başına bu Mozaik işini çıkaran benim ve bu konuda kendimi iyi hissetmek için çok fazla baskı hissediyorum. | Open Subtitles | أناالذيجعلتالمكتبيبدأ .. في طريق "الأحجية" هذا وأنا أشعر بكثير من الضغط لأنني محق فيه |
Aynı yap-boz gibi. | Open Subtitles | إنها كـ الأحجية |
Eğer bu yap-bozu çözmemizi istiyorsan, bize her şeyi anlatmak zorundasın. | Open Subtitles | إذا أردتنا أن نحل هذه الأحجية يجب أن تخبرنا كل شيء، |
Ama bütün konu yetiştirmek üzerine değil çünkü hepimiz bu yapbozun parçalarıyız. | TED | لكن الأمر لا يتعلق فقط بالزراعة، لأننا جميعنا جزء من هذه الأحجية. |
Aslında bu park için özel hazırlanmış bir şarkı listesi değil, daha çok dinleyicinin izlediği yola göre şekillenen, bir yapbozun parçaları gibi birbirine geçen ve karışan farklı melodiler ve ritimler dizisi. | TED | فهذه ليست قائمة بأغنيات معنية بها الحديقة، ولكنها، مجموعة من الألحان والإيقاعات المتمايزة والتي تتآلف مع بعضها كأجزاء الأحجية وتمتزج ببعضها دون ارتباط اعتماداً على ما يختار أن يذهب إليه المستمع. |