Ve bu, bireylerin bir amino asit dizisini sahiden alıp da proteinin nasıl kıvrılacağını çözdükleri bir oyun. | TED | وهذه لعبة حيث يقوم الأفراد فعلاً بأخذ سلسلة من الأحماض الأمينية ومعرفة كيف سيتضاعف البروتين. |
Amino asit profili bazı hayvansal proteinlerinkine benzeyen ve protein bakımından zengin bir yemek bile yaptık. | TED | كما صنعنا وجبات غنية بالبروتين تحتوي على الأحماض الأمينية مماثلة لما يمكن أن نجده في بعض البروتينات الحيوانية. |
Bunun bir başka versiyonu nükleik asitleri ayırmaya yarar. Bu da, arazide nükleik asit testlerini yapabilmemizi mümkün kılar. | TED | نسخة أخرى تمكننا من فصل الأحماض النووية لنتمكن من إجراء اختبارات الأحماض النووية في الموقع |
Ve bir şekilde bu amino asitler birleşiyor ve yaşam başlıyor. | TED | وبطريقة ما اندمجت هذه الأحماض الأمينية معا، وبدأت الحياة. |
Fakat beyin hücrelerine varmak biraz alengirli ve amino asitler sınırlı erişim yüzünden mücadele etmek zorundadır. | TED | ولكن الوصول إلى خلايا الدماغ صعب، ويجب على الأحماض الأمينية أن تتنافس لوصول محدود. |
Proteinlerin şekilleri ve dolayısıyla onların olağanüstü işlevleri, protein zincirinde amino asitlerin dizilimiyle tamamen belirlenir. | TED | أشكال البروتينات، ومن ثمّ وظائفها المهمة، تتحدد كليًا من خلال اصطفاف الأحماض الأمينية داخل سلسلة البروتين. |
Proteinler, amino asit adı verilen yapı taşlarının doğrusal zincirleri. | TED | البروتينات هي سلاسل طولية تتشكل من وحدات بنائية تدعى الأحماض الأمينية. |
Ayrıca asit, harika ton geçişleri için kullanılabiliyor. | Open Subtitles | الأحماض يمكن استخدامها أيضا لصنع بعض الظلال الخفيفة |
Fazla asit ve alkalin yok. Şimdi de allerji. | Open Subtitles | لا يوجد الكثير من الأحماض او الألكالين حسنا, الأستجابة محصنة |
asit kapsülü eritmeden önce, kızınızın 30 dakikası var. | Open Subtitles | أمام ابنتك 30 دقيقة قبل أن تذيب الأحماض الكبسولة |
Eğer asit reflüsü düşündüğüm kadar kötü değilse, evet. | Open Subtitles | إن لم يكن انحسار الأحماض أسوأ مما تخيلنا، فنعم |
- Masal değil, gerçek. İstiridyeler amino asit bakımından zengindir seks hormonlarının yükselmesine neden olurlar. | Open Subtitles | إنها حقيقية، المحار غني ببعض الأحماض الآمنية النادرة التي ترفع مستويات الهرمونات الجنسية |
Bir keresinde bir avuç asit almıştım. Sonra aletimi bir Yunus'a benzettim. | Open Subtitles | شربت بعض الأحماض مرة و اعتقدت بأن قضيبي كالدولفين |
Yüzükte mikroskobik asit bozulması var. | Open Subtitles | يظهر الحاتم آثار مجهرية عن تدهور بفعل الأحماض. |
- Onlarca çeşit amino asit var. Bu taraftaki uygun olmayan koşullarda bu sayede hayatta kalabiliyorlar. | Open Subtitles | به مختلف الأحماض الأمينية، ممّا يسمح له بالنجاة في مثل عالمنا. |
ve suyu da alirsaniz sonunda biraz toz amino asit, protein nükleik asit ve vb. seyleri yani bu tip seyleri elde edersiniz. | Open Subtitles | وأخذت الماء, ستنتهي بـبعض مسحوق الأحماض الآمنية, البروتين, الحمض النووي, قليل من الدهون |
Amino asitler arasındaki kimyasal bağlar, bu uzun ipliksi moleküllerin, özgün üç boyutlu yapılara katlanmasına sebep olur. | TED | القوى الكيميائية بين الأحماض الأمينية تخلّف هذه الجزيئات القويّة الطويلة لتلتئم في أشكال فريدة وثلاثية الأبعاد. |
Metan, hidrojen, amonyak, amino asitler, proteinler, nükleik asitler. | Open Subtitles | غاز الميثان، الهيدروجين، الأمونيا الأحماض الأمينية، البروتينات و الأحماض نووية |
En eski yaşam havuzlarda amino asitler denilen kimyasallar doludur. | Open Subtitles | حساء, مليئ بمواد كيميائية تسمى الأحماض الأمينية |
Amino asitlerin katılımına yardım etmiş olabilirler, hatta belki de ilkel proteinleri şekillendirdiler. | Open Subtitles | ساعدت المذنبات الأحماض الأمينية لتجتمع مع بعض ربما حتى لتشكيل بروتينات أولية |
Uyutulmak için mide asidi tarafından sallanacak. | Open Subtitles | ستهدهد للنوم برفق، من قبل الأحماض المعدية |
Minerallerin doğru türü yağ asitlerinin birleşmesinde bir katalizör olabilirdi örneğin karbon monoksit, metan, su gibi basit şeylerden. | Open Subtitles | الأنواع الحيحة من المعادن اللتي أمكنها تحفيز تركيبة الأحماض الأمينية من الأشياء البسيطة كأحادي أكسيد الكربون,الميثان,الماء |
Örneğin proteinleri, yapı taşları olan amino asitlere ayrıyor daha sonra onları da daha küçük parçalara çeviriyorlar. | TED | على سبيل المثال، ستقوم بتفكيك البروتينات إلى الأحماض الأمينية المكونة لها ثم تقوم بتفكيك الأخيرة إلى مجموعات مختلفة. |
Sabun köpükleri yağ asitleri denen moleküllerden oluşuyor, ilkel kimyasallar | Open Subtitles | الفقاعات الصابونية المصنوعة من أجزاء تدعى الأحماض الدهنية الكيميائيات البدائية |