Hotte'yi çağırsana bir. Lavabo düştü, gelsin tamir etsin. | Open Subtitles | بسـرعة، أحد الأحواض انكسـر، اخبره ليصلحه. |
Onlar sadece Lavabo ve tuvaletlere su taşırlar. | Open Subtitles | أنهم فقط يحملون الماء من و إلى الأحواض و المراحيض. |
Arkeologlar ve jeologlar tarafından genellikle yüzdürme Tankları kullanılır. | Open Subtitles | الأحواض الخاصه بالطفو عادة ما تستخدم علماء الآثار و الجيولوجيين. |
Şey, Ben Tankları temizlerim... ıımm. | Open Subtitles | انا اقوم بتنظيف احـ ... واضها الأحواض |
- O başka bir gerçeklikteydi. - Tanklar ne için? | Open Subtitles | لقد كان هذا واقعا آخر لِم استعمال الأحواض ؟ |
Onları şu tanklara koyuyoruz. | Open Subtitles | -نضعهم في هذه الأحواض . |
Aşağı rıhtıma git, McCormack ve Lattimer'den nöbeti devir al, onlar gözetleme yapıyorlardı. | Open Subtitles | إذهب إلى الأحواض , أعفي ماكورماك ولاتيمر من مراقبتهم |
Kurbanımız, Yüzbaşı Gordon Roth, sokak boyunca tökezleyerek gelmiş, kamyonete dalmış, sonra da bir şişe Lavabo açıcıyı kafaya dikmiş. | Open Subtitles | ضحيتنا الملازم جوردون روث تعثر فى الشارع ثم قفز الى الشاحنه ثم قام بابتلاع زجاجه من منظف الأحواض |
Lavabo açıcının içindeki sodyum hidroksit hâlâ çok etkili. | Open Subtitles | هيدروكسيد الصوديوم فى منظف الأحواض لا تزال قوية إلى حد ما. |
Sanılanın aksine, Lavabo açıcının zehir işlevi yoktur. | Open Subtitles | على عكس المعتقدات السائده منظف الأحواض لا يعمل كسم |
Doğru. Lavabo ve tuvaletleri tamir eden adam ya da kadın ve... | Open Subtitles | حقاً ، رجل أو إمرأة الذي يصلح الأحواض والمراحيض و... |
Tankları dolduruyorlar! | Open Subtitles | ! إنهم يضخون الأحواض |
Tanklar açılıyor! | Open Subtitles | الأحواض قامت بالعمل! |
Tanklar... | Open Subtitles | الأحواض... |
Onlari su tanklara koyuyoruz. | Open Subtitles | -نضعهم في هذه الأحواض . |
Bir arkadaşım katamaranını rıhtıma götürmek istiyor. | Open Subtitles | صديق لي يريد أن يسحب الطوف الخاص به الى منطقة الأحواض |