Kardeşlik, olayı üstlendi, ama onların sorumlu olmaları zor bir ihtimal. | Open Subtitles | الأخوية تهدُف للربح و لكن ليس من المرجح أنهم هم المسؤولون |
Sancaksız Kardeşlik, halkı bize karşı kışkırtıp ikmal kervanlarımızla kamplarımızı yağmalıyor. | Open Subtitles | الأخوية بلا راية يحشدون العامة ضدنا، ويغيرون على قوافل المؤن والمعسكرات |
Her neyse. Gidip Kardeşlik üyesi bir büyücüden yardım istemeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | لا يهم، وعرفت أنه لن يتوجه إلى ساحر من الأخوية |
Ama dernek içinde olmak da zaman alır. | Open Subtitles | لكن أن تكون في الأخوية تأخذ من وقتك أيضاً. |
Ve kardeşliğin derinliğinde çok ama çok yalnız kaldım. | Open Subtitles | وكلما تعمقت في هذه الأخوية كلما أصبحت وحيدًا |
Anlaşılan DEA'nın içinde Brotherhood adına çalışan bir köstebek varmış. | Open Subtitles | يبدو أن (إدارة مكافحة المخدرات) لديها واشٍ يعمل لحساب (الأخوية) |
Ama gardiyanların çoğu ve hapishane müdürü Aryan Kardeşliği'nin elinde. | Open Subtitles | لكن الأخوية الآرية تسيطر على معظم الحراس والمدير تحت سيطرتهم |
15'li Kardeşlik bir usta eğitmen, beş koruyucu, dokuz tane de taş taşıyıcısından oluşuyor. | Open Subtitles | تكونت الأخوية الـ 15 من ماسك رئيسي خمسة حُراس و تسعة حاملين للحجارة |
Yani Kardeşlik yok olursa diye ipuçları bıraktılar. | Open Subtitles | ولذلك تركوا إشارات في حال تم القضاء على الأخوية |
15'li Kardeşlik onlar için hazineyi saklı tuttu. | Open Subtitles | إن أعضاء الأخوية الـ 15 قاموا بإخفاء الكنز لأجلهم |
10 kuşak önce, korkunç bir toplamadan sonra, Kardeşlik yok edildi. | Open Subtitles | لعشرة أجيال خلت، وبعد اختطاف مكثف، دُمِرّت الأخوية |
Bütün İngiltere'nin en eski ve en yeni Kardeşlik kulübü. | Open Subtitles | النقابة الأخوية الأقدم والأجود في أنجلترا أجمالاً |
Kardeşlik evindeki partilerine damlamış ve polis için çalıştığını iddia etmişsin. | Open Subtitles | لقد أقتحمت حفلتهم في الأخوية مدعياً أنك تعمل لدى الشرطة |
Bu Kardeşlik olayına bir şans daha vermeliyiz. Bir zamanlar bunu çok iyi beceriyorduk. | Open Subtitles | بأننا قد نبدأ من جديد ، و نمنح العلاقة الأخوية فرصة أخرى إعتدناالقيامبذلك،بشكل جيّد منذزمنطويل. |
Kim hayattaki tek amacı takılabildiği kadar dernek kızıyla takılmak olan insanlarla birlikte vakit geçirmeyi ister ki? | Open Subtitles | من الذي يريد أن يختار التسكع مع مدمنين الشراب وهدفه في الحياة أن يزني بأكثر عدد ممكن من فتيات الأخوية |
Bir dernek gerçek bir kumarhanedeki gibi 6 deste kullanmayacağını varsayarsak, takip edecek daha az kart olur. | Open Subtitles | أنا متأكد بأن الأخوية لن تستخدم ستّة بطاقات كـ كازينو حقيقي لذا هناك درجة أقل للمُتَابَعَة. |
İnan bana, isteyerek yarışmalara katılan hetero erkeklerin oluşturduğu küçük bir kardeşliğin üyesi olarak, senin daha nadir bir şeye ihtiyacın var. | Open Subtitles | لا. ثقي بي. كعضو في الأخوية الصغيرة |
DEA'nın o çocukları Brotherhood'dan koruyabileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد حقًا أن (إدارة مكافحة المخدرات) يمكنها حماية أولئك الأطفال من (الأخوية)؟ |
Zavallıların Kardeşliği için bazı teminat prosedürleri var sanırım bu da beni birinci seviyeye çıkarır. | Open Subtitles | هنالك نوع من التعهدات بالنسبة لهذه الأخوية التي ترثين لحالهم. وهذا سيجعلني عضوًا لديهم بالمرتبة الأولى. |
Severek senin bağlantın olurum böylece durumunu Kardeşliğe şahsen iletmek zorunda kalmazsın. | Open Subtitles | لتتويجك رئيسا للأخوية يسعدني أن اكون صلة الوصل لكي لا تزعج نفسك بطرح إدعاءاتك شخصيا أمام أعضاء الأخوية |
Kardeşler arası rekabet mi Bunu hesaba katmayı unuttum? | Open Subtitles | إنها المنافسة الأخوية. وهل نسيتم إدخالي بالحسبان؟ |
Abi, kardeş olarak yani. | Open Subtitles | لو بإمكانك إعطائي بعض النصائح الأخوية كنوع من الخداع |
Bu adamlar yama uğruna ve onların kardeşi olma ihtimali için bunların doğru olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | اذلف الى الداخل ياغبي هؤلاء الرجال يظنون أني أمر بهذا الوضع من أجل أن أحصل على شرف الشارة والفرصة لأن أصبح في الأخوية |
Rahibeler, yardım etmek için yemin etti. | Open Subtitles | لقد أقسمت الأخوية على المساعدة -عن طريق القتل ؟ |
Laboratuvar fareleri. Rahibelerin herşeyi tedavi etmelerine şaşmamalı. | Open Subtitles | فئران تجارب، لا عجب أن الأخوية لديها علاج لكل شئ |
Tehlikede olan şey kız Kardeşlikten daha büyük. | Open Subtitles | هنالك أمور على الساحة أهم من الرابطة الأخوية |
Sen birliğe katılacak cinsten değilsin. | Open Subtitles | أنت لست ذلك النوع من الأشخاص الذين ينضمون الى الأخوية. |
Çünkü gerçek, Kardeşlikte Alex. Kız Kardeşler birbirini sever. | Open Subtitles | لأنه في الأخوية الحقيقية يا (آليكس) تحب الشقيقة شقيقتها |
Bana kardeşlikteki günlerimi hatırlattı. | Open Subtitles | تذكرني نوعا ما بأيام الأخوية |