Böyle giderlerse Brotherhood'un onları bulması fazla uzun sürmez. - Ermenileri söylemiyorum bile. | Open Subtitles | بهذا المُعدّل، لن يستغرق الأمر وقتًا طويلًا قبلما تجدهما (الأخويّة)، ناهيك عن الأرمينيين. |
- Destek yolda. Tutukladığım o Brotherhood askerinin adı Link'ti. | Open Subtitles | جُندي (الأخويّة) الذي اعتقلته، نسيتُ أن أذكر أنّ اسمه (لينك). |
Finch, numaralarını almadığımız iki Brotherhood üyesi ölü olarak bulunmuş. | Open Subtitles | (فينش)، لديّ رجلين ميّتين من (الأخويّة) لمْ يصدر رقميهما قط. |
Kardeşlik'ten biri ibret olsun diye yapmış olamaz mı? | Open Subtitles | إن كان قد قرّر أحد أعضاء الأخويّة أن يجعل منه أمثولة |
Kardeşlik'ten bir şey çalarsan tanıdığın herkes tehlikeye düşer. | Open Subtitles | الجميع سيكون في خطر عندما تسرق شيئاً من الأخويّة النازيّة |
Tarikat, Sessiz Tepe'de kapana kısıldı. Defter öyle söylüyor. | Open Subtitles | الأخويّة حبيسة التل الصامت، وهذا ما تقوله المفكّرة. |
Hapishanede, Nazi Kardeşliği tarafından kapana kıstırılmıştı. | Open Subtitles | لقد تم توريطه من قِبَل الأخويّة النازيّة في السّجن |
- Brotherhood'la ilgili bilgi arıyorum. | Open Subtitles | أبحث عن معلومات حول عصابة تُدعى (الأخويّة). |
Duyduğuma göre Brotherhood'un lideri pek pazarlık sevmiyormuş. | Open Subtitles | لقد سمعتُ أنّ قائد (الأخويّة) لا يقبل بصفقات قليلة الأجر. |
- Brotherhood onu sohbetinden dolayı işe almamıştır herhalde. | Open Subtitles | أعتقد أنّ (الأخويّة) لمْ يستأجروه لمهارته في التكلّم. |
Ermenileri kontrol edebilirim ama Brotherhood'la kendiniz baş edeceksiniz. | Open Subtitles | بإمكاني التحكّم بالأرمينيين، لكنّك ستضطرّ للتعامل مع (الأخويّة) بنفسك. |
Brotherhood onun yerine suçu üstlenecek reşit olmayan bir torbacı buldu. | Open Subtitles | لقد وجدت (الأخويّة) صبي شوارع قاصر ليأخذ الملام عنه. |
Brotherhood'un bu çocuklar kadar seni de vurmak istediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | أتقول لي أنّك الشخص الآخر الوحيد الذي تُريد (الأخويّة) قتله أكثر من هذين الطفلين؟ |
Brotherhood aleyhinde ifade vermem mi gerekecek? | Open Subtitles | أهذا يعني أنّ عليّ الشهادة ضدّ (الأخويّة)؟ |
Kardeşlik'in desteği olmadan hiçbir şey yapmam ama bir şeyler yapılması gerek derim yoksa tüm bunlar gelip bizim başımıza patlayacak. | Open Subtitles | ما كنتُ فاعلًا أمرًا دون دعم الأخويّة ولكنّيأشعربوجوبفعل شيء ما... وإلّا انفجر كلّ هذا في وجوهنا |
Beni hapse atsan bile Kardeşlik senin peşinden gelecek. Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | حتى ولو سجنتني، ستطاردكم الأخويّة. |
Tek atış ve tüm Kardeşlik peşinde olacak. Kalk. | Open Subtitles | طلقة واحدة وستكون الأخويّة بأسرها هنا. |
George'un sizi öldürme girişiminden sonra Kardeşlik, meseleyle kendi ilgilenmeye karar vermiş. | Open Subtitles | بعد محاولة (جورج) قتلكَ، تكفّلَت الأخويّة بحلّ الأمور |
Adı Alessa'ymış. Tarikat onu ateşle temizlemek istemiş. | Open Subtitles | كان اسمها (أليسا)، حاولت تلكَ الأخويّة تطهيرها بالنار. |
Çünkü ben Tarikat'ın bir çocuğuyum. | Open Subtitles | لأنّي طفل من الأخويّة. |
Nazi Kardeşliği'nin seni keşfettiği yer orası mıydı? | Open Subtitles | .. و هل هناك إختارك الأخويّة لتنضم إليهم ؟ |
Bana tekrardan Kardeşliğin ne demek olduğunu mu hatırlatacak | Open Subtitles | أذكّرك كون الأخويّة من جديد ؟ |
Kardeşliğimizin kanunlarını koruyacağıma, yönetimimdeki hayatların ve ayrıca kilisenin yetkisiyle bağışta bulunanların yükümlülüklerini tevazu ile karşılayacağıma yemin ederim. | Open Subtitles | أقسم بأن أقوم بدفع قوانين الأخويّة وأن أطيع بكلّ تواضع التعهّد لحياة الآخرين الذين يكونون تحت سيطرتي كما أتشاور مع السلطات المسؤولة عن الكنيسة. |