Bu ayarlanabilir Edebiyat eserlerinin çok heyecan verici olduğunu düşünüyorum. | TED | أعتقد ان هذا محمس جداً متابعة الخيال الأدبي |
20. yüzyıl ortalarında Edebiyat eleştirmeni W.K. Wimsatt ve filozof Monroe Beardsley sanatsal niyetin konuyla ilgisinin olmadığını söylediler. | TED | في منتصف القرن العشرين، الناقد الأدبي و.ك.ويمزات والفيلسوف مونرو بيردسلي جادلا عن أنه لا صلة لنية الفنان باللوحة |
Edebiyat dünyasının büyük ruh hekimi olduğunu herkes biliyor. | Open Subtitles | الجميع يعرف أن الطب النفسي معالج للمجتمع الأدبي |
Bu edebi keşif sayesinde pek çok akademik kişilik Don Kişot'u ilk çağdaş roman kabul etti. | TED | هذا الأسلوب الأدبي جعل الباحثون يعتبرون رواية دون كيخوتي أول رواية في الأدب الحديث. |
Bu erken edebi başarıya rağmen Neruda maddi sıkıntı yaşıyordu. Burma, Endonezya, Singapur ve İspanya gibi yerlerde bir dizi diplomatik işlerde çalışıyordu. | TED | بالرغم من هذا النجاح الأدبي المبكر عانى نيرودا مادياً واحتاج الأمر سلسلة من الوظائف الدبلوماسية في عدة أماكن منها بورما وإندونيسا وسينغافورة وإسبانيا. |
Ben hiçbir şey yayınlamıyorum. Lit Society kabul edecek mi onu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لا أنشر أي شئ لا أعرف حتى إن قُبلت بالنادي الأدبي |
1964'te Nordik Konseyi Edebiyat Ödülü'ne lâyık görülmüştü. | Open Subtitles | وقد منح الشماليون جائزة المجلس الأدبي في 1964 |
Edebiyat kinayen güzel ama oldukça açık. | Open Subtitles | الموت في الظهيرة. مرجعك الأدبي رائع جداً ولكنه واضح قليلاً. |
Edebiyat parçalayanlar dinleniyor. | Open Subtitles | لقد استكتموني، ولكن لا بأس بهذا الإسهاب الأدبي منه |
Yarınki güzergah önce Fu Jen Katolik Edebiyat Derneği, ...sonra Kilise, ve son olarak da burası, Daily Post. | Open Subtitles | الطريق غداً ومُجمع "فو جين" الأدبي والكنيسة الكاثوليكية |
Kraliçe Caddesi'nden, Fu Jen Katolik Edebiyat Derneği'ne kadar olan ana yolu koruyacağınızdan eminiz. | Open Subtitles | ستسلك طريق "الملكة" إلى مُجمع "فو جين" الأدبي كلاكما سيحمي الطريق الرئيسي |
Kraliyet Edebiyat Fonundan. Küçük meblağlar. | Open Subtitles | مبالغ صغيرة من صندوق الأدبي الملكي |
Oh, Edebiyat düşkünü dedektif. | Open Subtitles | المُحقق الأدبي. |
- Üçüncü sınıf, Edebiyat. | Open Subtitles | - الصف الثالث الأدبي |
Yakında edebi günahların unutulmuş olur. Serena: | Open Subtitles | فقريباً ، ستصبح أخطاء عملك الأدبي في طي النسيان |
Maalesef hiciv yoluyla edebi eleştiriye girmiş olabilir. | Open Subtitles | أخشى أنها تفرعت إلى النقد الأدبي عن طريق السخرية |
Senden önceki çırağımın edebi casuslukla ilgilendiğini fark ettim. | Open Subtitles | وجاء في انتباهي أن تلميذتي السابقة متورطة في نوع من التجسس الأدبي |
Bu sene İsveç edebi Cemiyetinin büyük ödülüyle beraber epey ödül kazandı. | Open Subtitles | و هذا يشمل جائزة مجتمع السويد الأدبي العظمى لهذا العام |
Lit Society'i arayıp makaleni geri çektiğini söyleyeceksin | Open Subtitles | يجب عليكِ الإتصال بالنادي الأدبي أومهما كنت وتقولي لهم بأنِك تسحبين مقالتِك |