"الأرجوانية" - Translation from Arabic to Turkish

    • mor
        
    • Lavanta
        
    Nesiller boyu insanları mor yapraklı bezelye ve yeşilliklerle ve sevgiyle besledi. TED لقد غذت الحب لجيل من الناس مع البزلاء الخضراء و الأرجوانية.
    mor olanlara dokunmayın. Open Subtitles لا تلمسوا الزهور الأرجوانية إنهم يقذفون أشواكاً سامة
    mor Meyva Yılanı... mor Meyva Yılanı... Open Subtitles أفعى الفاكهة الأرجوانية، أفعى الفاكهة الأرجوانية.
    Bu bizim ilk saha gezimiz değil. mor birini içermiyordu, tabii ki. Open Subtitles هذه ليست أول رحلة ميدانية لنا شريكتي الأرجوانية مُستَثنَاه, بالطبع
    mor renkleri kullanır, pantolonunla uyumlu hale getiririz. Open Subtitles سأضع العيون الأرجوانية على بنطالك حسناً ؟
    Söylediğim dantelli mor iç çamaşırlardan aldın mı? Open Subtitles أأحضرت لي تلك الملابس الداخلية الأرجوانية الشفافة؟
    Şu test tüpüne konmuş mor renkli içkilerden denediniz mi? Open Subtitles مرحباً،هل جربتم هذه الكور الأرجوانية المستخدمة في الرمي؟
    Kamyonetimin arkasında 3bin dolarlık mor ağaç var, neyse ki ödeyecek. Open Subtitles الاَن لدي 3000 دولار قيمةً للنباتات الأرجوانية في صندوق سيارتي، لكن هي ستدفع
    Pekâlâ, üzerinde siyah haç olan bu mor zeminli yerler kiliseler. Open Subtitles المناطق الأرجوانية مع هذه الصلبان السوداء تمثل الكنائس.
    mor bakteriler güneşten gelen enerjiden yararlanarak yaşarlar. Open Subtitles البكتيريا الأرجوانية تعيش عن طريق تسخير الطاقة من الشمس.
    Alçak kesim mor kazağımı bile giymiştim göğüslerim neredeyse dışına çıkıp sallanıyorlardı. Open Subtitles حتّى أنّني ارتديتُ سترتي الأرجوانية القصيرة جدّاً وحرفياً كانت أثدائي تتدلى من السترة
    Alt tarafı yeşil odadan mor odaya geçiyor. Open Subtitles إنهُ ينتقلُ من الغرفةِ الخضراء الى الغرفةِ الأرجوانية
    Bütün mor kağıtlar Sophie'nin ailesi ve arkadaşları. Open Subtitles جميع تلك الاوراق الأرجوانية هم اهل واصدقاء صوفي
    Buna ek olarak görev esnasında yaralananlara da mor şilt verilir. Open Subtitles بدون ذكر عن الدروع الأرجوانية لهؤلاء المُصابين أثناء تأدية واجبهم
    Koyu mavi gölgeler ve mor ormanlar içinden geçerek... Open Subtitles عبر الظلال الزرقاء و الغابة الأرجوانية
    mor olanı korkunç bir ishal yapar. Open Subtitles الأرجوانية تسبّب الكوابيس والإسهال.
    Yarın, diyorum ki... mor kaplan üstü, siyah deri etek, pandalı kilot? Open Subtitles ... غدا, أنا أفكر بلوزة النمر الأرجوانية في الأعلى وتنورة الجلد الأسود, وملابس دب الباندا الداخلية؟
    Park manzarası ve mor orkideler ve Lavanta kokusu istedi. Open Subtitles طلبت غرفة تطل على المنتزه... وتفضل الزهور الأرجوانية.. واللافندار.
    # mor dağ majesteleri # Open Subtitles من أجل فخامة الجبال الأرجوانية
    Sanırım üzerinde mor lekeler olan o yeşil kirazlardan oldu çünkü benim de dilim biraz uyuştu. Open Subtitles أعتقد أنه قد يكون السبب من ذلك التوت الأخضر الصغير مع البقع الأرجوانية عليه ...لأن لساني بدا وكأنه مشلول قليلاً
    Kim böyle yuvarlak yapraklı, şişik saplı ve gösterişli Lavanta çiçekli bir bitkinin bu topluluklarda bu kadar tahribata sebep olabileceğini tahmin edebilirdi. TED من كان يظن أن هذه النبتة ذات الأوراق المستديرة والسيقان السميكة والزهور الأرجوانية اللون قد تسبب دماراً لهذه المجتمعات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more