İnsanların dünyanın düz olduğunu düşündüğü zamanlardan beridir çok olmadı. | Open Subtitles | منذ زمن ليس ببعيد كان الأنسان يعتقد أن الأرض مسطحة |
Onlar dünyanın düz olduğu inancını korudular ve okyanusun genişleyen bir uçurumla son bulduğunu. | Open Subtitles | ويؤمنون بأن الأرض مسطحة. وان المحيط ممتد إلى ما لا نهاية. |
dünyanın düz olduğunu ispat edip bu gece rahat uyuyabileceksiniz. | Open Subtitles | لتثبتوا أن الأرض مسطحة وتناموا أفضل بالليل؟ |
Bak, alnını üzerinde "dünya düzdür" var | Open Subtitles | "انظري. مكتوب " الأرض مسطحة على جبينه |
Bak, alnını üzerinde "dünya düzdür" var | Open Subtitles | "انظري. مكتوب " الأرض مسطحة على جبينه |
Eskiden Dünya'nın düz olduğunu düşünürdük, çünkü öyle gözüküyordu. | TED | فكرنا أن الأرض مسطحة لأننا أحسسنا بها كذلك |
dünyanın düz olduğuna veya insanın içine şeytan girdiğine inanmak gibi. | Open Subtitles | مثله مثل الاعتقاد بأن الأرض مسطحة أو بوجود الاستحواذ الشيطاني |
Milyonlarca insan, dünyanın düz olduğunu da düşünüyordu, efendim. | Open Subtitles | الملايين كانوا يعتقدون أن الأرض مسطحة سيدي ؟ |
500 yıl önce, dünyanın düz olduğu sanılıyordu. | Open Subtitles | منذ 500 سنة, الجميع عرف أن الأرض مسطحة. |
Wendy'nin dünyanın düz olmasıyla ilgili uyuşmazlıkları öğretip öğretmeyeceği konusunda ...şüphelerim var doğrusu çünkü dünyanın geoit olduğunu gösteren kanıtlar oldukça fazla. | Open Subtitles | لا أظن (ويندي رايت) ترغب في "تدريس الخلاف" حول أن الأرض مسطحة.. لأن الأدلة على كروية الأرض دامغة جداً. |
Tarafsızlığa önyargılı olmak Kongre'deki Cumhuriyetçilerin toplanıp meclise "dünya düzdür." diyen bir önerge vermeleri ve "Times"in "Demokratlar ve Cumhuriyetçiler Dünya'nın şekli konusunda anlaşamadı." diye haber yapmasına neden olmak demek. | Open Subtitles | الإنحياز تجاه الحق يعني أنه إذا كان تجمع الجمهوريين في الكونغرس من أجل الذهاب للبيت الأبيض ويقترحون قرارا يقول بأن الأرض مسطحة , ستطلع جريدة " التايمز" متصدرة صفحاتها |
Öyle göründüğü için Dünya'nın düz olduğunu düşünmüştük. | TED | تعودنا على إن الأرض مسطحة لأنها تبدو كذلك |