"الأزعاج" - Translation from Arabic to Turkish

• Rahatsız
• gürültü
• rahatsızlık

Lütfen Rahatsız etmeyin tabelasını kapıya asayım mı?
هل تريد أن أضع علامة عدم الأزعاج على الباب ؟

Yanılmıyorsam, kapıya "Rahatsız etmeyin" kartını asmıştım.
لا أصدق لدي ورقة بعدم الأزعاج معلقة على الباب.

Kusura bakma Rahatsız edip duruyorum ama aramalarıma geri dönmedin.
اسف علي استمرار الأزعاج ولكني لم أسمع اتصالا منك .

Onu evden attım adamım, gürültü için üzgünüm.
لقد افهمتها بعض الأمور انا اسف بخصوص الأزعاج ؟

Her şey bana gürültü gibi geliyordu.
وكله يبدوا وكأنه باقة من الأزعاج لي

Ben korsanların yol açtığı rahatsızlık için özür dilemek istiyorum.
أنا مدين لكم بالأعتذار لهذا الأزعاج الذي سببناه لكم بطريقة القراصنة لكن، نحن قراصنة

Bir evin bana yalakalık yapmaya çalışması, neredeyse yeğenimi rehin alan bir ev kadar rahatsızlık verici bir gerçek.
الواقع بأن البيت يستطيع أن يحاول التودد ألي بنفس القدر من الأزعاج كبيت يأخذ ابنة أخي رهينة

daha önce hiç Rahatsız etmemişti.
لم يسبق لى هذا الأزعاج قبل ذلك

Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
آسف على الأزعاج, انا المفتش بلاند,

Kapıda "Rahatsız etmeyin" yazısı vardı.
كان هناك لافتة " ممنوع الأزعاج " معلقة على الباب

Pardon, kaptan saldırıya kadar kesinlikle Rahatsız edilmek istemediğni söyledi.
-المعذرة، "القبطان "... من الواضح أن أوامره كانت... واضحة بعدم الأزعاج من أي أحد

Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
آسف على الأزعاج

"Rahatsız etmesinler" dememin nesini anlamadın?
-ماذا عن "كُف عن الأزعاج" ، ألا تفهم؟

Rahatsız etmememi mi istiyorsun?
تريديني أن أتوقف عن الأزعاج ؟

Sahneye çıkıp gürültü yapabiliriz.
يمكننا النهوض وعمل بعض الأزعاج.

Neredesin? O gürültü de ne?
ولماذا هذا الأزعاج ؟

Lord'um. Umarım size rahatsızlık vermiyorumdur.
أيها اللورد, أنا واثق بأنني لم أسبب لك الأزعاج

Böyle geç bir saatte rahatsızlık verdiğim için özür dilerim.
أنا أسف على الأزعاج في وقت متأخر جداً

rahatsızlık için kusura bakmayın efendim.
انا اسفة حقاً لهذا الأزعاج سيدي