"الأزياء" - Translation from Arabic to Turkish

    • kostümler
        
    • kostümleri
        
    • moda
        
    • modellik
        
    • kıyafet
        
    • kıyafetler
        
    • kıyafetleri
        
    • modadan
        
    • modanın
        
    • model
        
    • Modayı
        
    • Fashion
        
    • kostümlere
        
    • kostümlerin
        
    • modaya
        
    Bu olağanüstü düzenleme içinde, kostümler aktör, aktris veya canlı heykeller gibiydi. TED وفي هذا الترتيب الغير اعتيادي، بدت الأزياء وكأنها ممثلين وممثلات، أو شخصيات حيّة
    Kayıklar ve kostümler tamamen o günlerdeki gibi görünüyor. TED تبدو القوارب و الأزياء تماماَ كما كانت عليه في ذلك الوقت.
    kostümleri anlattığımız hikâyelere espri, komiklik, renk ve öykü netliği katması için kullanıyorum. TED أستخدمُ الأزياء لإضفاء روح الفكاهة والكوميديا والألوان ووضوح سردي للقصص التي نحكيها.
    moda tasarımcıları gibi, bir tarz ediniyorlar kendilerine bir persona oluşturuyorlar. TED لقد قاموا بتطوير الشخصية، نظرة تصميم خاصة، تشبه كثيرا مصممي الأزياء.
    Senneden modellik yapmıyorsun? Open Subtitles سيدة شيلا، هل فكرت أن تصبحي عارضة الأزياء من قبل؟
    Bana kıyafet tavsiyesinde bulunduğunuza inanamıyorum. Open Subtitles لا يمكنني تصديق أنكما تمنحاني نصائح عن الأزياء
    Ülkeden ayrılırken kılık değiştirmen için aldığım kıyafetler. Open Subtitles هنا صنعت هذه الأزياء لك في حال قررت مغادرة البلاد أو ماشابه
    Bütünüyle yeni bir gerçeklik yaratmak için, çalışmamda fiziksel olarak her bir şeyi yaratıyorum, bazen kıyafetleri ve sahneyi de. TED ولأخلق لهم واقعًا جديدًا بمجمله، أصنع كل شيء في عملي بنفسي، أحيانًا من الأزياء حتى المنصة.
    Sen de dinlenmelisin. Kişiliğini ele geçiren kostümler ne peki? Ya da İrlandalı korku iblisi şeyleri? Open Subtitles ماذا عن الأزياء التي تستولي علي شخصيتك، أو الشياطين الأيرلندية؟
    Bütün bu olayı onların planladığını biliyoruz. Ses kaydı, kameralar, kostümler. Open Subtitles نحن نعلم أنهم قد خططوا لكل شيء الشريط و الكاميرا و الأزياء
    Olayı baştan sona planladıklarını biliyoruz. Teyp, kameralar, kostümler. Open Subtitles نحن نعلم أنهم قد خططوا لكل شيء الشريط و الكاميرا و الأزياء
    Çocuklar, benimle gelirseniz, kostümleri ve dekorları gösteririm. Open Subtitles حسنا يا أطفال إذا أردتوا أن تبعوني لدي الأزياء و الزينة
    Bu da kostümleri yapması için ümitsizce birine ihtiyaç olduğu anlamına geliyor. Open Subtitles مما يعني أننا في حاجة ماسة لمن تصمم الأزياء
    Genelde haftasonları ama eskiden daha sık gelirlerdi, ama bu deli kostümleri giydikleri için, onlara sadece Cadılar Bayramı'nda böyle giyinip gelmelerini söyledim hepsi bu. Open Subtitles هؤلاء الفتية؟ غالباً في عطل نهاية الاسبوع و لكنهم اعتادوا القدوم إلى هنا أكثر من ذلك و هم يرتدون هذه الأزياء الغريبة
    Sadece bir muhasebeci olduğumu biliyorum ama bütçe moda gibidir. Open Subtitles اعلم انني مجرد محاسب لكن الأزياء تكلف الكثير من الميزانية
    Neyse ki, bir moda dergisinin nasıl olması gerektiğini çok iyi biliyorum. Open Subtitles لحسن حظي انني اعرف كيف من المفترض ان يكون شكل مجلة الأزياء
    Bu modellik ajansını nasıl organize edebilirim? Aynı zamanda iyi bir bekâr baba olabilirim? Open Subtitles كيف يمكنني أن أنظم وكالة الأزياء وأظل أباً عازباً صالحاً؟
    O kız Paris'e, tiyatrolar için kıyafet tasarlamaya gelmişti. Open Subtitles أدريانا أتت الى باريس لدراسة الموضة من أجل تصميم الأزياء للممتلي المسرح
    Benimle at arabasında parka geleceksin tiyatroda bana katılacaksın zarif kıyafetler giyeceksin. Open Subtitles ستذهبين معي إلى المتنزه تحضرين مع عروض المسرح تلبسين أفخر الأزياء
    - Üç günde kıyafetleri ayarlayabilir misin? Open Subtitles تظن أنه سيكون معك الأزياء الإضافية وقتها؟
    En iyisi Field and Stream çıkaralım, çünkü belli ki bu odadaki kimse modadan anlamıyor. Open Subtitles هذا سيكون العرض الجماهيري للازياء لانه من الواضح ليس واحد من الغرفة يعرف بشأن الأزياء
    Adli tıp ile modanın hiç alakası yok diyorlar bir de? Open Subtitles من يقول أن الأزياء ليس لها مكان في الطب الشرعي ؟
    Az da olsa birbirimize yaklaşıyorduk. model KİTABI AL Open Subtitles اشتري كتابا بعارضي الأزياء وبدأنا نعود لبعضنا البعض
    Sanırım bazıları Modayı takip eden kızlardan biri olduğumu sanıyor. Open Subtitles اعتقد أن بعض الناس قد يعتقدون أني أبدو مثل فتيات الأزياء.
    Seni Fashion Week'e koymasaydım Sarah Jessica Parker göremeyecekti. Open Subtitles "ساره جيسيكا باركير" لم تعرف اسمك حتى لو لم أضعك في أسبوع الأزياء
    - Öğle yemeği saati geldi mi? kostümlere çok dalmışız, zaman kavramını tamamıyla yitirmişim. Open Subtitles لقد إنجرفنا في موضوع الأزياء لقد نسيتُ الوقت.
    Ayrıca kostümlerin hikâye anlatımında önemli bir rol oynadığını işin başında öğrendim. TED كما تعلمتُ مبكراً أيضاً أن الأزياء يمكنُ أن تلعب دورًا مهماً في سرد القصص.
    modaya karşı işlediği suçlardan dolayı tutuklamak istersen. Open Subtitles ليس ألا أذا كنت تريد ألقاء القبض عليه للجرائم ضد صيحة الأزياء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more