"الأساسيات" - Translation from Arabic to Turkish

    • temel
        
    • basit
        
    • temellerini
        
    • esas
        
    • temelini
        
    • Temele
        
    • temelleri
        
    • özünü
        
    • temellere
        
    Güçlü bir kültürün veya güçlü bir liderliğin yerini tutmayacaktır. Ama bu temel şeyler yerinde olduğunda, sizi zirveye çıkarabilirler. TED لن يكون هناك بديل لثقافة قوية، أو قيادة قوية، ولكن عندما تكون هذه الأساسيات في مكانها، سوف تأخذك إلى القمة.
    Çünkü en temel şeyleri bile geçemeyen veletler burada uzun süre dayanamazlar. Open Subtitles لإن المجندين الذين لا يستطيعون إجتياز الأساسيات لا ينجو لفترة طويلة هنا
    Bir dahaki sefere temel prensipleri atladığı için bir stajyere bağırdığında bunu hatırlayabilirsin. Open Subtitles حسنا, ربما ستتذكرينه في المرة القادمة التي تصرخين فيها على متدرب لتجاوزه الأساسيات.
    Hepsini değil, sadece basit olanlarını; televizyon telefon radyo gibi. Open Subtitles ليس كل الموجات، ولكن الأساسيات منها مثل التلفاز الهاتف والراديو
    Öyle olsun dedim, Cuma günü hazırdım. Öğrenciler talim emirleri doğrultusunda yürümeyi öğrenirken, hazırda durur, selam verir ve temel komutları alırken onları izledim. TED حسنا، لقد ظهرت في يوم الجمعة، شاهدت الطلاب يتلقون أوامر تدريب الزحف، مثل كيفية الوقوف بانتباه، وكيفية التحية العسكرية بشكل صحيح، وكل هذه الأساسيات.
    Bazı temel şeylerde eski kafalıyımdır. TED أنا من المدرسة قديمة فيما يخص الأساسيات.
    Halbuki bunların yüzde 99'unun çalışma sebebi insanların en temel unsurları atlaması olacak. TED مع ذلك، سيظل هذا يحدث بنسبة 99% لأن الناس تفشل في عمل الأساسيات.
    Orada yaşam kurulacak olsaydı, temel unsurlarının hepsine sahip olurdu: kimya ve güneş ışığı, gerekli olan her şey. TED لذلك يمكن للحياة البدء هناك حيث تتواجد جميع الأساسيات لذلك من مواد كيميائية وأشعة الشمس المطلوب لظهور الحياة
    Ancak oraya ilk geldiğimiz yerleri görmeye başladık ve bu merkez onlardan biriydi çünkü koçluk temel konular üzerinde çalışmayı öğrenmede yardım ediyor. TED لكن بدأنا نرى إولى الأماكن التي كانت تحقق ذلك، وهذا المركز هو إحداها، لأن التدريب ساعد في تعليمهم تنفيذ الأساسيات.
    Biz de buna yöneldik, temel unsurlarla ilgili bazı sorunlar fark ettik. TED وأثناء استغراقنا في ذلك، أدركنا بعض المشاكل في الأساسيات.
    Bunun demokrasinin en temel kurallarından biri olduğunu ve istisna yapılamayacağını söylüyor. Open Subtitles يقول انها واحدة من الأساسيات قوانين الديمقراطية، بدون استثناء.
    Kayak hakkında ilk öğrenmeniz gerekenler, temel kurallardır. Open Subtitles الآن .. الأشياء الأولى لتتعلم التزلج هي الأساسيات.
    Kayakta ilk öğreneceğin şey temel kurallardır. Open Subtitles الآن .. الأشياء الأولى لتتعلم التزلج هي الأساسيات.
    Daha temel şeyleri bilmiyorsun, Raymond. Konuştuğum zaman beni dinlemiyor musun? Open Subtitles أنت لا تعرف الأساسيات حتى رايموند ألا تسمع عندما أتكلم؟
    temel şeyler bitti. Open Subtitles أنا عندى الأساسيات أسفل ، الإرتفاع ، السحر ، الفتن
    Pekâlâ, korkak gibi davranacaksan temel kurallara geri dönelim. Open Subtitles حسنا،إذا كنتي ستصبحي جبانه فأعتقد انه من الافضل ان نرجع إلى الأساسيات.
    Burası Discovery Channel değil. Sadece basit şeyleri bilmem gerekiyor, adamım Open Subtitles هذة ليست قناة "دسكفرى" اللعينة أننى أريد فقط أن أعرف الأساسيات
    Ama büyük olasılıkla bir süredir temellerini düşünmediniz. TED لكن الاحتمالات هي، ربما لم تفكر في الأساسيات منذ فترة.
    Sana yardım etmeyi kabul edersem esas şeylere odaklanacağız eğlenceye değil. Open Subtitles إذا قررت أن اساعدك علينا التركيز على الأساسيات ليس على المتعة
    Yeterince güçlü olmadığımı biliyorum ama işin temelini öğrenebilirim. Open Subtitles أعلم أنني لست قويةً بما فيه الكفاية ولكني أستطيع أن أتعلم الأساسيات النظرية
    İlişkilerimde, çok iyi bir derecem olmadı, ama hala tutkularım var, bu yüzden neden basitleştirip, Temele inmeyeyim. Open Subtitles ليس لدي ماض جيد مع العلاقات لكن ما يزال لدي رغبات, لمَ لا أوضح أعود إلى الأساسيات
    temelleri irdeliyor. bir kadın doğum sancısı ile geldiğinde, ıkınmaya hazır olduğunda, bebek çıktığında ve anne bebeğiyle birlikte gitmeye hazır olduğunda ekibin geçmesi gereken kritik eylemler var. TED إنها تحلل الأساسيات ــ الإجراءات الحساسة التي على الفريق القيام بها حين تدخل امرأة المخاض، حينما تكون جاهزة للدفع، حينما يخرج الطفل، ثم حين يكون كلا الأم والطفل جاهزان للذهاب للمنزل.
    - Evet, sanırım işin özünü anladım. Open Subtitles أجل ، أظن أنني فهمت الأساسيات
    Devasa bir uzay gemisinde hayat, temellere döner. Open Subtitles لنعود إلى الأساسيات الحياة على سفينة فضائية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more