"الأسبرين" - Translation from Arabic to Turkish

    • aspirini
        
    • asprin
        
    • aspirinin
        
    • aspirin
        
    • aspirine
        
    • Ağrı
        
    • Aspirinle
        
    aspirini unuttum. Dün gece ikimiz de çok içtik. Open Subtitles ‫نسيت الأسبرين ‫نحن الاثنين شربنا الكثير الليلة الماضية
    Sana, bıraktığın için aspirini verdim. Open Subtitles لقد اعطيتك الأسبرين من اجل الهروين،شارلي
    Bol asprin ve sıvı tüket. Open Subtitles تناول الكثير من السوائل مع الأسبرين
    Tabiki, 2 saat önce aldığım avuç dolusu aspirinin de etkisi olabilir. Open Subtitles بالطبع ربما يكون الصداع اختفى بسبب كومة... الأسبرين التي ابتلعتها قبل ساعتين
    Şimdi, aspirin ve ibuprofen görevlerini bu aktif bölgede yaparlar. TED على أرض الواقع وتحديداً في الطرف الفعال هنا يأتي دور الأسبرين و إبوروفين
    Biraz daha aspirine ihtiyacım var. Open Subtitles ولكن انا بحاجة الى بعض أكثر من أن الأسبرين.
    Yukarı çıkıp, Ağrı kesici içip biraz ıstırahat edeceğim. Open Subtitles أنا ذاهبة للأعلى لأخذ بعض من الأسبرين و الاستلقاء.
    Uyku ilacı. Aspirinle karıştırıp Percodan adıyla satıyorlar. Asetaminofenle karıştırıp Percocet adıyla satıyorlar. Open Subtitles أوكسى كودون متحداً مع الأسبرين تحصل على بركدان مع الأسيتومينوفين تحصل على بروكوسيد
    İleride, birayla aspirini karıştırmayın. Open Subtitles في المستقبل، احرص على ألا تخلط الأسبرين بالخمر
    Tammy, kalp hastalığı riskimi azaltmak için bana bebek aspirini veriyor. Open Subtitles تامي جلعني أتناول دواء الأسبرين للإخفاض خطور أمراض القلب
    Ve sonra da aspirini bulacaklar. Open Subtitles ثم بعدها سيعثرون على الأسبرين كل شخص لديه أسبرين ليس مختلطا مع اقراص نومهم
    Tabii bebek aspirini gününü kaçırdılarsa da, ölürler. Open Subtitles بالتأكيد إلم يتناولوا حبوب الأسبرين للأطفال سيموتون
    Ona ateşi düşene kadar çocuk aspirini verin. Open Subtitles إعطاء الأسبرين للطفل للحد من الحمى. بالتأكيد.
    Bu ölçeklendirilebilir değil ve en iyi labaratuarlarda dahi el ile yapıldığında yapılış tekniklerinde farklılıklar oluyor. Ve eğer bir ilaç yapıyorsamnız, şişeden pazartesi aldığınız asprin ile çarşamba günü alacağınız aspirinin aynı olacağı bilmeniz gerekir. TED هذا لا يمكن تحجيمه، وكذلك عندما ُتصنع الأشياء باليد، حتى في أفضل المختبرات، لديك تغيرات في التقنيات، وتحتاج أن تعلم أنك إذا كنت ستصنع علاجا، أن الأسبرين الذي ستأخذه من العلبة يوم الأثنين هو نفس الأسبرين الذي سيخرج من العلبة يوم الأربعاء.
    Ben bir asprin alsam iyi olacak. Open Subtitles سأذهبُ لأحضار بعض الأسبرين
    asprin ve losyon lacağım. Open Subtitles أنا سأشتري الأسبرين وكريم.
    aspirinin pıhtılaşmayı önlediğini ve botox enjeksiyonu ile kullanıldığında morluk yaptığını da biliyorsun. Open Subtitles تعلمين أن الأسبرين يمنع تجلط الدم، وعند الجمع بين الأسبرين مع حقنة البوتوكس، تُصبحُ عين سوداء.
    Belki de her ihtimale karşı aspirinin yerini göstermeliydim. Open Subtitles ربما يجب أن أريها فقط مكان الأسبرين القابل للمضغ تحسباً لأي طارئ
    Ama aspirin ve ibuprofen ağrının nerede olduğunu nasıl biliyorlar? TED ولكن كيف يمكن للـ الأسبرين و إبوروفين معرفة مكان الألم ؟
    Kan incelten aspirin ve damarı açan nitrogliserin almak kalp krizinin kötüleşmesini engelleyebilir. TED إن تناول الأسبرين المميّع للدم، والنتروغليسرين، الذي يفتح الشريان، يمكنه أن يخفف من آثار النوبة القلبية.
    Biraz aspirine ihtiyacım var. Prue'nun dişi ağrıyor. Open Subtitles إنني أحتاج لبعض الأسبرين فـ "برو" لديها ألم بالأسنان
    sadece suya ve biraz aspirine ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج فقط إلى بعض الماء وبعض الأسبرين
    Ağrı kesicimi sindirdikten sonra konuşabiliriz. Open Subtitles بعدما يبدأ يظهر مفعول الأسبرين و أكون في حال جيدة، عندها يمكننا أن نتحدث
    Bir dahaki sefere, Aspirinle birayı karıştırmamaya dikkat edin. Open Subtitles في المستقبل، احرص على ألا تخلط الأسبرين بالخمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more