Size çok tanıdık gelen içinizdeki bir sesi dinlemek zorunda kalırsınız. | Open Subtitles | شيء عميق في داخلك الذي يبدو مألوفًا ويكون عليك الأستماع إليه. |
Alman yayınlarından başka bir yayın dinlemek olanaksızdı. | Open Subtitles | لم يكن بوسعك وقتها الأستماع إلى أى إذاعة بأستثناء الأذاعة الألمانية |
Ama gerçeği söylemek gerekirse, tekrardan dinlemek istemiyorum. | Open Subtitles | لكن، سأخبرك، انا لا أتخيل الأستماع لأتذكر ما جرى ليلة أمس |
Aynı zamanda doktor olan adamı dinlemen gerekiyor. | Open Subtitles | عليك الأستماع إلى الرجل الذي هو طبيب |
Şimdi de Pryce'ı küçümseyen adamı mı dinlemem gerekiyor? | Open Subtitles | هل علي الأستماع إلى الرجل الذي يكره برايس ؟ |
Sizi daha fazla dinleyemem! | Open Subtitles | لا يمكنني الأستماع لهذا بعد الآن |
Onunla saatlerce konuştum ve sadece onu dinlemekle kalmadım. | Open Subtitles | لقد تحدثت اليها لأكثر من 4 ساعات, وفعلت ما هو اكثر من الأستماع لكلامها |
Seni dinlemeliydim ve gemide kalmalıydım. | Open Subtitles | كان على الأستماع لك والبقاء على القارب. |
Neyse ki artık seni dinlemek zorunda değilim. | Open Subtitles | أجل، لسوء الحظ، إنه لا يجب علىّ الأستماع لك بعد الأن |
Sen konuşmak istemedin, o dinlemek istemedi. | Open Subtitles | أنت لم ترغبي في الحديث هو لم يرد الأستماع |
Beni dinlemek istemiyorsan bile o sebebi dinle bence. | Open Subtitles | ويجب عليكِ فعلا أن تنصتي لهذا السبب حتى أن كنتي لا تريدين الأستماع لي |
Ağaçların arasında dolaşıp, hayalet hikayeleri dinlemek aptallık. | Open Subtitles | المشي في الغابة, الأستماع الى القصص الغبية عن الأشباح. |
Orada oturup küçük kızın üvey babası tarafından tecavüze uğradığını dinlemek nasıldır tahmin edemiyorum bile. | Open Subtitles | لا يمكنني التخيل ما كان عليه الأمر بالجلوس هناك الأستماع لحديث تلك الفتاة عن تعرضها للأغتصاب |
Bütün bunları dinlemek bile gülünç. Ah. | Open Subtitles | انه لأمر سخيف الأستماع لكل هذا |
Bütün bunları dinlemek bile gülünç. Ah. | Open Subtitles | انه لأمر سخيف الأستماع لكل هذا |
İngilizceyi dinlemek çok sıkıcı. | Open Subtitles | انه لأمر ممل جدا الأستماع الى انجليزى |
Sonsuz bir baharda aşk şarkısını dinlemek. | Open Subtitles | الأستماع إلى موسيقى الحب في ربيع أبدي |
O nedenle müzik dinlemek biliyorum belki bu işbirliği anlamına gelecek ama ona bakacak olursak tüm Flamanlar işbirliği içindeydi. | Open Subtitles | لذلك أنا أعرف أن الأستماع إلى الموسيقى قد يقال عنه نوع من التعاون لكن وقتها سيكون الشعب الهولندى كله قد أرتكب جريمة التعاون مع الأحتلال |
Peggy'i dinlemen için mükemmel bir sebep daha işte. | Open Subtitles | مما يزيد من مبرر الأستماع الى "بيغى" |
Sence o kaydı bir ara dinlemem mümkün mü? | Open Subtitles | هل تعتقدين بأنه يمكنني الأستماع الي تلك التسجيلات في يوم ما؟ |
Ben sadece, bunu daha fazla dinleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني الأستماع الى هذا بعد الآن |
Bunun dinlemekle uzaktan yakından alakası yok. | Open Subtitles | هذا لايبدو أي شيء مثل الأستماع |
Canım yavaşla ama - Onu dinlemeliydim. Çok kırıcı oldum | Open Subtitles | عزيزي , خفض السرعة أشعر بتوعك - كان علي الأستماع إليه وأخذ أحاسيسه بالأعتبار - |
- Cevabının geri kalanını duymak istemez misiniz? | Open Subtitles | ألا تريدين الأستماع الى ما تبقى من جوابه؟ |