"الأسمنت" - Translation from Arabic to Turkish

    • çimentonun
        
    • çimentoyu
        
    • betonun
        
    • betona
        
    • Ferrous
        
    • betonla
        
    • betondan
        
    • çimentoya
        
    • çimentodan
        
    • çimento
        
    • betonu
        
    • betonlarla
        
    • beton
        
    Yani diyoruz ki, uzun, yavaş ve acılı bir ölüm olan çimentonun derisini yakmasının devam etmesini tercih ederiz. Open Subtitles لذا تقولون أنه من الأفضل أن نراه يموت موتاً بطيئاً و مؤلماً بينما الألكاين في الأسمنت يتابع حرق جلده؟
    20 kiloluk çimentoyu göbeğine saralım bakalım bunun neresi çok şekermiş görelim. Open Subtitles لكي تضعي 50 باوند من الأسمنت بداخلك و نرى مدى متعة هذا
    Çatı yapısı, normal olarak betonun içinde saklanan ucuz demir çubuklardan yapıldı. TED بنية السقف مصنوعة من قضبان حديدية رخيصة مختبئة عادة خلف الأسمنت
    Onunla dalaşırsan kendini betona çakılmış halde nehrin dibinde bulursun! Open Subtitles إذا شاكسته فستجد نفسك ... فيقميصمن الأسمنت في قعر النهر...
    Ferrous Corporation birkaç önemsiz madencilik topluluğu ile uğraşırken savaşamayacak kadar meşgul. Open Subtitles شركة الأسمنت مشغولة كثيراً بالقتال في الحرب للقلق حول مجتمعات عمال المناجم
    - betonla karıştırmak için. Open Subtitles وكان لديهم كوم كبير من الرمل أمام المنزل لكي يخلطوها مع الأسمنت
    Onu ölmeden betondan kurtarıp ameliyata almamız için 4 ilâ 6 saatimiz var. Open Subtitles هذا يعطينا أقل من 4 ساعات لنخرجه من الأسمنت و ندخله غرفة العمليات
    İçgüdülerim, çimentoya batırılarak öldürüldüğünü söylüyor. Open Subtitles غريزتى تقول أن الدفن فى الأسمنت يعنى القتل
    Bileşikler, titanyum dioksid ve çimentodan oluşuyor. TED هذا المركب يدمج ثاني أوكسيد التيتانيوم مع الأسمنت.
    Fabrikanın temeli atılırken dökülen çimentonun içine. Open Subtitles فى الأسمنت عندما صبوا أساسات شركة الكيماويات النباتية
    Test etmeleri gerekiyordu. çimentonun olup olmadığını görmek için. Open Subtitles كان من المفترض أن يختبروا مدى ديمومة الأسمنت.
    Tahminimce onlarca ton çimentonun içinde sıkışıp kalmışsın ve daha önce hiçbir çocuğun... Open Subtitles الامر هو أنك عالق , في ما أظنه . . كمية كبيرة من الأسمنت و أنا لم أرى فتى مهلاً، ما هو عمرك؟
    Brifing, olması gerektiği söylendi. Orada çimentoyu test ederek. Open Subtitles وفقًا للتعليمات، من المفترض أن يختبروا الأسمنت هناك بالأسفل.
    Eğer kauçuk çimentoyu kahve kabının altına sürersek, ısıtıcı çalıştığında... Open Subtitles إن أمكننا إيصال الأسمنت إلى قاع الإبريق مع الإشعال
    Tamam bu kibar beyefendiler karın boşluğunun üstündeki son beton parçasını da kaldırınca betonun altındayken oluşan bütün toksinlerin kalbine gidip sana bir kriz geçirtme ihtimâli var... Open Subtitles هناك احتمال عندما يقوم هؤلاء السادة بنزع آخر قطعة أسمنت من على معدتك كل السموم التي كنت تحتجزها بداخل الأسمنت
    Zaten bir şekilde istedikleri her şeyi elde etmişlerdi. 12 inçlik betona rağmen ayak kokularını alabiliyordum. Open Subtitles لقد استطاعوا أن يذهبوا أينما يريدون لقد كانوا يشمون الطعام من خلال 12 بوصة من الأسمنت
    Ferrous Corporation adının çatışma öncesinde, böyle konulara bulaşmadığı inkar edilemez. Open Subtitles ليس هناك من ينكر أن شركة الأسمنت واصلوا تقدم الصراع حتى الأن
    Bu betonla kıyaslandığında sen ıslak kum gibisin. Open Subtitles أنت مثل الرمل المبلل مقارنة بهذا الأسمنت
    Tuvaletler betondan yapılmıştı ve üstleri kurtçuk denizi gibiydi. Open Subtitles المراحيض كانت من الأسمنت لكنها فى الحقيقه كانت كتله من الضمادات والأربطه
    Ünlülerin ellerini çimentoya basmasından bahsediyor. Open Subtitles إنها تتحدث عن طبعات أيادي المشاهير الذين يطبعونها على الأسمنت
    Buradaki odalar çimentodan yapılmış. Bir hava saldırısı ihtimaline karşın. Open Subtitles الغرف هنا مصنوعة من الأسمنت جيد جدا في حال غارة جوية
    - çimento yüzünden derinizin içten dışa yanmasını engellemek için cildinize sirke sürüyorum. Open Subtitles أنا اضع الخل على جسدك حتى أقلل الحروق داخل جلدك التي سببها الأسمنت
    onları kesmeye başladık ve sonra çatının üzerine yerleştirdik ve betonu döktük ve sonucu görüyorsunuz. TED بدأنا في قطعها ثم وضعناها على أعلى السطح قبل أن نصب الأسمنت وستحصل على هذه النتيجة
    Burada sabah kahvaltısı yapmak yerine üstlerine çöken betonlarla uğraşan hastalar var. Open Subtitles هناك مرضى هنا سقطت عليهم قطع من الأسمنت أثناء تنقلهم صباحاً
    beton ve çeliği azaltmalı ve daha büyümeliyiz ve bizim üzerinde çalıştığımız şey 30 kat yüksekliğinde ahşaptan yapılmış binalar. TED نحتاج أن نقلل حاجتنا إلى الأسمنت والصلب ونحتاج أن نبني مباني أطول، ونحن نعمل على بناء مباني خشبية من 30 طابق.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more