Fakat muhtemelen en kötüsü de kızı tarafından cinsel istismarla suçlanan bir kadının masum olduğundan şüpheleniyordum. | TED | لكن ربما الأسوأ كان أني اشتبهت أن امرأة برئة من الاعتداء ادعته ابنتها البالغة. |
Ama en kötüsü daha gelmemişti. | Open Subtitles | لكن الأسوأ كان ما زال لم يأت بعد |
Ama daha da kötüsü geliyordu. | Open Subtitles | لكن الأسوأ كان ما يزال في الطريق. |
" ve işin en kötüsü, onunla aynı fikirdeydi. | Open Subtitles | و الجزء الأسوأ كان أنها اتفقت معه |
En kötüsü de öfke. İnsanın öfkesini içinde tutması çok zor oluyor. | Open Subtitles | الأسوأ كان الغضب تحتاج للتنفيس عن غضبك |
Ama en kötüsü, babandan kopmaktı. | Open Subtitles | لكن الأسوأ كان الإنفصال عن أبيك |
En kötüsü de sana olanlardan ötürü üzgün olduğumu söylemeyemeden ölecektim. | Open Subtitles | و الجزء الأسوأ كان هو التفكير بأنني سأموت دون الحصول على فرصة ﻷخبرك... بأنني آسف |
Ama en kötüsü, babandan kopmaktı. | Open Subtitles | لكن الأسوأ كان الإنفصال عن أبيك |
En kötüsü de, Keith'in kafası herifin birinin kostümüne takıldı ve... | Open Subtitles | الجزء الأسوأ كان عندما علق رأس (كيث) في زي ذلك الرجل و... |