Daha da kötüsü, arabaların bozulmasından korktukları için Ford pilotlarına tam gaz gitmemeleri sıkı sıkıya emredilmişti. | Open Subtitles | الأسوأ من ذلك أن سائقي فورد ديهم أوامر صارمة لا تذهب الكرات خارج ل الخوف من كسر السيارات. |
Projelerimin bir türlü gelişemediği zamanlar oldu, hatta Daha da kötüsü çok uzun zaman harcadıktan sonra utandırıcı resimlerin ortaya çıktığı zamanlar oldu. | TED | كانت هنالك أوقات فشلت فيها مشاريعي عن السمو أو، الأسوأ من ذلك بعد إنفاق الكثير من الوقت عليها تتكوّن صورة نهائية محرجة نوعاً ما. |
Daha da kötüsü kocası da öldü. | Open Subtitles | الأسوأ من ذلك أن الزوج والزوجة ماتوا |
En kötüsü de, bir katili işe alarak şirket kurallarını çiğnediniz. | Open Subtitles | الأسوأ من ذلك أنك أنتكهتم سياسة الشركة و أستأجرتم قاتل مأجور |
Ama En kötüsü de kalplerinde bunca zehir olanlar herkesi kontrol edemedikleri için sefil halleriyle ruhumuzu öldürmeye çalışanlardır. | Open Subtitles | و الأسوأ من ذلك كله من حاولوا قتلنا و الذين لديهم من الحقد والغل ما لا يستطيعوا التحكم فيه |
Ondan sonra, anne onları terk edecek, ya da daha kötüsü, onları yemek olarak görecek. | Open Subtitles | وبعد ذلك بفترة وجيزة ستهجرهم أو الأسوأ من ذلك تراهم بوصفهم غذاء لها |
Bundan daha kötü ne olabilir? | Open Subtitles | ما الأسوأ من ذلك ؟ |
Daha da kötüsü, değiştirildiler. | Open Subtitles | و الأسوأ من ذلك لقد تم استبدالهم |
Joy'un avukatının bürosuna nitelikli şahitler bulamadığım ve Daha da kötüsü... bir daha Alex kadar tatlı ve zeki bir kadın bulamayacağım için üzülerek gittim. | Open Subtitles | (ذهبت إلى مكتب محامية (جوي .. أشعر بالأسى لأني لم أجد أية شهود, و و الأسوأ من ذلك, بأني لم أجد (أمرأة بجمال و ذكاء (اليكس |
Daha da kötüsü, Molly'i kaybedersin. | Open Subtitles | , و الأسوأ من ذلك (سنخسر (مولي |
- Daha da kötüsü İmparator da! | Open Subtitles | الأسوأ من ذلك... الإمبراطور! |
En kötüsü de seni benden çok seviyor olması. | Open Subtitles | و الأسوأ من ذلك, أنها لازالت تحبكِ أكثر مني |
En kötüsü de Budapeşteli iş adamıydı. Ve tuhaf fantezileri. | Open Subtitles | الأسوأ من ذلك هو رجل الأعمال القادم من "بودايست"، وخيالاته المجنونة. |
En kötüsü de bunu herkes biliyor. | Open Subtitles | الأسوأ من ذلك كله الجميع يعلم بذلك |
Eğer yakalanırsanız ya da daha kötüsü hamile kalırsa onun ailesinin bu işi nasıl idare edeceğini söylemeye gerek bile yok. | Open Subtitles | إن اُمسك بكما أو الأسوأ من ذلك إذا أصبحت حبلى لا يمكننا التنبؤ برد فعل عائلتها - أتظنني لا أعرف ذلك؟ |
Ve hayatımın ilk bölümünü ya onları hayal kırıklığına uğratarak ya da daha kötüsü onun beklentilerini karşılamaya çalışarak geçirdim. | Open Subtitles | أمضيت نصف عمري إما أخيّب آمالهم أو الأسوأ من ذلك أحاول تلبية تطلعاتهم. |