En kötüsü de o. Güzelim gençliğin heba oluyor. | Open Subtitles | هذا هو الأسواء يا لتضييع سن الشباب المثالي |
Daha kötüsü ise iş bitince, 3 haftalık bir dekompresyon süresi geçirmemiz gerekecek. | Open Subtitles | والخبر الأسواء أننا سنستغرق ثلاثة اسابيع - لإزالة الضغط فقط |
Kanımızı almaktan çok daha kötüsünü yaparlar. | Open Subtitles | يُمكنهم أن يفعلو الأسواء إلينا أكثر من حصاد الدماء |
Boğazımı keseceğinizi ya da daha kötüsünü yapacağınızı zannettim. | Open Subtitles | . إعتقدتك ستشق حنجرتى . أو الأسواء |
Benim zamanım seninkinden daha kötüydü. Yaklaşık iki ay tıkılıp kaldım. | Open Subtitles | حصلت على الطريقة الأسواء منك،كنت معاقبة لأجل ذلك... |
Ne kadar kötü? Son 24 saat en kötüsüydü. | Open Subtitles | الـ24 ساعة الاخيرة كانت الأسواء الوباء انتشر في كل القرية الاَن |
Aileler için en kötüsü hangisi merak ediyorum. | Open Subtitles | أتساءل ماهو الأسواء عند الوالدين |
Daha kötüsü, Ray, Gianni'nin berbat olduğunu biliyordu ama arkadaş oldukları için kimseye söylemedi. | Open Subtitles | و الأسواء من ذلك (راي) يعلم بأن (جياني) مقرف لكنه أختار أن يبقي الأمر سراً لأنهم أصدقاء |
Zombiden daha kötüsü ne ki? | Open Subtitles | ما هو الأسواء من الزومبي ؟ |
Ama "Max her zaman en kötüsünü düşünür" demenden dolayı birşey söylemedim. | Open Subtitles | "لأنك كُنْتُِ تقولين ، ""ماكس" دائمًا تتوقع الأسواء |
Daha kötüsünü de yaparsın sen. | Open Subtitles | . أنتى فعلتى الأسواء |
"En kötüsünü düşünüp ona göre hareket etmekte başarılı" | Open Subtitles | "جيدة فى توقع الأسواء" |
Birkaç ay önce de geçirmişti ama bu daha kötüydü. | Open Subtitles | ... لقد حصلت له مرة , بالشهرين المنصرمين , لكن . هذه كانت الأسواء |
Bu en kötüsüydü. | Open Subtitles | هذا الأسواء. |