Kimsenin bilmesine gerek olmayan şeyleri eşelemekten başka bir şey yapmıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يحفرون الأشياء أشياء لا يحتاج أن يعلم عنها أي أحد |
Hırsızlık yapmaya başladı, zaten kolayca sahip olabileceği şeyleri çalıyordu. | Open Subtitles | بدأ يقوم بسرقة الأشياء أشياء كان لديه مثلها بالأصل |
Pac Prep'te popüler olmak istiyorsanız yapmanız ve yapmamanız gereken şeyleri söyleyeyim. | Open Subtitles | إذا أردتِ أن تنجحى فى هذه المدرسة لربما يجب أن أطلعك على بعض الأشياء أشياء تفعليها وأشياء لا تفعليها |
Kurtarmaya değer... kurtarmaya değer çok hoş şeyler var. | Open Subtitles | هناك بعض الأشياء أشياء لطيفة جدا تساوي الحفاظ أشياء جميلة |
Kurtarmaya değer... kurtarmaya değer çok hoş şeyler var. | Open Subtitles | هناك بعض الأشياء أشياء لطيفة جدا تساوي الحفاظ أشياء جميلة |
Dolly, insanlar her türlü delice, ya da yaralayıcı şeyleri yapabilirler. | Open Subtitles | صغيرتي، الناس يصنعون أنواع الأشياء أشياء جارحة، مجنونة |
Olmuş şeyleri görebiliyor. | Open Subtitles | إنه يرى الأشياء أشياء حدثت بالفعل |
Erkekler onu kiralamış... yapmaktan gurur duymadığı şeyleri yapması için. | Open Subtitles | .... بعض الرجال إستأجروه ليقوم ببعض الأشياء أشياء لم يفخّر بالقيام بها |
Birlikte birçok şey yaptık... Eğlenceli şeyler. | Open Subtitles | فعلنا الكثير من الأشياء , أشياء كلها مرح |
Pek çok şey görebiliyorum.. Görülmemesi imkansız olan şeyler görüyorum.. | Open Subtitles | .. يمكنني رؤية الكثير من الأشياء أشياء يراها لا يُمكن ألّا تُرى |
Evet, tabi ki, ama... sadece ne kadar çok şeyi özleyeceğinin farkında değilsindir, bilirsin, küçük şeyler, öpücük gibi. | Open Subtitles | نعم بالتأكيد ولكنك لا تدرك كم أنا مفتقد لهذه الأشياء أشياء صغيرة مثل التقبيل |
Sence dışarıda polis kayıtlarında olmayan şeyler var mıdır? | Open Subtitles | هل فكرتِ من قبل أن هناك بعض الأشياء أشياء لا تتوقف عند تحقيق الشرطة؟ |