"الأصوات من" - Translation from Arabic to Turkish

    • sesler
        
    • sesleri
        
    - Ama, daha önemlisi, şimdi çekip gidersen... ee, sesler geri gelecek. Open Subtitles ولكن الأهم من ذلك .. أنكِ لو خرجتي من هنا الآن ستعود لكِ الأصوات من جديد
    Dışarıdaki sesler annenin abdominal organlarını ve fetüsü saran amniyotik sıvıyı geçmek zorunda olduğu için, fetüsün gebeliğin dördüncü ayından itibaren duymaya başladığı sesler sesiz ve boğuk oluyor. TED لأن الأصوات من العالم الخارجي يجب أن تعبر من خلال أنسجة بطن الأم ومن خلال السائل الأمنيوسي الذي يحيط بالجنين، الأصوات التي تسمعها الأجنة، بدءا من الشهر الرابع من الحمل تقريـبا، هي صامتة و مكتومة.
    Bu da demek oluyor ki çevrelerindeki sesler ve görüntüler sürekli onların dikkatini dağıtıyordu. TED ومعنى ذلك أنهم كانوا على الدوام يُقاطَعون من المشاهد و الأصوات من العالم حولهم .
    Düşman, uçağınızdan gelen bu sesleri duyduğunda çıldıracak. Open Subtitles عندما يسمع العدو هذه الأصوات من طائراتكم
    Pilot kabini ses kayıt cihazı, motorun sesini, arıza uyarılarını ve.. ...gerekli bütün öteki sesleri içermek üzere, kabindeki sesleri kaydeder. Open Subtitles يسجل الأول الأصوات من داخل قمرة القيادة، ويتضمن ذلك ضوضاء المحرك، تحذيرات الكمبيوتر، وأخرى ذات أهمية
    Siyasi ve savunma konuları olmaktan çıkıp, popüler kültürün bir parçası olduklarında, her yerden, kendi platformlarını kullanarak ünlülerden, müzisyenlerden atletlerden gelen sesler. TED حين تنتقل من كونها قضايا سياسية أو توعوية وتصبح جزءأ من الثقافة الشعبية تأتي تلك الأصوات من كل مكان، المشاهير مستخدمين برامجهم، الموسيقيين والرياضيين
    Fakat üst katta bazı sesler duyarak merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. Köşeye ulaştığında bir grup genç Afro-Amerikan'ın zar oynadıklarını gördü. TED ولكنه سمع بعض الأصوات من فوق السلالم، فصعد ليتفقد الأمر. فأتى حول ركن السلم، فوجد مجموعة من الشباب من البشرة السوداء يلعبون الزهر.
    NASA'da, uzaydan sesler duyduğumuzda... Open Subtitles فى ناسا عندما سمعنا الأصوات من الفضاء
    Şey, bir tür... bilirsin, duvardaki sesler gibi. Open Subtitles بعض الأصوات من الجدران
    Alina, ara sıra bazı sesler duyuyor musun? Open Subtitles قولي لي (آلينا)، هل تسمعين بعض الأصوات من وقت لآخر؟
    Etrafındaki sesler eriyerek altın bir... Open Subtitles الأصوات من حولك ممزوجة معًا في كأس...
    Alarm sistemi, Pope'un odasinda bazi sesler tespit etti. Open Subtitles نظام الإنذار يلتقط بعض الأصوات من مكتب (بوب)
    Ancak sonraları verdiğim ve çok daha faydalı olan bir tepki, kelimelerin ardında yatan mesajı çözümlemek oldu. Örneğin, sesler beni evden çıkmamam için uyardığı zaman dikkatimi, kendimi ne kadar güvensiz hissettiğime çektikleri için onlara teşekkür ediyordum, çünkü bunun farkında olursam eğer, bu konuda olumlu bir şey yapabilirdim -- ve hem onları hem de kendimi, artık güvende olduğumuza ve korkmamıza gerek olmadığına dair güven veriyordum. TED ولكن إستجابة متأخرة، وبفائدة أكبر ستكون بمحاولة قراءة الرسالة مابين السطور، لذا عندما حذرتني الأصوات من عدم مغادرة المنزل، حينذاك وددت أن أشكرهم على لفت انتباهي لفكرة عدم شعوري بالأمان -- لأنه لو كنت على علم بها، لفعلت شيئاً إيجابياً حيال ذلك -- ولكن عليّ أن أطمئنهم وأطمئن نفسي بأننا كنا آمنين ولا نحتاج لأن نشعر بالخوف بعد الآن.
    Ama konsantre olduğum zaman, Beynim belirli sesleri yakalayabiliyor. Open Subtitles ولكن عندما أُركّز، مثلما يكون دماغي بإستطاعته أن ينتقي صوت محدد. أستطيع سماع الأصوات من بُعد.
    Bovling sesini Nazi top sesleri gibi kullanıyor. Open Subtitles فهو يستخدِم الأصوات من قاعة البولينغ وكأنّها مدافِع النّازيّين.
    Seyrettim ve ben sadece --ben çok etkilendim dünyanın heryerinden sesleri getirme potansiyelinden, bağımsız sesleri getirme ve gerçekten demokratik, küresel bir televizyon kurma potansiyelinden etkilendim. TED لقد شاهدتها وكنت -- لقد كنت مذهولة بها وبقابليتها لتقديم تلك الأصوات من أنحاء العالم، أصوات مستقلة من كل أنحاء العالم، وإنشاء تلفزيون عالمي ديموقراطي بالفعل.
    O sesleri duymuştum. Open Subtitles يا إلهي سمعت تلك الأصوات من قبل
    Bulunduğunuz odadaki bazı sesleri dinleteceğim Sandy. Open Subtitles سوف نشغل بعض الأصوات من الغرفة (التي كنتِ بها يا (ساندي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more