Çocukları bu gece babalarına bırakmış ve sınırlarını zorlamaya oldukça hevesli. | Open Subtitles | الأطفال مع الأب الليلة وتبحث عن اللعب في كل ما يستحق. |
Çocukları zaten annesine gönderdi. | Open Subtitles | لقد قامت مُسبقاً بإرسال الأطفال مع أمّها |
Evet, karımla Çocukları paylaşan bekçi? | Open Subtitles | ؟ نعم .. جندي المنتزه هذا هو من يُشارك الأطفال مع زوجتك ؟ |
çocukların yemek ile olan ilişkisini gerçekten nasıl değiştirebiliriz? | TED | كيف بامكاننا فعلياً تغيير علاقة الأطفال مع الغذاء ؟ |
Çocuklar, benim kardeşim de bu koruyucu ailenin yanında kalmış. | Open Subtitles | يا جماعة, أخي كان في رعاية الأطفال مع هذه العائلة |
- Çocukları birlikte büyütürüz. | Open Subtitles | في الحال ، يمكننا أن نحصل على الأطفال مع بعض |
Fransızlar, Çocukları ebeveynleriyle birlikte göndermek istiyorlar. | Open Subtitles | الفرنسيون يريدون ترحيل الأطفال مع عائلاتيهم. |
Çocukları anneme bıraksaydık, para yanımıza kalırdı ama ona güvenmedin. | Open Subtitles | كان يجدر بنا أن نترك الأطفال مع أمي ونوفر النقود لكنك لا تثق بها |
Çocukları İspanyolcama hayran bırakmak için son şansım. | Open Subtitles | إنها فرصتي الأخيرة لكي أبهر الأطفال مع أسبانيتي |
Yani, küçük Çocukları ve yaşlı deli insanları içeren bir haber duymadın, değil mi? | Open Subtitles | ألم تسمع أخباراً عن ترك الأطفال مع أشخاص كبار مجنونين ؟ |
Hiçbir beklenti olmadan Çocukları dünyaya getirmek | Open Subtitles | لإنجاب الأطفال مع عدم النظر مُستقبلياً إلى العالم |
Sana anlatacağım, hayatım, ama Çocukları annene bırak. | Open Subtitles | سأطلعك على التفاصيل يا عزيزتي لكن اتركي الأطفال مع أمكِ |
CCT'de geliştirdiğimiz aile yanı bakım modeli o kadar başarılı oldu ki, Çocukları ailelerin yanında tutmak için ulusal bir çözüm olarak UNICEF Kamboçya ve Kamboçya hükümeti tarafından öne çıkarılıyor. | TED | نموذج الرعاية الاسرية التي قمنا بتطويرها في مؤسسة ثقة اطفال كومبوديا نجحت كثيرًا. والتى تتقدم إلى الأمام برعاية يونسيف كومبودبا والحكومة الكومبودية كحل وطني لإبقاء الأطفال مع عوائلهم. |
Destek ve bağışlarımızı, yetimhaneler ve kalıcı bakım kurumlarından alıp Çocukları ailelerinin yanında tutmaya kararlı kurumlara yeniden yönlendirerek. | TED | من خلال إعادة توجيه دعمنا وعطائنا بعيدًا عن دور الأيتام ومؤسسسات الرعاية الصحية بل تجاه المنظمات الملتزمة بإبقاء الأطفال مع عوائلهم. |
Çocukları Helga ve Fritz'e bırakmalıydık. | Open Subtitles | نحن أن يترك الأطفال مع هيلغا وفريتز. |
Çocukları büyük babayla anneye postalayın | Open Subtitles | لم لا تأخذ الأطفال مع الجدة والجد |
Çocukları bizimkilere bırakamayız. | Open Subtitles | لا يمكن أن نترك الأطفال مع أبواي |
Bu noktada çocukların bilgisayarla başka neler yapabildiklerini görmek istedim. | TED | في تلك المرحلة ، أصبحت أكثر طموحا وقررت أن أستكشف المزيد ممّا يمكن أن يقوم به الأطفال مع جهاز كمبيوتر. |
İsmi "Pop-It". Küçük çocukların evdekilerle yaptıkları şeylerle alakalı. | TED | عنوانه "Pop-it" ويتعلق بالأشياء التي يفعلها الأطفال مع آبائهم |
Böyle bir uygulama ve oyun geliştirdim. Çocuklar sözcüklerle oynayabiliyor ve biraz takviye ile, görsel yapıların sesle takviyesi ile, dil öğrenebiliyorlar. | TED | ومن هذه الفكرة أنشأت برنامجًا، لعبة، وبها يلعب الأطفال مع الكلمات ومع الدعم، مع الدعم الصوتي لتلك الأشكال، كان بإمكانهم تعلم اللغات. |
Çocuklar üç farklı senaryo için böyle tepkiler verdi. | TED | وهكذا تفاعل الأطفال مع التجارب الثلاثة المختلفة. |