Yoksa Çocuklar burada yokken sana uğrarım. | Open Subtitles | وإلا فسأزورك، عندما لا يكون الأطفال هنا. |
Yoksa Çocuklar burada yokken sana uğrarım. | Open Subtitles | وإلا فسأزورك، عندما لا يكون الأطفال هنا. |
Çocukları buraya getirdiğimde aklım başka yerlerde oluyor. | Open Subtitles | لقد جلبت الأطفال هنا في الإجازات الدينية و لكن عقلي يسرح |
Buradaki çocuklar çalar. Eşyaları belli bir şekilde yerleştiririm. | Open Subtitles | الأطفال هنا عادة ما يسرقون، و أنا أتركُ أشيائي بشاكلة مؤكدة المظهر. |
Bugün hepimiz burada toplandık çünkü sadece Buradaki çocukların değil, ülkenin her yerindeki çocukların sağlığını ve iyiliğini son derece önemsiyoruz. | Open Subtitles | جميعنا هنا اليوم لأننا نهتم بعمق بشأن صحة ورفاهية ليس فقط الأطفال هنا بشأن جميع الأطفال مثلهم في أنحاء البلاد |
Buradaki çocukları tanımıyorum, anne. Hepsi onun okulundan. | Open Subtitles | لا أعرف أياً من الأطفال هنا يا أمي |
Ortalık yatışana dek Çocukları burada tut. | Open Subtitles | أبقى الأطفال هنا حتى تنتهى هذه المشكله |
Burada çocukların yaşadığını hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أكاد أتصوّر معيشة الأطفال هنا. |
O gün geldiğinde Çocuklar burada olmamalı. | Open Subtitles | وعندما يأتي ذلك اليوم لا يجب أن يكون الأطفال هنا |
Çocuklar burada kesik ağızlı kadın söylentisi yüzünden korkmuş durumdalar. | Open Subtitles | الأطفال هنا خائفون من قبل . أشاعة امرأة - الفم الممزق |
Lime'ın suçlarının sonucunda hastalanan bütün Çocuklar burada yatıyor. | Open Subtitles | كل الأطفال هنا بسبب متاجرة (لايم) بالبنسلين |
Çocukları buraya canavarları beslemek için yollamışlar. | Open Subtitles | يرسلون الأطفال هنا لتغذية الوحوش |
Madam Greta'nın Çocukları buraya getirmesinin bir nedeni var, değil mi? Sorun yok. | Open Subtitles | السيدة (جريتا) تجلب الأطفال هنا لسبب، أليس كذلك؟ |
Bay Herrick, Çocukları buraya getirin. | Open Subtitles | سيد (هيريك) أحضر الأطفال هنا |
Buradaki çocuklar, onları asla terk etmeyeceğimi biliyorlar. | Open Subtitles | الأطفال هنا متيقنون أنّي لن أفارقهم أبدًا |
Buradaki çocuklar gayet iyiler. Yeni şeylere açıklar, öğrenmeye istekliler. | Open Subtitles | الأطفال هنا رائعون، يقبلون وضعهم ويتلهفون للتعلم. |
Buradaki çocuklar biraz farklıdır. | Open Subtitles | الأطفال هنا مختلفون |
Buradaki çocukların düşünmediği şeyleri düşünmeni sağladı. | Open Subtitles | لقد جعلكِ تفكرين حول أشياء لا يفكر فيها الأطفال هنا |
Buradaki çocukların çoğu darağacına doğru sürükleniyor. | Open Subtitles | أغلب الأطفال هنا يتوجّهون إلى المشانق |
Buradaki çocukları normal çocuklarla aynı görmemelisiniz. | Open Subtitles | لا تعتقد أن الأطفال هنا طبيعيين |
Buradaki çocukları seviyorum. | Open Subtitles | أحبُ الأطفال هنا |
Çocukları burada ölüme terketmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أترك الأطفال هنا ليموتوا |
Burada çocukların yaşadığını hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أكاد أتصوّر معيشة الأطفال هنا. |
Çocuklar geldi! Herhangi ağlama üzüntü beyanı istemiyorum! | Open Subtitles | الأطفال هنا ، وأنا لا أريد أن يبكي أحد أو أن يظهر تعاطفا |