Birileri bu darbeyi sayı yayınına adapte edebilme yolunu bulmuş. | Open Subtitles | ثمة من وجد طريقة إرفاق هذا النبض مع بثّ الأعداد |
Bakın, size bir sürü kelime ve bir sürü sayı verdim, ve bu daha çok görsel bir açıklama. | TED | أترون , أعطيتكم للتو كثير من الكلمات وكثير من الأعداد , وهذا في ذاته أكثر من التفسير المرئي . |
Seçimi henüz kaybetmiş değilsin ama rakamlar yanlış bilgi veriyor. | Open Subtitles | لست خاسراً في السباق لحدّ الآن، لكن الأعداد في تناقص. |
Sana verdiği numaraları kullan ve Sark'la bağlantı kur. | Open Subtitles | الإستعمال الذي الأعداد أعطاك وإتصال سارك. |
Elimizdeki rakamları göz önüne alırsak, onu neyin hayatta tuttuğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | نظراً لهذه الأعداد, لا أعلم ما الذي يبقيه على قيد الحياة. |
Ondalık sayılar ile ilgili videonuza denk geldik ve o bunu anladı. | TED | لقد عثرنا على محاضرتك حول الأعداد العشرية وشاهدناها |
Evet. Kabala'da Numeroloji üzerine yazılar vardır. | Open Subtitles | اجل ،، إنها مكتوبةٌ على دراسةِ علم الأعداد في القبلانيه |
Ama hâlâ, çift sayıların, bütün sayıların sadece bir bölümü olması gerçeğinden ötürü çektiğimiz sıkıntı, bizi endişelendiriyor. | TED | ولكن الأمر المزعج هو أن الأعداد الزوجية ما هي إلا جزء من مجموعة الأعداد الصحيحة |
Bu numaralar ne? | Open Subtitles | وهذه المرأة العجوز إلى ماذا ترمز هذه الأعداد |
Çoğunuzun altının bir asal sayı olmadığını bildiğine eminim. Çünkü iki kere üç altıdır. | TED | أنا متأكد أن معظمكم يتذكر أن ستة ليس من الأعداد الأولية لأنه 2 × 3. |
Bugüne kadar bulabildiğimiz o tüm asal sayılar şu yapıdadır: İkinin asal sayı olan bir kuvveti eksi bir. | TED | والغالبية العظمى من الأعداد الأولية التي وجدناها حتى الأن بهذا الشكل: اثنين لعدد أولي، يسلب واحد. |
Bu, yapısı kendisini tanımlayan özel bir sayı türüdür. | TED | وهو نوع خاص من الأعداد التي تصفها طريقة تركيبها. |
Congo gölü üzerinden ve Burundi'den akın eden mültecilerle rakamlar çok arttı. | TED | ارتفعت الأعداد عبر تدفق اللاجئين من بورندي وعلى البحيرة من الكنغو. |
Ancak önemli olan açıkçası rakamlar değil. | TED | ولكن الأعداد ليست هي ما يهم، بكل تأكيد. |
Onların son konuşmasının etrafındaki tüm aktif numaraları kontrol edin. | Open Subtitles | نريد معرفة الأعداد التي خرجت من المبنى منذ آخر مرة قاموا فيها باستخدام أجهزتهم اللاسلكية |
Bunlara, bugün hepimizin kullandığı Arap rakamları denen sayılar ve "sıfır" kavramı da dahildi. | Open Subtitles | و من ضمنها المسماة الأعداد العربية التي يستخدمها جميعنا اليوم و مفهوم الصفر |
Avuç içi ve tarot falı bakarım ve ayrıca internetten Numeroloji sertifikam da mevcut. | Open Subtitles | أقرأ الكف، أوراق التاروت، ولدي شهادة في علم الأعداد من الأنترنت |
Gerçel sayıların tümünün -- yani bir sayı doğrusundaki tüm sayıların -- kesir olmadığını biliyorsunuzdur. | TED | لعلك تعلم أنه ليس جميع الأعداد الحقيقة الممثلة على مستقيم الأعداد هي أعداد كسرية |
Bu numaralar ve resimlerle istediği kişiyi bulabileceğini söylerdi. | Open Subtitles | بتلك الأعداد و الصّور قال أنه يمكن أن يجد أي شخص |
Neyse ki M.Ö. 300 yılı civarında Öklid'in sonsuz sayıda asal sayı olduğunu kanıtladığını hatırlıyordur. | TED | لحسن الحظ ، تذكر أنه وفي حوالي السنة 300 قبل الميلاد ، أثبت إقليدس أن هناك عدداً لانهائياً من الأعداد الأولية. |
Sen karmaşık sayılarla mücadele ederken ben de normal ailenin evinde gezintiye çıkayım. | Open Subtitles | لأتأكد أنه سيطيل وبينما يتصارع مع الأعداد المركبة, أذهب لعمل جولة داخل المنزل. |
Bu rakam serilerinin her biri belirli bir kelimeyi işaret ediyor. | Open Subtitles | كل واحدة من هذه المجموعات . من الأعداد تمثل كلمة معيّنة |
O problemleri çözmek için sistematik yollar geliştirmişti ve böylece sonuçlar hangi sayıyı alırsanız alın doğru olurdu. | Open Subtitles | لقد طور أساليب منهجية لتحليل المسائل بحيث تُصيب الحلول مهما كانت الأعداد التي أخذتها. في عصر الرياضيات الذهبي، |
Onlar yerine bu sayıları kullanarak bu şemayı tekrar çizebilirim. | TED | يمكنني أن أعيد رسم هذا المخطط مستخدمةً تلك الأعداد بدلًا من ذلك. |
Aynı ay aynı Rakamların çıkma olasılığını biliyor musunuz? Hatta herhangi bir zaman çıkmalarının? | Open Subtitles | أتعرفين إحتمالات اصابة نفس الأعداد في نفس الشهر أو أبدا |