"الأعظم في" - Translation from Arabic to Turkish

    • en büyük
        
    • en güzel
        
    • en başarılı
        
    Düşmanımızın davranışlarını durdurmak ve Yotsuba'yı dünyanın en büyük kuruluşu yapmak için... Open Subtitles بما يتعلق بمجموعتنا يوتسوبا والنشاطات الأخرى لكي يصبح المشروع الأعظم في العالم
    Hayatımdaki en büyük zevk bana Nassau'daki teknede bahşedildi, Open Subtitles النشوة الأعظم في حياتِي كَانتْ منحت لي في مركب في ناسو
    - Tabi ki bu üniversitenin tarihindeki en büyük bilimsel atılımdan. Open Subtitles الإختراق العلمي الأعظم في تأريخ هذه الجامعة
    Ama eger dogruysa ve fener içindeyse, yüzyilin en büyük kesfi olur! Open Subtitles لكن ماذا لو السفينة أصلية والمصباح بداخلها سيكون الاكتشاف الأعظم في هذا القرن
    Sorun yok. Buranın en güzel yanı ne biliyor musun? Open Subtitles لا بأس، أتعلم الميزة الأعظم في هذا المكان؟
    Harvard tarihindeki en büyük olaylardan biri olabilir bu. Open Subtitles و إذا يمكن أن أكتشف ما هم هؤلاء يمكن أن يكون البحث الأعظم في التاريخ أي شخص يخدم الجامعة
    Buradakiler dünyanın en büyük Gelgitleridirler ve zengin bir beslenme alanı yarattıkları için deniz yaşamı üzerinde büyük bir etkileri vardır. Open Subtitles ظاهرة المد والجزر هنا هي الأعظم في العالم و بذلك فهي تؤثر في أشكال الحياة المائية مهيئة بيئة غذائية خصبة.
    en büyük mimarları yetiştiren okulun varlığından haberdar olduğumdan beri, o okula girmek istiyorum. Open Subtitles حالما سأكبر لحدّ كاف للإدراك سيكون هناك مدرسة واحدة تظهر المصمّمين الأعظم في وقتنا الحاضر أنا أردت الذهاب إلى هناك
    Üst üste 10 vuruş! İnanılmaz bir şeydi, dostum! Fenway Park tarihindeki en büyük gece! Open Subtitles هذا لا يصدق يا رجل انها الليلة الأعظم في تاريخ منتزه فينواي
    Bunun dünyanın en büyük ayrıcalığı olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles إعتقدت بأنه سيكون الإمتياز الأعظم في العالم.
    Tekerlek insanın en büyük icadıdır ama aynı zamanda da bir ölüm makinesi. Open Subtitles أعظم إختراعات المريخ و لكنه الأعظم في جلب الموت.
    Moğol savaşçıları, Avrupa sınırlarına kadar dayanarak Dünya tarihinin en büyük imparatorluğunu kurmuşlardı. Open Subtitles المحاربون المنغوليون أسّسوا الإمبراطورية الأعظم في التأريخ، إمتدت إلى حدود أوروبا.
    Bir insan tarihin en büyük hazine filosunun parçası olmak varken neden yalan söylesin? Open Subtitles الآن، لماذا يكذب بشأن أن يكون جزء من أسطول الكنز الأعظم في التأريخ؟
    Bir insan tarihin en büyük hazine filosunun parçası olmak varken neden yalan söylesin? Open Subtitles الآن، لماذا يكذب بشأن أن يكون جزء من أسطول الكنز الأعظم في التأريخ؟
    Dünyadaki en büyük adalet sisteminin gücüne tanık olduk. Open Subtitles ونحن شهدنا القوة لنظام العدالة الأعظم في كل العالم
    Tarihteki en büyük toplum mühendisliği başarısına ulaştılar. Open Subtitles العمل البطولي الأعظم في تاريخ الهندسة الإجتماعية
    Hayatının en büyük günü, değil mi, ahbap? Open Subtitles إنه اليوم الأعظم في حياتك يا رفيق، صحيح؟
    Onun kayboluşunun ardındaki gizem perdesi son 20 yılın en büyük olayıydı ya da popüler medya bize böyle gösterdi. Open Subtitles لغز أختفائهم كان الأعظم في الـ 20 عاماً أو كذلك الأشهر كما أوحى لنا الإعلام
    Galaksinin en büyük savaşçısı olabilirsin. Open Subtitles ستكون المحارب الأعظم في المجرّة.
    Bugüne. Hayatımın en güzel gününe. Open Subtitles نخب اليوم، اليوم الأعظم في حياتِي
    Hepinizi ayrı ayrı kutlamak istiyorum... ..çünkü bu yıl Nakatomi Şirketi'nin... ..tarihindeki en başarılı yıllardan biri oldu. Open Subtitles أُريد تهنئة كل واحد منكم لجعلكم هذه السنة أحد السنوات الأعظم في تأريخِ شركة ناكاتومي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more