"الأعماق" - Translation from Arabic to Turkish

    • derinlerde
        
    • derinlere
        
    • Derinlerin
        
    • derinlerden
        
    • derin
        
    • derinliklerinde
        
    • derine
        
    • derinliklere
        
    • dibe
        
    • derinlik
        
    • derinlikte
        
    • derinliklerde
        
    • derinliklerin
        
    • derinliklerdeki
        
    • derinliklerinden
        
    Bunlara tüm derinliklerde hatta en derinlerde rastlıyoruz. TED نحن نرى في كل تلك الأعماق ، بل وحتى في أعماق أكبر.
    Köpekbalıkları, adaların etrafını kuşatıp, derinlerde bekliyorlar. Open Subtitles تطوق القروش مجموعة الجزر هذه ينتظرون متخفيين في الأعماق
    Akıntı daha da soğuyana kadar derinlikleri takip edip daha çok derinlere yüz. Open Subtitles أسبح بعيداً و عميقاً. أتبع التيار حتى تكون المياه باردة للغاية نحو الأعماق.
    Derinlerin Sakini savaşmak istemezse, hala bir şansımız var demektir. Open Subtitles إذا كان ساكن الأعماق لا ينوي القتال هذا يعطينا الفرصة المناسبة
    Şeytan, bütün haşmetiyle derinlerden yükseldi ama o karanlıklar prensini aldatmak istedi. Open Subtitles لقد جاء الشيطان من الأعماق لكنه حاول أن يتفوق على أمير الظلام
    Hepimiz, derin denizlerde yaşayan bazı canlıların ışık saçtığını biliyoruz. TED كلنا يعلم أن بعض مخلوقات الأعماق تتوهج.
    Eğer içinin derinliklerinde... biraz ezilmişsen ve umutsuz bir romantiksen... bir tür aşk delisi çılgın... birisi oluyorsun. Open Subtitles فإذا كان في الأعماق القليل من القمع والرومانسية اليائسة فيصبح نوعاً من
    Elinizden geleni yaptığınızı biliyorum ama sizden daha da derine inmenizi istiyorum beyefendi. Open Subtitles أعرف أنك تفعل ما بوسعك لكنني أريدك أن تبحث في الأعماق يا سيدي
    Zaman geçtikçe, hatırlayabildiği tek şey, derinlerde bir yerlerde eksik bir şeyin olduğuydu. Open Subtitles وبعد فترة جلّ مايستطيع تذكره أنَّ في الأعماق هناك شيء مفقود
    "Denizin altında çok derinlerde suların cam kadar berrak olduğu yerde Open Subtitles في الأعماق ، في الأعماق تحت البحر حيث الماء صافي كأنقي البلور
    "Denizin altında çok derinlerde suların cam kadar berrak olduğu yerde Open Subtitles في الأعماق ، في الأعماق تحت البحر حيث الماء صافي كأنقي البلور
    Akıntı daha da soğuyana kadar derinlikleri takip edip daha çok derinlere yüz. Open Subtitles أسبح بعيداً و عميقاً. أتبع التيار حتى تكون المياه باردة للغاية نحو الأعماق.
    Vücudum kendi kendine derinlere düşmek için yeterli derecede yoğun ve ağırdır. "Serbest düşüş fazı" olarak anlandırılan faza girerim. TED جسمي ثقيل وكثيف بما يكفي للسقوط الحرّ في الأعماق ثم نصل لما نسميه مرحلة السقوط الحرّ.
    Derinlerin Sakini savaşmak istemezse, hala bir şansımız var demektir. Open Subtitles إذا كان ساكن الأعماق لا ينوي القتال هذا يعطينا الفرصة المناسبة
    Bu Derinlerin Sakinleri olarak çağırılanların gücü mü? Open Subtitles هذه هي قوة الاشخاص الذين يسمون بـ ساكني الأعماق ؟
    Akıntılar derinlerden besin zengini suları getirdiklerinde beslenmek için buraya gelirler. Open Subtitles فعندما يجلب التيار الصاعد من الأعماق المواد المغذية معه .يأتون هنا للتغذي عليه
    Proserpexa, derinlerden gelen arındırıcı alevler acı çeken ruhları yakıp kül etsin ve tatlı ölümü getirsin. Open Subtitles بروسيربكسا اسمحي للحرائق من الأعماق بأن تحرق الأرواح المتألمة واحضري الموت الجميل
    Geçmişe bakma yolum, derin sulardaki mercanların fosilleşmiş kalıntılarını kullanmak. TED و أنا أنظر إلى الماضي عن طريق استعمال البقايا الأحفورية لمرجان الأعماق.
    Suyun tekrardan buzulların derinliklerinde donacağı düşünülüyordu. Open Subtitles كان يُعتقد أن هذه المياه سوف تتجلد في الأعماق مجددا
    Uzmanlar, derine inebilir ve fikirleri uygulayabilirler, bu arada çokpotansiyelliler projeye geniş çapta bilgi temin eder. TED يمكن للمختصين الغوص في الأعماق وتنفيذ الأفكار، بينما يجلب ذوي القدرات الكامنة المتعددة اتساع المعرفة للمشروع.
    Akıllı robotlara yerleştirilmiş kamera ve alıcılarla onları derinliklere göndererek salp gibi hayvanların gizli hayatını izleyeceğiz. TED سنستعمل كاميرات وحاملات نماذج على روبوتات ذكية لتتجول في الأعماق وتساعدنا على تتبع سر حياة حيوانات مثل سمكة السالب.
    Bir saatin sonunda, onları dibe bıraktık. Open Subtitles أخيراً، و بعد مرور ساعه من الزمن قمنا بأيداع الجثتين غياهب الأعماق
    Peki ya "kartalın gözü" ve "en derin derinlik" için ne dersin? Open Subtitles ما رأيك بالذهاب إلى "عين النسر" و"أعمق الأعماق" الآن؟
    Bu derinlikte hava yeterli olmaz. Oksijen ve helyum karışımına ihtiyaç var. Open Subtitles الهواء سيكون عديم الفائدة في تلك الأعماق
    Neden bilmem, ama seninle tanıştığımdan beri, zamanımın çoğunu belirli derinliklerin üzerinde parmak uçlarımla tutunarak geçirdim. Open Subtitles لا أعرف لماذا ولكن منذ أن قابلتك وأنا أقضي معظم وقتي معلق بأطراف أصابعي فوق بعض الأعماق
    Takımım olmadan, çevremdeki insanlar olmadan, derinliklerdeki bu macera imkansız olurdu. TED دونهم، دون فريقي، دون كل المحيطين بي، مغامرة الأعماق ستكون مستحيلة.
    Karelerine göz gezdirdiğinizde belirsiz bir anı beyninizin derinliklerinden yüzeye çıkar. TED بينما أنت اتفحص مربعاته ذكرى بعيدة تطفو إلى السطح من الأعماق داخل دماغك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more