"الأفران" - Translation from Arabic to Turkish

    • Fırınlar
        
    • fırın
        
    • fırının
        
    • fırınların
        
    • fırını
        
    • fırında
        
    • Ocakları
        
    • fırınları
        
    • Ocakların
        
    • fırına
        
    • fırınlara
        
    • fırınlardan
        
    atomlar birbirlerini daha fazla iterler ve yıldızların parlamasını sağlayan nükleer Fırınlar oluşmaz. Open Subtitles لذا الأفران النووية التى تجعل النجوم تلمع ,تنهار. النجوم,بما فيها شمسنا,تفقد قوتها وتختفى,
    fırın işleri çok sıcak beni bunaltıyor. Open Subtitles حار جداً في الخلف حيث توجد الأفران و ماشابه
    Geçen salı yaptığımız gibi fırının orada ellerimizle yapalım mı? Open Subtitles أتودّي الذهاب ونفعل أشياءً باليد بالقرب من الأفران مثل الثّلاثاء الماضي؟
    fırınların yakınında, üst katta, altın dişlerle takma dişleri söken biri vardı. Open Subtitles بجوار الأفران كان هناك رجل يقوم بنزع الأسنان الذهبية من الجثث
    Fırınlar aynı zamanda pasta fırını imal eden.... ... meşhur bir firma tarafından üretilmiş. Open Subtitles وكانت المواقد تصنعها شركات شهيرة... متخصصة كذلك بطبخ الأفران
    fırında 15 dakika kadar kalırlardı. Open Subtitles داخل الأفران أستغرق الأمر 15 دقيقة لتحترق الجثث
    Ustam bana Ocakları hazırlattı. çünkü o zamanlar bu iş ocak hazırlama işiydi. TED علمني الخبير إعداد الأفران لأن هذا العمل كان جزء من صناعة وإعداد الأفران حينذاك
    Ocaklar bana daima günlük ekmeğimizi pişiren fırınları anımsatır. Open Subtitles هذه الأفران تذكرني دائمًا بـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ بالفرن الذي نعدّ به خبزنا اليومي
    Ocakların karakterleri olmalı. Tıpkı onlardan doğan parçalar gibi. Open Subtitles الأفران عليها أن تحمل صفات القطع التي تخرج منها
    Fırınlar 12:15'te kapatılmalıdır, çünkü pişirmeye tam 12:30'da başlarız. Open Subtitles و الأفران يتم اغلاقها في الساعة الثانية عشر و الربع لأننا نبدأ بالخبز في الساعة الثانية عشرة و النصف تماماً
    Politikacılar her şeyi inkar ettikleri sırada o Fırınlar hâlâ orada birilerini yakmayı bekliyorlar. Open Subtitles وبينما السياسة تنكر كل شيء ما تزال الأفران تنتظر الحرق
    Bu Fırınlar sadece 1000 derece civarında, o yüzden burda olursa kendini şanslı say. Open Subtitles هذه الأفران درجة حرارتها 1000 فقط. فأعتبروا انَفسكم محظوظين لو أتنهى بكَم الأمر هُنا.
    Ama tavan arasında altı-yedi tane ampullü oyuncak fırın var. Open Subtitles ولكني أعرف أن هناك ستة أو سبعة سهلة خبز الأفران في العلية.
    Her ne şekilde olursa olsun, fırın güneş ışığına maruz kaldığında toksin açığa çıkıyor. Open Subtitles على أية حال، السموم تُصدرُ فقط عندما تتعرض الأفران لأشعة الشمس
    Bu borular fırının üstünde miydi yoksa yanında mı? Open Subtitles هل كانت في أعلى الأفران أم على الجانبين؟
    İkisi de değil. Yerden geliyordu, fırının altından. Open Subtitles لا هذا ولا ذاك، كانت تحت الأفران.
    fırınların sökülerek yeniden yapılması, metal ve curufun temizlenmesi işinde yüksek sıcaklıklarda çalıştı. TED كان يعمل تحت درجات حرارة عالية، يقوم بهدم الأفران وإعادة بناءها وتنظيف ما تناثر من حديد وبقايا الصهر .
    Ve o büyük fırınların duvarın öte tarafında kalan vanaları, Fırınlar dolar dolmaz kısaca test ediliyordu. Open Subtitles و الصمامات التي يتم اطلاقها من الأفران الواسعة و التي هي موضوعة خلف ذاك الجدار يتم اختبارها بشكل موجز حالما يتم ملأ الفرن
    Güneş fırını da ancak o zaman çalışabilir. Open Subtitles وهو الوقت الوحيد التي تعمل فيها الأفران
    fırında bakır, alüminyum... .. tel iletken. Open Subtitles في الأفران النحاس.. الألمنيوم..
    Bradford Caddesi'ndeki Pyne Kalorifer Ocakları'nda. Open Subtitles "ورشة "باين" لإصلاح الأفران ، شارع "برادفورد
    fırınları yak, Pasta Adam' Büyük bir siparişimiz var' Open Subtitles أشعل الأفران يا رجل الكعك لدينا طلبية كبيرة
    Bu plan işe yaramayacak. Ocakların hepsi buz gibi soğuk. Open Subtitles لن تنجح الخطّة فهذه الأفران باردة جدّاً
    Sonra buraya getirilip, fırına verilirler. Open Subtitles ثم . يتم احضارها هنا من غرفة الفطائر و يتم وضعها في الأفران
    Onları araçlarla fırınlara taşıdık. Open Subtitles قمنا بنقلهم بواسطة المصاعد إلى حيث الأفران
    Devlet, bu paneli ele geçirse ve içine koydukları insanlar ölse fırınlardan bir farkı olmaz ki. Open Subtitles أخذت هذه اللوحة الوحيدة ووضعوا الناس داخلها ليموتو فهو مثل الأفران

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more