"الأفطار" - Translation from Arabic to Turkish

    • kahvaltı
        
    • Kahvaltıdan
        
    • kahvaltıya
        
    • Kahvaltıda
        
    • kahvaltıyı
        
    • kahvalt
        
    • kahvaltılık
        
    • gevreğiyle
        
    • kahvaltılarda
        
    • kahvaltılarını
        
    Benim ne zaman otel veya kahvaltı için zamanım var ki? Open Subtitles ومتى أمتلك الوقت كي أذهب للمبيت أو تناول وجبة الأفطار ؟
    İlk önce kahvaltı, sonra yüzme ve şimdi de bu araba gezintisi. Open Subtitles دعوتى الى الأفطار التخطيط الى السباحه و الان هذه الجوله بالسياره
    Otelde kahvaltı servisi 5:30'da başlıyor. Tok karnına izleyebilirsin. Open Subtitles يقدمون الأفطار بالفندق فى تمام الخامسه والنصف يمكنك المشاهده وانت ممتلئ البطن.
    Kahvaltıdan süt çalıp eski bir kakao tenekesinde yağ yaptım. Open Subtitles لقد سرقت اللبن أثناء الأفطار وصنعت الزبده في علبة الكاكاو
    Buna öğle yemeği deyip yukarıya kahvaltıya çıkarız. Tüm kanıtlara karşın, Michael, gayet bilimdışı bir aklın var diyebilirim. Open Subtitles سنحضر هذا الغداء, ثم نصعد لتناول الأفطار عكس كل المؤشرات يا مايكل,
    Kahvaltıda ne yer ve ben onun tipi miyim değil miyim gibi... Open Subtitles ماذا تأكل في وجبة الأفطار وهل انا من النوع الذي يروق لها
    Ben de kahvaltıyı herkes kadar severim ama yine de hayır Open Subtitles ليس و كأني لا أستمتع بتناول الكومات على الأفطار مثل كل الناس و لكن مازلت أعتقد كلا
    Aşağı telefon edip kahvaltı ısmarla. Open Subtitles أتصلي في الأسفل و أطلبي .لنا وجبة الأفطار
    kahvaltı öğle yemeğinden önce gelir. Ah! Mm. Open Subtitles الأفطار يأتى قبل الغداء والزواج يجب ان يأتى قبل رحلة شهر العسل البحرية
    Bu sabah kahvaltı sırasında ondan bir mektup almıştı. Open Subtitles من الذى ارسل لها الخطاب على الأفطار هذا الصباح
    Bir daha asla geceliğiyle ve çoraplarıyla kahvaltı masamızda oturmayacaktı. Open Subtitles لن أراها أبداً ...على مائدة الأفطار بملابس نومها و جواربها...
    Okul koçu ve karısı, mezunlar toplantısında geleneksel olarak futbol takımı için büyük bir krepli kahvaltı hazırlarmış. Open Subtitles حسب التقاليد , يقوم مدرب فريق الجامعة و زوجته بطهي الفطائر الكبيرة لوجبة الأفطار من أجل فريق كرة القدم للمبارة
    Seninle ben, as futbol takımı için büyük bir krepli kahvaltı hazırlasak ne dersin? Open Subtitles ما رأيك إن قمنا أنا و انت بطهي الفطائر الكبيرة لوجبة الأفطار لفريق كرة القدم ؟
    "9'da kahvaltı, 10:30 gibi otelden çıkış, Open Subtitles الأفطار فى التاسعة غادرت الفندق فى 9: 30 ص
    Bir gün kahvaltı için aşağı indiğimde orada duruyordu. Open Subtitles صباح أحد الأيام نزلت لأتناول الأفطار فوجدته
    - Evet, öyle. kahvaltı hazırlıyor, sofrayı topluyor, alışverişe gidiyor yemek yapıyor, bulaşık yıkıyor. Open Subtitles إنه يعد طعام الأفطار ينظف المائدة, يذهب للتسوق
    İlk kez Reuben ile tanıştığımda eski çiftçinin olduğu yerde krupiye oyununda kandırılırken bana bakmış ve kahvaltı ısmarlamıştı. Open Subtitles قابلته لأول مرة عندما ضبطتني أغش في لعبة ورق زمان فدعانى على الأفطار
    Kahvaltıdan sonra hepinizle tek tek ofisimde görüşeceğim. Open Subtitles سوف أقابل كل شخص فيكم شخصيا فى مكتبى بعد الأفطار
    Kızları Kahvaltıdan sonra buraya getirecektim zaten. Open Subtitles على كل حال ، سأذهب أنا والفتاتان بعد الأفطار
    Siz devriyeciler beni kahvaltıya götürmek istediniz. Open Subtitles يا رجال الدوريه أحتاج لطعام أحضروا الأفطار?
    Yarın Kahvaltıda görünürüz ve hiçbir şey olmamış gibi davranırız. Open Subtitles ونظهر غدا عند الأفطار, ونتصرف كأن شيئا لم يحدث ؟
    Baba, bu kahvaltıyı yapmamızdaki tek neden biraz çalışabilelim diyeydi. Open Subtitles أبى ,السبب الوحيد لأننا نتناول هذا الأفطار هوأننقومببعضالأعمال.
    Avukatın olarak, bu ışıldayan kahvalt? Open Subtitles -بِمَا أنني مُحَامِيَكِ الْخاصِّ أَنَصْحكَ بِالْمُرُورِ. -مَعي مُتَأَنِّقَةُ لِقَبُولِ دَعْوَةِ الأفطار,
    Şey, ben en iyisi gidip, adamlara biraz kahvaltılık ayarlayayım. Peki, Frank. Open Subtitles حسناً , من الأفضل أن أذهب لأعد الأفطار للرجال
    Annen, alınma ama votkayı ben de severim ama mısır gevreğiyle tüketecek kadar değil. Open Subtitles و أمكَ، حسناً... أعني، بدون أهانة أنا أحب الفودكا بدوري، ولكن ليس على الأفطار
    O kadar sertsin ki, kahvaltılarda tırnaklarını yiyebilirsin. Open Subtitles أنت شرسة جدا بحيث يمكن أن نتصور .أنك تتناولين الأظافر في الأفطار
    Yoksa bütün subaylarım kahvaltılarını etti mi? Open Subtitles أتريد تناول الأفطار ؟ هل أنتهى جميع الضباط من تناول الأفطار ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more