Çocuk, başkan seçim kağıtlarını almaya geliyor. | Open Subtitles | أيها الولد الصغير الرئيس في طريقه ليأخذ أوراق الأقتراع |
Binlerce seçim kağıdının çalındığına dair dedikodular var. | Open Subtitles | هناك شائعات بأن هناك مئات الآلاف من أوراق الأقتراع المسروقة |
Yanlış kişinin başkan seçilmesi için kritik bölgelerdeki seçim kağıtlarını çaldı. | Open Subtitles | لقد سرق أوراق الأقتراع من جميع الولايات المتأرجحة لذلك تم أنتخاب الشخص الخطأ |
Kadınların oy kullanabileceğini düşünmek, beni mutlu eden tek şeydi. | Open Subtitles | أعتقد الحصول على الأقتراع للنساء كان الشيء الوحيد الذي يجعلني سعيدة |
oy merkezleri kapandığında, konuş. | Open Subtitles | سنتحدث في ذلك عندما تغلق صناديق الأقتراع |
Ulusumuzun oy kullanmaması, tarihsel eksikliği, en büyük yüz karasıdır. | Open Subtitles | تاريخ أمتنا , الخالي من الأقتراع العام هو من بين الفضائح الكبرى |
Pekala, gavatlar, seçim kağıtları nerede? | Open Subtitles | حسناً أيها الملاعين أين أوراق الأقتراع المفقودة؟ |
Onu bulduk, efendim. Hala seçim kağıtlarının izine rastlayamadık. | Open Subtitles | لقد وجدناه يا سيدي لكن ما زال لايوجد أثر لأوراق الأقتراع |
Genel seçim hakkıyla ilgili varoluşçuluk saçmalıklarına mı? | Open Subtitles | تجوله الحقيقي حول الأقتراع العام ؟ |
Ülkenin dört bir yanından kutularca seçim kağıdı vardı! | Open Subtitles | كومات وكومات من أوراق الأقتراع من ولايات من جميع أنحاء البلاد! |
Bugün bir seçim düzenlense, araştırma sonucuna göre, Vali McRyan açık arayla seçimi kazanacak. | Open Subtitles | *إذا حدث الأقتراع اليوم، فـ(جورج مكراين) يفوز بإرتياح* |
Robin bana, dünkü görüşmeden bahsetti. seçim bürosu kapandıktan sonra ofisine doğru gelecektim. | Open Subtitles | (روبن) تحدث إليّ عن محادثتكم ليلة أمس، كنتُ سأجه إلى مكتبكَ ، بعد إنتهاء الأقتراع. |
Dinleyin, Cartman binlerce seçim kağıdını bir yerlere sakladı. | Open Subtitles | أسمعوا (كارتمان) لديه عشرات الآلاف من أوراق الأقتراع مخبئة في مكان ما! |
Kayıp seçim kağıtları nerede? | Open Subtitles | حسناً! أين أوراق الأقتراع المفقودة؟ |
Mitt Romney'nin binlerce seçim kağıdının çalındığı söyleniyor. | Open Subtitles | بأن هناك مئات الألاف من أوراق الأقتراع لصالح (رومني) قد سرقت |
"oy yerinde tanıtım yapmak yasak." Anlamsız. | Open Subtitles | لا يجوز الترويج للحملات" في مراكز الأقتراع" , هذه سخافة" |
Tobruk, seçimler sırasında, oy verme gününden üç veya dört gün önce düştü. | Open Subtitles | سقطت (طبرق) قبل يومين أو ثلاثة أيام من يوم الأقتراع بالأنتخابات |
Ve şimdi bizim oy hakkımız var. | Open Subtitles | , الآن نحن حصلنا على الأقتراع |
Sonra da siyahlara oy kullanma hakkı verilmesi fikrini ortaya atar. | Open Subtitles | ثمقدم فكرة الأقتراع للسود |
- Karşılaştığım ilk oy hakkı taraftarı! | Open Subtitles | تلك مطالبتي الأقتراع الآولى - |