Zaten pencerenin önünden gelip geçen ayaklar yeterince sinir bozucu. | Open Subtitles | فكل هذه الأقدام الماره التي آراها من النافذه ، تخيفني |
Büyük ayaklar? Bazı insanları cezbeder. | TED | الأقدام الكبيرة؟ بعض الأشخاص يفضلون الأقدام الكبيرة |
Hepsini beyine doldurmayın, ama ayarlı ayakları, bacakları ve hatta vücudun bazı kontrol mekanizmalarını koyun. | TED | لا تجعل كل السيطرة في الدماغ. لكن اجعل بعضها في الأقدام المتجانسة، السيقان، وحتى الجسم. |
Köye çıkan yol burası, efendim. yaya olarak yaklaşık beş dakika sürüyor. | Open Subtitles | هذا هو الطريق للقرية يا سيدي قرابة خمسة دقائق سيراً على الأقدام |
Çünkü bir şehri yürüyerek keşfetmek sizi belli bir yere kadar götürür. | TED | لأن استكشاف المدينة على الأقدام هو الحدث الرئيسي بالنسبة لي حتى الآن |
Hani şu Teksas'taki kaçırdığın Pembe ayaklı kazı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتعرف تلك الأوزة ذات الأقدام الوردية التي فقدتها في تكساس؟ |
Acaba bu ayakların ne zamandır nehirde olduğunu söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | إذن هل يمكنك إخباري كم بقيت هذه الأقدام في النهر؟ |
Buraya geldiklerinde araba sesi duymadım. yayan gelmiş olmalılar. | Open Subtitles | لم اسمع صوت سيارة عندما أتوا, ربما جاءوا سيرا على الأقدام |
ayaklar ve sıcak havanın geri dönüşü, kesinlikle ölümcül bir kombinasyon. | Open Subtitles | الأقدام مع عودة الطقس الحار بالتأكيد يشكلان مزيجاً قاتلاً |
Yumuşak deri, modern üretim ayaklar kadife içinde gibidir. | Open Subtitles | الصناعه الحديثه للجلد الناعم الأقدام المغطاه بالمخمل |
Erkek yürüyüşünü gösterme zamanı geldi. Omuzlar geriye, göğüs yukarı, ayaklar ayrık ve baş yukarı. | Open Subtitles | ،الكتفين للخلف، الصدر مرتفع الأقدام على حدة، ترأسي وتباهي |
Podiatry okuluna gittim çünkü ayakları seviyorum. | Open Subtitles | إلتحقت بكلية علاج الأقدام لأنني أحب الأقدام |
Maggie'nin ayakları bu akşam buradan ayrılmasın. | Open Subtitles | ربما طقطقة الأقدام الصغيرة لن تكون لماغي |
Uçma yetisi olmayan penguenler açık kumsalı yaya olarak geçmek zorunda. | Open Subtitles | البطاريق لاتطير، وعندعَودتها يَجِبُ أَنْ تَعْبرَ الشاطئَ المفتوحَ مشياً على الأقدام. |
Şimdiye kadar yapılan en uzun yaya yolculuğunu yaptık, on yıldır yapmayı hayal ettiğim bir şey. | TED | قمنا بأطول رحلة قطبية في التاريخ مشيا على الأقدام شيء حلمت بالقيام به منذ عقد. |
Merhaba. Bundan sonrasını yürüyerek gideceğiz çünkü yol kullanılmaz durumda. | Open Subtitles | لابد أن نكمل سيراً على الأقدام لأن الطريق غير ممهد |
Elbette ki buraya yürüyerek ulaşmak böyle uzun zaman alıyor. | Open Subtitles | بالطبع يستغرق كثيرا من الوقت للوصول هنا مشيا على الأقدام |
Koca ayaklı adamlar hakkında ne söylediklerini bilirsin? | Open Subtitles | أتعرف ماذا يقولون عن الرجال ذوى الأقدام الكبيرة |
Bu oda tekrar hayat bulacak, neşeli sesler ve küçük ayakların patırtıları ile dolacak. | Open Subtitles | هذه الغرفة ستعود للحياة من جديد بأصوات سعيدة وبأصوات طقطقة الأقدام الصغيرة |
Etimiz bitmişti, biz de etraflarını sardık ve yayan olarak üstlerine saldırdık. | Open Subtitles | كنا نحتاج إلى اللحم... و لذلك تحركنا و توجهنا صوبه على الأقدام |
Sadece sizin ve bahçıvanın ayakkabı izlerini bulduk. | Open Subtitles | طبعات الأقدام التي وجدناها تخصك انت و البستاني فقط |
Ayrıca bir dolu Foot Locker anahtarlığı ve bir tane de, ayaklarınızı ölçmek için bu metal zımbırtılardan. | Open Subtitles | بالإضافة إلى رزمة كبيرة مِن حمّالات المفاتيح و هذا الشيء المعدنيّ لقياس الأقدام. |
O ayaklara bakmamı ister misin Yüzbaşı? | Open Subtitles | تُريدني أن ألقي نظرة على تلك الأقدام أيها القائد ؟ |
Demek yedi sel kurbanımızın ayaklarını buldunuz. | Open Subtitles | لقد فهمتُ أنكم وجدتم الأقدام لجثث الفيضان السبعة |
ayak kokması diyabet, sporcu ayağı ya da kangren belirtisi olabilir. | Open Subtitles | الأقدام النَتِنة يُمْكِنُ أَنْ تُشيرَ إلى مرض السكّر قدم الرياضي أو الغرغرينا اختر واحدة لا |
Dün geceden beri kar yağmadı. Tek ayak izleri bizimkiler. | Open Subtitles | لم تمطر ثلوجا الليله الماضيه آثار الأقدام الوحيده هى لنا |
Özgürlüğümü kazanmak için birkaç feet ip kangalını onlara vermiştim. | Open Subtitles | لقد سمحتُ لنفسي أن أستعير هذه الأقدام القليلة من لفة الحبال |
İki ayağını da altına aynı anda koyarsan, bir şey olmayacağını duymuştum. | Open Subtitles | سمعت إذا وضعت كلتا الأقدام عليه في نفس الوقت،لا شيء يحدث |