"الأقَل" - Translation from Arabic to Turkish

    • azından
        
    • en az
        
    En azından içeride sana yardım edebilecek bir polis daha var. Open Subtitles حسنًا، على الأقَل لديَك شُرطي آخَر يُساعدك في السيطرة على الأمُور.
    Konsinye dükkanı daha büyük alan için daha az ödesin ben de en azından kirayı yükselteyim diye konuşup duruyor. Open Subtitles ما زال يُواصل الحديث عن كيف متاجر الشَحن يدفعون أقل لمسَاحة أكبَر. لذا هو على الأقَل سيقوم برفع الإيجَار عليّ.
    Yerel haberler henüz Hollywood'a erişemedi, en azından şimdilik. Open Subtitles الأخبار المَحلية ليسَت كأخبار هوليوود، ليسَ بعد على الأقَل
    Beyler lütfen çıngar çıkartmayın. En azından ölmemi bekleyin. Open Subtitles أيها السادَة لا تَتشاجَرا رجاءً، على الأقَل انتظرا حتى أموت
    Bay Cromwell, Hanımına en az sempatiyle bakan adamdır. Bunu bilmen gerekirdi Elizabeth. Open Subtitles السَيِد كرومويل الرَجُل الأقَل إتحِمالاً لِلِتعاطُف مَع سيَدتِك يجِب أن تَعرِفي ذلِك إليزابيث
    - en az üç tanesi direk temasa geçti. Open Subtitles على الأقَل ثلاثَة منهُم كانو على إتصال مُباشر معَه.
    Bunu yayınladığın anda polisler yerini bulup kapatacaklar, en azından insanlar bütün hikayeyi öğrenmiş olur. Open Subtitles في اللحظَه التي ستنشر أن هُناك مخَرج، ستجده الشُرطة، وتُغلقُه، ولكن على الأقَل النَاس ستعرف القصّة كامله.
    Şuanda en azından yemeğin %30'unu alabildiler. Open Subtitles على الأقَل بهذه الطريقَة حصلوا على ثلاثون بالمئَة من غذائهُم.
    Ve bana doğruları bulmak için söz verdin, en azından denemek için, bu her neyse bunun için değil. Open Subtitles أو على الأقَل مُحاولات للعثُور عليَه، ليَس العثُور على هذا الشيء.
    Ama en azından buraya gelip, onu balkonda görebiliyordum. Open Subtitles ولكن على الأقَل هُنا، بإمكاني رؤيتُها من خلال الشُرفَة.
    Hayatımdaki engeller ne olursa olsun, en azından senin gibi biri olmadığım için teselli buluyorum. Open Subtitles مهما كانت العقبَات التي في حياتي،أغتنِم العزاء من أجل المعرفَة .على الأقَل أنا لستُ مثلك
    Gerçi ikimiz de sıçtık ama o en azından benden hoşlanıyor. Open Subtitles نحَن كلانا في ورطة، ولكن، على الأقَل هو يُحبّني.
    En azından o bunun farkına varmaz. Open Subtitles على الأقَل لَن تكون كذلك بحسب تفكيره
    En azından leydi ve babası üzerindekileri. Open Subtitles عَلى الأقَل ضِد السَيده ووالدِها
    En azından bu kötü haber değildi. Open Subtitles عَلى الأقَل لم تكُن كُلها أخبَار سيِئه
    En azından öldürdüğümü sanmıyorum. Open Subtitles ‬ على الأقَل لا أعتَقد أنني فعَلت ذلك‫.
    En azından öldürmediğimi düşünüyorum. Open Subtitles على الأقَل لا أعتقِد أنني فعلت ذلك.
    En azından geçici olarak J Biriminde kalacaksın, geri kalan mahkûmlar, senin varlığına alışana kadar. Open Subtitles ستمكُث هُنا في الوحدة (جي) مُؤقتاً على الأقَل حتى نرى كيفَ سيتأقلَم بقية السُجناء معَ وجودَك هُنا
    Bana söz ver geri kalan hayatın boyunca günde en az bir kere gülümseyeceksin. Open Subtitles عِدني أن تبتسِم مرّه واحده على الأقَل كل يوم لبقيّة حياتك
    en az 2 kilometre orası. Open Subtitles أعني، هذه لابدّ أن تبعد مِيِل على الأقَل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more