"الأكبرِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • en
        
    • daha büyük
        
    Pekiala, dinleyin beyler Herkes kaldırır ve en büyük alete sahip olan havuzdaki tüm parayı alır. Open Subtitles حَسَناً، اسمعوا يا رفاق كُلّ منكم يضعَ يده في سرواله والرجل منكم هو من لديه الشيء الأكبرِ سيكون هو الرابح للرهان
    en çok dinleyicisi olan program. en verimli zaman dilimi. Open Subtitles التغيير بالجمهورِ الأكبرِ وأفضل الخصائص السكانيةِ.
    Amigo kızlar tarihindeki en fazla oyu alan baş amigo kız benim. Open Subtitles حَصلتُ على رئيسِ رئيسِ المشجعين المُصَوَّتِ... بالهامشِ الأكبرِ في تأريخِ رئيسِ المشجعين.
    Sen daha büyük işlere bakardın. Open Subtitles الرجل الذي إستمرَّ إلى الأشياءِ الأكبرِ والأفضلِ.
    - Beyler, daha büyük aletlere ihtiyacım olacak. - Tamam. Open Subtitles الرجال، سَأَحتاجُ بَعْض الأدواتِ الأكبرِ.
    Bir yardım çalışanı bunun tarihteki en büyük mülteci akını olduğunu ifade ediyor. Open Subtitles موظّف إغاثة واحد وَصفَه كنزوح اللاجئين الجماعي الأكبرِ في التاريخ الحديث
    BAE Doo-sang, tokatçıların rezil lideri, en büyük suç çetesi. Open Subtitles بياي دو _ شين، الزعيم السيئ السمعة عصابة الجريمة الأكبرِ
    - Senenin en büyük reklam satışı ve yazı kadrosunun üzerinde çalıştığı tek paralı proje. Open Subtitles مستحضرات تجميل فابيا ؟ صفقة الإعلانِ الأكبرِ للسَنَةِ،. وتَعْملُ إفتتاحيةُ تخطيطِ مدفوعةِ فقط لاعلي عمل
    Okyanus, yaşayan veya bugüne dek yaşamış en büyük canlının yuvası. Open Subtitles البيت إلى الحيوانِ الأكبرِ الذي يَجِدُ أَو وَجدَ أبداً.
    Burası Avrupa'nın en yüksek eldeğmemiş bölgelerinden biri. Open Subtitles المكان حيث السدّ هو النوعُ الغير ملوّثِ الأكبرِ إرتفاعاً في أوروبا.
    İçlerindeki en büyük ve cafcaflı olanı Gümüş Kraldır. Open Subtitles بين الأكبرِ والأكثر بهرجةِ منهم كُلّهم هو الملكُ الفضّيُ.
    Şu eziklerin en büyük kalabalığı topladığına inanamıyorum. Open Subtitles لا أَستطيعُ أن أصدق بأن أولئك الخاسرين أنضمُّ إليهم الحشدِ الأكبرِ.
    O zaman ben de, bölümün en güçlü altı polisini buraya çağırır ve size yardımcı olmalarını isterim. Open Subtitles ثمّ سَأَحْصلُ على ستّة النوّابِ الأكبرِ الذي أنت أَبَداً رَأيتَ للمَجيء في هنا ويُساعدُك.
    O halde bunu en büyük satıcıyı elimizden kaçırmamıza sebep olurken düşünecektin. Open Subtitles حَسناً، ثمّ أنت should've فكّرَ بشأن ذلك أمامك شَدَّنا مَع البائعِ الأكبرِ.
    1909'dan bu yana olan en büyük paranormal olaya tanıklık ettiniz. Open Subtitles أَعْرفُ. أنت كُنْتَ مشارك في الأكبرِ تمزّق انترديمنسونال المتقاطع... منذ إنفجارِ تونجوسكا 1909.
    Siz, ve kariyerinizin en büyük kumarı. Open Subtitles في الطريقِ للرهانِ الأكبرِ مِنْ مَرتِه.
    Bu, hikayedeki en uzun ve en zor atlayış olacak ama... Open Subtitles هذا التأرجح الأكبرِ في تأريخِ الأدغال
    Buradaki en büyük olay üzerinde çalışıyorum. Open Subtitles أنا أعَمَل في الشيءِ الأكبرِ هُنا
    Göğüslerim daha büyük olmalı demiştim. Open Subtitles أوه! سَألتُ للأثداء الأكبرِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more