Bazıları, 35 milyon nüfusuyla Tokyo’nun dünyanın en büyük ve en güvenli metropolü olduğunu söyleyebilirler. | TED | طوكيو، ب 35 مليون نسمة، هي إحدى أكبر المدن العملاقة وقد يقول البعض أنها الأكثر أمانًا في العالم. |
Bu yüzden acil durum görevlilerinin devamında en güvenli rotayı belirlemeleri için dinleyin. | TED | عليك الاستماع للمستجبيين في حالات الطوارئ لتحديد المسار الأكثر أمانًا. |
en güvenli yer kiler. | Open Subtitles | هذا القبو هو المكان الأكثر أمانًا يمكن أن يكون لكم |
Eğer ateş etmeye başlarlarsa, orası en güvenli yer olacaktır. | Open Subtitles | -ماذا؟ إنّه المكان الأكثر أمانًا ليكون إذا إطلاق النار حدث |
Kulağa garip gelse de, olabilecek en güvenli yer orasıdır. | Open Subtitles | إنه المكان الأكثر أمانًا لتلجأ إليه، قد يبدو وقع ذلك غريبًا |
Burası binanın en güvenli yeri. Oturun. | Open Subtitles | أنت تعلم, هذا هو المكان الأكثر أمانًا فى المبنى, من فضلك |
Ama DVD'm yoktu, ve hangisinin daha iyi olduğuna karar veremediğim için, çoğumuzun zor seçimler karşısında yaptığı şeyi yaptım: en güvenli seçeneği seçtim. | TED | ولكنني لم أحصل على دي.في.دي، ولأنني لم أستطع تحديد الأفضل بينهما، فعلت ما يقوم أغلبنا بفعله تجاه الخيارات الصعبة: أخذت الخيار الأكثر أمانًا. |
Şu an bulunduğunuz yer en güvenli kısım. | Open Subtitles | موقعكم الحالي هو الأكثر أمانًا. |
Silahınız için en güvenli yer. | Open Subtitles | إنه التخزين الأكثر أمانًا لسلاحكم. |
Senin için en güvenli yol bu. | Open Subtitles | هذا الطريق الأكثر أمانًا لكَ. |