Yüzyılın en karmaşık davalarında benim ifademe başvurulmuştur. | Open Subtitles | لقد شهد في بعض الحالات النفسية الأكثر تعقيدا في القرن |
Evet, gezegendeki en karmaşık adama karşı bir şeyler hissediyorum ve her gün onu korumak için aldığım risklerin kıymetini bilmiyor bile. | Open Subtitles | نعم، لدي مشاعر نحو الرجل الأكثر تعقيدا على هذا الكوكب، و، وهو لا يقدر حجم المخاطر ألتي أخوضها كل يوم لحمايته |
Yapmak zorunda kaldığım en karmaşık şey, aranciniler. | Open Subtitles | الشيء الأكثر تعقيدا من المفترض القيام به, ارانسيانس |
İşte bu, insan beyni öyle görünmüyor olabilir ama, tüm evrende bildiğimiz, en karmaşık fiziksek yapıdır. | Open Subtitles | هذا هو ، الدماغ البشري قَد لا يبدو مثله، لكنه النسيج المادي الأكثر تعقيدا الذي نعرفه |
Toplumumuzun en korunmasız bireylerinin sağlık ve bakımları hakkında konuşmak istiyorum. Bu insanlar en karmaşık sağlık problemleri ile uğraşmaktalar. | TED | أود أن أتحدث إليكم عن صحة ورعاية السكان الأكثر ضعفا في بلدنا، أولئك الذين يتعاملون مع القضايا الصحية الأكثر تعقيدا وخطرا. |
Ekibin en karmaşık hızlandırılmış çekim girişimi bir İngiltere ormanındaki tüm büyüme sezonunu tek bir çekimde göstermekti, ...ve bu toplam iki yıl sürdü. | Open Subtitles | الأكثر تعقيدا في إزالة الفواصل الزمنية ، محاولة العلماء لإظهار موسم نمو كامل في الغابات الإنجليزية في لقطة متواصلة واحدة |
Kardiyovasküler sistem bu dönem aldığım dersler içinde en karmaşık olanı ve cerrahi en güçlü olduğum alan değil. | Open Subtitles | نظام القلب والأوعية الدموية هو الجزء الأكثر تعقيدا في هذا الصف الدراسي، والمهارات الجراحية ليست موطن قوتي، لم تكن كذلك من قبل |
Bu, en karmaşık olanı. | TED | هذه هي الأكثر تعقيدا. |
en karmaşık hayvanlar bile alacakaranlık kuşağında saydam hale gelmişlerdir. | Open Subtitles | حتى الحيوانات الأكثر تعقيدا (أصبحت شفافة في (منطقة الغسق |
- Ducky, lütfen dinle. Donanmanın en karmaşık silah sistemlerinden biri hakkında... - ...sana bilgi vermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | إنتبه من فضلك يا (داكي)، أنا أحاول أعلمك درسا سريعا عن نظام البحرية الأكثر تعقيدا |