Size, hayal edilebilir en ölümcül tüketim malının nasıl tanınır hâle geldiğinin hikâyesini anlatacağım. | TED | سأخبركم قصة عن كيفية ظهور المنتج الاستهلاكي الأكثر فتكاً. |
Bu bizim şu ana kadar yapılmış en iyi, en ölümcül, en zorlayıcı sezon olacak. | Open Subtitles | هذا الموسم سيكون الأفضل و الأكثر فتكاً و إمتاعاً. |
Bu bizim şu ana kadar yapılmış en iyi, en ölümcül, en zorlayıcı sezon olacak. | Open Subtitles | هذا الموسم سيكون الأفضل و الأكثر فتكاً و إمتاعاً. |
Rekor sayıda cinayet ve kazara ölümle Tayland turistler için en ölümcül mekanlardan biri haline geliyor. | Open Subtitles | مع جرائم القتل و حوادث الوفيات عند مستوى قياسي مرتفع تايلند تصبح بسرعة واحدة من الوجهات الأكثر فتكاً للسياح |
Kainatın en ölümcül ateşi. Kesinlikle çok iyi. | Open Subtitles | النار الأكثر فتكاً في الكون هذا جيد بكل التأكيد |
Eski dünyanın en ölümcül silahı. | Open Subtitles | السلاح الأكثر فتكاً في العالم القديم |
Duyduğum en ölümcül teknolojiyi Rossum'un eline teslim ettin. | Open Subtitles | أعطيتِ لـ"روسوم" التكنولوجيا الأكثر فتكاً سمعت بها في حياتي |
Suaygırları en ölümcül canlılardır. | Open Subtitles | فرس النهر هو الحيوان الأكثر فتكاً. |
Onun en ölümcül silahı, sürpriz unsuru. | Open Subtitles | ،سلاح الأكثر فتكاً هو عُنصر المفاجأة |
"Kaktüs, zehirli yılanlar ve bu yaratıkların en ölümcül olanı akrepler!" | Open Subtitles | ،أشجار الصبّار، الثعابين السامة" ...و الأكثر فتكاً من الجميع هي "! العقارب |
Üç mevkiden ikisine operasyon yapacak ekipler yolda. Ama yine de Sophia'nın planındaki en ölümcül parça, havaalanı. | Open Subtitles | الفرق في طريقها إلى موقعين من الثلاثة لكنّ المطار هو الأكثر فتكاً في خطّة (صوفيا) |
Ve onun en ölümcül özelliği sabrıdır. | Open Subtitles | وصفته الأكثر فتكاً هي الصبر |
- Kainattaki en ölümcül ateş. | Open Subtitles | -النار الأكثر فتكاً في الكون |