Türkiye’de, buraya benzer bir yerde, Kürt dağları yakınında büyüdüm. | TED | نشأت في بيئةٍ مماثلة في تركيا قرب جبل الأكراد. |
Ne olursa olsun, Kürt değildiler. Hiçbirşey anlamadım. | Open Subtitles | على اية حال, فإنهم ليسوا من "الأكراد" أنا لا أفهم أي شيء |
Bu da Türklerin Kürt Bölgesini işgal etmelerini teşvik eder. Her şey belirsiz hale gelir. | Open Subtitles | الأتراك تفعل مع الأكراد einmaschieren ثم كل شيء سيكون على. |
Hayır, Kürtler, Irak, İsrail ve İran zamanla daha iyi olacak. | TED | لا، فسيُبلي الأكراد بلاءً أفضل، بالإضافة للعراق وإسرائيل و إيران. |
Kürtler de artık bize azınlık muamelesi yapmaktan vazgeçmeliler. | Open Subtitles | ومن الآن فصاعداً لايتعامل معنا الأكراد كأقلية |
İranlılara ve Kürtlere karşı sinir gazı kullandılar. | Open Subtitles | لقد استخدموا غاز الأعصاب ضد الإيرانيين و الأكراد |
Kürtleri ve Boşnakları gördüğümde .hep o odayı gördüm. | Open Subtitles | عندما أرى الأكراد و البوسنيين تلك الغرفة هناك, اني اخبرك. |
İHÖ Kürt Sığınağı'nı işgal ediyor. | Open Subtitles | "تنظيم الدولة تحتل معاقل الأكراد" |
- Kürt işte! | Open Subtitles | - الأكراد البسطاء |
Dedesi bir Kürt'tü. | Open Subtitles | جدهُ كان *كردياً*، الأمر يدعوا للشفقة. (الأكراد وهم طائفة من طوائف العراق يقطنوا شمال العراق ولهم حكومة وأقليماً خاصاً بِهم*). |
Kürtler de artık bize azınlık muamelesi yapmaktan vazgeçmeliler. | Open Subtitles | ومن الآن فصاعداً لايتعامل معنا الأكراد كأقلية |
Evet, Kürtler üzerindeki operasyonunu sorguluyorlar. | Open Subtitles | أجل , إنهم يتسائلون عن عمليات ضد الأكراد |
Afganistan'daki Sovyetleri, Bosna'daki Etnik temizliğini Kürtler'in üstüne kimyasal bomba atıldığını gördüm. | Open Subtitles | والسوفييت في أفغانستان التطهير العرقي في البوسنة والأسلحة الكيميائية في الأكراد |
Kürtler 3000 yıldır bağımsızlık için mücadele veriyorlar ve şu an, sonunda buna ulaşma şanslarının olduğu an. | TED | إن الأكراد لمدة 3,000 عام نشطاء و لهم كفاح و رغبة في الإستقلال . والآن أخيراً هل لهم فرصة ليحققوه . |
Eğer Kürtler boru hatlarını kontrol altında tutabilirlerse, kendi eyaletlikleri için şartları koyabilirler. | TED | إذا إستطاع الأكراد التحكم في خطوط بترولهم , فإنهم يستطيعون أن يشّرعوا ويسيطروا على أحوالهم الداخلية . |
1987'de, Deli Saddam Kürtlere karşı kimyasal silah kullandı ve göz açıp kapayana kadar binlercesini öldürdü. | Open Subtitles | في عام 1987 استخدم صدام حسين الأسلحة الكيماوية ضد الأكراد و قتل الالاف بلمح البصر |
Kürtlere ve İran'a gaz verirken onların umrunda değildi. | TED | عندما قتل الأكراد والإيرانيون بالغاز ، إنهم لم بهتموا بذلك . |
Kürtleri, Türkleri ve Arapları birbirine düşürdüm. | Open Subtitles | لقد جعلت الأكراد والأتراك والعرب يقاتلون بعضهم |
Kürtleri, Türkleri ve Arapları birbirine düşürdüm. | Open Subtitles | لقد جعلت الأكراد والأتراك والعرب يقاتلون بعضهم |