Yo, hayır. Laboratuarda yemek yemek kesinlikle yasak, biliyorsun. | Open Subtitles | لا , أنتَ تعلم بأنه ثمّة سياسة صارمة بحظر الأكل في المعمل |
Ancak böyle açık bir alanda karın doyurmak yemek yemek için tehlikeli bir yol olabilir. | Open Subtitles | لكن الأكل في العراء هكذا قد يكون طريقة خطيرة للحصول على وجبة |
Sandviç olsa ne giderdi şimdi. Ama yatakta yemek yemek yasak. | Open Subtitles | أرغب بأكل شطيرة لكن ممنوع الأكل في السرير |
Çünkü biriyle birlikte yemek yemeyi tercih eden tek canlı salyangozlar değil. | Open Subtitles | لأن الحلزونات ليست الكائنات الوحيدة التي تفضل الأكل في جماعة |
Paris'te nerede yemek yemeyi seviyorsun. | Open Subtitles | إذن أين تحبّين الأكل في باريس؟ |
Spaya gitmek, en sevdiğim restoranda yemek yemek istiyorum bir katili yakalamana yardım etme karşılında birkaç zararsız bağımlılık. | Open Subtitles | أريد فقط أن أذهب إلى منتجع صحّي، تناول الأكل في مطعمي المُفضل، تساهل قليل غير مؤذي بمقابل المُساعدة في القبض على قاتل. |
Dışarıda yemek yemek ve insanlara iğrenç olduklarını söylemek. | Open Subtitles | الأكل في الخارج، وإخبار الناس أنهم مقززين |
Dinleyin kimse boş bir restoranda yemek yemek istemez, değil mi? | Open Subtitles | لا أحد يريد الأكل في مطعم فارغ، صحيح؟ |
Birkaç temel kural belirleyeceğiz, "makineye ayakkabıyla girmek yasak" ve "makinede yemek yemek yasak" kurallarına ilaveten "makineye pantolonsuz girmek yasak" kuralının eklenmesini öneriyorum. | Open Subtitles | أظن أننا سنحتاج لقواعد أساسية ... بالإضافة إلى المتوقعة " ممنوع الأحذية على آلة الزمن " " ممنوع الأكل في آلة الزمن " |
Kafeteryada yemek yemek? | Open Subtitles | الأكل في مطعم المدرسة |
Yemek odasında yemek yemek masa oyunları. | Open Subtitles | ...الأكل في غرفة الطعام العاب اللوح |
Outback Steakhouse'da yemek yemeyi seven ancak porsiyonların çok küçük olduğunu düşünen şişko bir puşt musun? | Open Subtitles | مرحبا، هل أنت وغد ضخم وسمين؟ (والذي يحب الأكل في متجر (اوت باك ستايك هاوس ولكن تظن أن قطع اللحم صغيرة؟ |