Bu gök yüzünün ardında gezegenler, galaksiler, belki de başka evrenler var. | Open Subtitles | السماء هي أبعد من هذه الكواكب المجرات ، وربما غيرها من الأكوان |
Hiperuzayda başka tür evrenler içeren başka membranlar da olabilir hatta komşu membranlar kütle çekimi gibi bazı temel kuvvetleri paylaşıyor olabilir. | TED | تحتوي الأغشية الأخرى على أنواع أخرى من الأكوان متواجدة كلها في الحيز المدمج وقد تتشارك الأغشية المجاورة بعض القوى الجوهرية مثل الجاذبية. |
Farklı bir evrene çekildim. Çünkü her bir evren tehlike içinde. | Open Subtitles | لقد كنت أسحب من كون لآخر لأن جميع الأكوان في خطر |
evrende hayal gücü bir yere ulaşmak için araçtır ama varış noktamız zekamızdır ve hayati olanla büyülü olan arasında nasıl bağ kurulacağını söyleyen de. | TED | وفي كل هذه الأكوان الخيال مركبة تنقلنا والوجهة هي عقولنا وكيفية إعادة التواصل مع الأفكار المبهمة والسحر |
Bu evrenlerin birçoğu asla biyolojik yaşami destekleyemez ve bir nanosaniyede var olup tekrar yok olabilirler, ama yine de bunlar, birlikte olası evrenlerden oluşan geniş bir çoklu evreni oluşturuyorlar, | TED | معظم هذه الأكوان قد لا تكون بها حياة مطلقاً، وربما تومض بوجودها في نانو ثانية، لكن رغماً عن ذلك، مجتمعة تشكّل أكوان متعددة لأكوان محتملة. |
Tehlikede oldugunu biliyordum çünkü ta çoklu evrenin ötesinden hissettim. | Open Subtitles | وعلمت أنك في خطر لأني استبصرت الأمر عبر الأكوان المتعددة |
Bu çalıştırma talimatları -- bu evrenlerden birisinin kaynak kodu, mühendislerden bir notla birlikte, bazı sorunlar yaşadıklarını söylüyor. | TED | هذه أوامر التشغيل هذا في الواقع نص البرنامج لأحد هذه الأكوان معها ملاحظة من المهندس تقول أن بها بعض المشاكل |
Bununla birlikte, bir araya gelerek ilginçlikler içeren ve hayal gücümüzün ötesinde olan, 11 boyuta kadar varan muhtemel evrenlerin içinde olduğu engin bir çoklu evren meydana getirirler. | TED | لكنّها معا تقوم بتشكيل متعدد الأكوان ذو عديد الأكوان على قرابة 11 بعدا و عجائب لا يمكننا تخيّلها. |
evrenler arası seyahat için teknolojimiz var ama seyahat aşırı derecede sınırlı ve kotrollü. | Open Subtitles | لديها التقنية المتطورة للسفر عبر الأكوان ولكن السفر يراقب بشدة ومتابعة مستمرة |
Benim gerçekliğimde, sen başarıyla paralel evrenler arası bir köprü tasarladın ve kurdun. | Open Subtitles | في عالمي ، أنت نجحت في تصميم وبناء جسر بين الأكوان المتوازية مع القليل من المساعدة من أختك |
Bundan önceki evrenler gibi sonrada olmaya devam edecek. | Open Subtitles | ربما وجدت سلسلة من الأكوان قبل هذا الكون وقد يأتي المزيد من بعده |
ve bu paralel evrenler etrafımızda olabilir. | Open Subtitles | و هذه الأكوان المُتوازية .كلها تحيط بنا من كل مكان |
Yaptığınız şey paralel evrenler arasında geçiş yapmak. | Open Subtitles | لكن هذه ليست مُشكِلة لأنك لم تولد قطّ فى هذا الكون ما فعلتُه بآلتك الزمنيّة هو عبور الأكوان |
Farklı şekillerdeki evrenler, yani farklı şekillerdeki davullar bu erken evrede farklı titreşim desenleri oluşturuyor. | Open Subtitles | الذي يجعل الطبلة تهتز قليلا أشكال مختلفة من الأكوان كأشكال مختلفة من الطبول والتي تترك نماذج مختلفة من الاهتزازات |
Çoğu evren yaşama hiç uygun olmayabilir ve bir nanosaniye için var olup sonra yok olmuş olabilir. | TED | معظم هذه الأكوان غير قادر على إحتواء أشكال حياة، و قد يظهر للوجود و يختفي تماما في نانوثانية. |
Çoklu evrende her şey bağlamının dışına çıkar. | Open Subtitles | يصبح الأمر بمجمله غير متسق ضمن منظومة متعدّدة الأكوان |
Sonsuz sayida evren her evrende de farkli birer versiyonumuz var. | Open Subtitles | ثمّةَ أعدادٌ لا نهائيّة من الأكوان و في كلٍّ منها نسخٌ منّا |
Sınırsız bir güce ve sonsuz bir açlığa sahip olup her evreni istila etme ve hepsini Karanlık Boyut'una getirme arayışındadır. | Open Subtitles | "مخلوق مُلطق القوّة والشره يسعى لغزو كلّ الأكوان" "وضمّ كلّ العوالم لبُعده المظلم" |
Diğer yandan, Çokevrenlilik teorisi... sonsuz sayıda alternatif evrenin varlığını savunuyor. | Open Subtitles | نظرية الكون المتعدد من ناحية أخرى تفترض وجود عدد لا نهائي من الأكوان البديلة |
Öteki evrenlerden enerji yakalayarak, bizim güç rezervlerimizi desteklemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | هي كانت تحاول تعزيز إحتياطي طاقتنا بالاستيلاء على الطاقة من الأكوان الأخرى |
Bu küçük evrenlerin herbirinin farklı fizik kanunları olabilir. | Open Subtitles | ولكان هناك العديد من قوانين الفيزياء المختلفة تحكم هذه الأكوان |
Düşüncemiz binlerce farklı evrenden, küçük miktarlarda enerji almaktı, böylece... bir tek evrenle savaşa girme olasılığımız azalacaktı. | Open Subtitles | الفكرة كانت أن تسرق كميات صغيرة من الطاقة من الآلاف من الأكوان المختلفة وبالتالي تقليل النتيجة العرضية في أيّ واحد |
Gamow, evrendeki hidrojen ve helyumun çoğunun | Open Subtitles | ذلك يعني أن وجه الأكوان المتعددة للحقيقة كما تصفها النظرية الكمية يجب أن ينطبق على الأشياء بكل الأحجام البشر و النجوم و المجرات و كل شيء |