| Ben seninle oyun oynamayı seni 18 yıl önce kovduğumda bıraktım. | Open Subtitles | توقفت عن ممارسة الألاعيب معك منذ أن فصلتك قبل 18 عاماً |
| Bu kadar oyun yeter, beni gitmek istediğim yere götür. | Open Subtitles | لا مزيد من الألاعيب خذني فقط لحيث أريد أن أكون |
| Seninle oyun oynayıp, sana geri dönmeye çalışmak ya da canını yakmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن ألعب الألاعيب و أحاول ان أنتقم منك و أن أؤذيك |
| Burası New York. Burada bu tip oyunlar oynamayız. | Open Subtitles | إننا لا نقوم بعمل هذه الألاعيب في نيويورك يا رجل |
| Şimdi oyun oynamayı bırakıp buraya geliş amacımız olan işi yapalım. | Open Subtitles | لذا توقف عن هذه الألاعيب ولنبدأ بفعل ما أتينا هنا لأجله |
| Burada tam olarak ne olduğunu bilmiyorum, adını ne koyacağımı bilmiyorum ama şunu biliyorum ki oyun oynamak için fazla yaşlıyım... | Open Subtitles | انظري، لا أعلم تماماً ما الذي يحدث هنا. لا أعلم ماذا سأطلق على ذلك. ولكنني أعلم أنني كبرت على لعب الألاعيب. |
| Neyse bu senin bileceğin şey, oyun oynamaya niyetim yok. | Open Subtitles | حَسناً هذا من شأنكَ، أنا لَنْ أَلْعبَ الألاعيب |
| Ben senin baban ya da erkek arkadaşın değilim o yüzden benimle oyun oynama. | Open Subtitles | أنا لست والدكِ ، و لست صديقكِ لذا لا تلعبي معي الألاعيب أنا شريككِ |
| Tüm bildiğim rol yapmayı sevmediği ve oyun oynamadığı. | Open Subtitles | جل ما أعرفه أنه لا يحب الألاعيب ولا يمارس الألاعيب. |
| Bu oyun ve entrikalarla bir taç kazanabileceğinizi mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | أتعتقدان أنه بهذه الألاعيب والحيل ستجعلكِ تربحين العرش؟ |
| oyun oynamaktan bıktım. Ne yapmaya çalıştığını ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | فلقد سئمت الألاعيب فكلانا يعرف ما تريد فعله |
| Ona insafsız davranmayacağım çünkü onunla oyun oynamayacağım. | Open Subtitles | و لن أكون وقحاً معها ، لأنى لن أضطر حينها فى لعب الألاعيب عليها |
| oyun artık o kadar eglenceli degil dimi Hollings? | Open Subtitles | هذه الألاعيب لم تعد ظريفة, اليس كذلك هولينغز؟ |
| Artık oyun yok. Palavra yok. | Open Subtitles | لا مزيد من الألاعيب لا مزيد من الكلام الفارغ |
| Bir kere söylüyorum... oyun falan yok artık. | Open Subtitles | سأخبركِ هذا مرة واحدة لا مزيد من الألاعيب |
| Nasıl hastalıklı bir oyun oynuyorsun? | Open Subtitles | عائلتي أيّ نوع من الألاعيب المثيرة للشفقة التي تلعبها؟ |
| Hayır, hayır. Sadece ben. oyun oynamayı bırak. | Open Subtitles | لا، لا،الأمربرمته،خاصبيانا، توقف عن حياكة الألاعيب. |
| Oynadığı tüm o oyunlar, arkadaşları, ve şimdi şu evine-izinsiz-girilmesi. | Open Subtitles | كل هذه الألاعيب التي تلعبها صديقاتها, و الآن, الاقتحام في منزلها |
| Bu oyunu oynamaktan ne zaman vazgeçeceksin, Sketch? | Open Subtitles | متى ستتوقفين عن القيام بتلك الألاعيب يا سكيتش؟ |
| Ben o oyunları bilirim, babamla oynardım. - Yaşadım ben bunları. | Open Subtitles | لا تخدعني كنت أمارس هذه الألاعيب مع والدي |
| Senin yaptığım numaraları, genelde tek başıma yaparım. | Open Subtitles | الألاعيب التى قمت بها معك أقوم بها عادة ً بمفردى. |
| Başka bir hile kabul etmeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نقبل بالمزيد من الألاعيب. |
| Kendi online oyunlarını oynarken hepsi birer yalancı. | Open Subtitles | جميعهن كاذبات يلعبن الألاعيب عبر الانترنت |
| Bu çocuk bizimle oyun oynuyor ve ben bu oyunlardan sıkıldım. | Open Subtitles | هذا الفتى يمارس الألاعيب معنا و أنا أسأم منها بسرعة |