O çılgın füze iki bulmaca daha yazdı. | Open Subtitles | هذا مجنون بالصواريخ وكتبت اثنين من أكثر الألغاز قبل أن انفجرت. |
Eğer dört adım atarsan, gizemli kitapların hepsini orada bulacaksın. | Open Subtitles | إذا خطوتَ أربع خطوات, سوف تجد قصص الألغاز مرتّبة هناك |
Her neyse, o Bulmacaları sever ve bu iyiydi, değil mi? | Open Subtitles | على أي حال, إنها تحب الألغاز, و كان أمراً لطيفاً, تعلمين؟ |
Tabii ki ne kadar gizemi çözerseniz çözün birini gözden kaçırmak kolaydır. | Open Subtitles | بالطبع مهما حللت من الألغاز من السهل دائماً ألا تنتبه إلى أحدها |
Sevdiğim büyük bir gizem var. Bilimdeki bu en büyük çözülmemiş gizem beni büyüledi, belki de kişisel olmasından kaynaklanıyor. | TED | أنا أحب الألغاز العظيمة و مفتون بأعظم الألغاز العلمية غير المحلولة ويمكن بسبب كونها شخصية |
Artık bilmece yok, birinci perde, ikinci perde yok. | Open Subtitles | لا مزيد من الألغاز لا مزيد من ستارة واحد وإثنين |
Bravo, küçük yapboz ustaları. Tüm parçaları bir araya getirdiniz. | Open Subtitles | أحسنتم، يا أسياد الألغاز لقد جمعتم كل أجزاء اللغز معاً |
Ve bunu bilmek, bilimde uzun zamandır süren gizemleri açıklamaya başlıyor. | TED | ومعرفة هذه الشيء، يشرح لنا كثيرا من الألغاز القائمة في العلوم. |
Ve o şu ana kadar dünyada bilinen en karmaşık kodla yazılmış bir mesajı çözdü bir müptela bulmaca dergisindeki. | Open Subtitles | وقد قام بحل رمز من اصعب واعقد واهم الرموز في العالم في مجلة الألغاز اللعينة |
Dostumuz "bulmaca" iğrenç oyunlarını seyretmeyi seviyor. | Open Subtitles | يبدو أن قاتل الألغاز قد جلس هنا ليشاهد لعبته المريضة |
3 Litreden fazlaydı ve sanki bulmaca gibiydi. | Open Subtitles | كانوا تقريباً 30 رسماً يتم ترتيبها مثل قطع الألغاز |
Ama bu gizemli dedektiflik dizilerinin her bir bölümünü izlemiş biriyim, tamam mı? | Open Subtitles | لكن أنا شخص ما قام بمراقبة الجميع في هذه الألغاز ، حسناً ؟ |
Eğer çenemi kapalı tutarsam zarif ve gizemli izlenimi verebileceğimi fark ettim. | Open Subtitles | لقد خمنت ، إذا أبقيت فمي مغلقا بإمكاني أن أتخطى الغزل و الألغاز |
Makaleleri okumak, Bulmacaları çözmek ve onun gibi şeyler. | Open Subtitles | بقرائة المقالات وحلول الألغاز وما إلى ذلك |
Önüme koyduğu Bulmacaları çözmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أكشف حلول الألغاز التي كشفها لي |
Güçlü yeni teknolojilerin her zaman gizemi vardır. | TED | التكنولوجيا القوية الجديدة دائما تحضر معها الألغاز. |
Bu aşamada, bilimin ve felsefenin çözemediği o gizem baki kalıyor: | TED | وفى هذه العملية توجد واحدة من أعظم الألغاز المتبقية في العلم والفلسفة. |
bilmece çözme yeteneği olan birini. | Open Subtitles | ولكن يتطلب تحليلاً شخصاً ماهر فى الألغاز |
Lucas'a yapboz almak için durmam gerekti sonrasında da telefona takılıp kaldım. | Open Subtitles | اضطررت للتوقف عند محل الألعاب لشراء لعبة الألغاز للوكاس وأجريت محادثة بالهاتف |
Evet, aşağı yukarı, bir karavanla dolaşıp gizemleri çözmemiz dışında | Open Subtitles | تقريباً، فيما عدا أننا كنا نقود شاحنة ونحلّ الألغاز. |
Oyuncular bilmeceleri çözüp cevabını tapınağa yazarmış | Open Subtitles | اللاعبين حلوا الألغاز وكتبوا إجابتهم بحائط المعبد |
Buradan kurtulmayı gerçekten istiyorsanız, bilmeceler ve bin bir türlü zorlukla yüzleşmelisiniz! | Open Subtitles | يجب أن تواجه الألغاز و التحديات إن كنت تريد مغادرة هذا المكان |
Son 20 yıldır puzzle dizayn ediyorum. | TED | في العشرين سنة الماضية كنت أقوم بتصميم الألغاز |
bulmacalar benim yaptığım iş, yapabildiğim tek iş. Benim de kocam öldürüldü. | Open Subtitles | كل ما أقوم به هو الألغاز, و هذا كل ما يسعني فعله |
Ancak neyse ki eczacılar ve nörologlar kafamızdan çıkmayan bu ağrılı gizemlerin sırrını çözmek için çok çalışıyorlar. | TED | ولكن لحسن الحظ، يعمل علماء الصيدلة والأعصاب بجد لحل هذه الألغاز الملحة والتي تزن بشدة في عقولنا. |
Evrimsel biyolojideki en büyük gizemlerden biri dinozorların nasıl bu kadar başarılı olduğudur. | TED | أحد أعضم الألغاز في علم الأحياء التطوري هو السؤال حول سبب نجاح الديناصورت المبهر. |
Ama gerçek şu ki, bu garip, yavaş hayat aslında dünyadaki yaşamın en büyük gizemlerinden bazılarına cevap verebilir. | TED | ولكنّ الواقع هو أن هذه الحياة العجيبة البطيئة ربما عندها أجوبة على بعض أعظم الألغاز المتعلقة بالحياة على كوكب الأرض. |