"الألكترونيات" - Translation from Arabic to Turkish

    • elektronik
        
    Paul, elektronik sektöründe liderliği ele geçirmemiz hakkında ne diyorsun? Open Subtitles بول... معنى ما تقوله هو أن نسلم زعامتنا فى الألكترونيات
    Muhtemelen seni arayacaklardır, o yüzden üzerindeki elektronik aletler uzaktan kumandayla açılıp, kapatılabilir böylece fark edilmeyecekler. Open Subtitles ربما يفتشوك, لذا الألكترونيات التي زودناك بها يمكن التحكم بها
    Yonge caddesindeki Bay Acoustic'e soygundan hemen önce soyguncular büyük bir parti elektronik malzemenin uygun bir şekilde alınacağını söylediler. Open Subtitles وعد بأنّ يكون مسروقاً، وعد أنّ يستقبل شحنة هائلة من الألكترونيات بشكل مناسب
    Pembe elektronik eşya kullanmamak bir kural olmalı. Open Subtitles أتعلمي؟ كان عندي قاعدة لا أحب الألكترونيات الورديّة.
    Tamam, beklediğimiz gibi virüs elektronik olan her şeyi bitirecek boyutta her şeye saldırıyor. Open Subtitles حسنا ً , اذا لو هذا الفايروس هاجم بالمعدل والسرعه المتوقعه كل الألكترونيات سوف تتوقف عن العمل
    Konu elektronik olduğunda Addy'nin çılgın yetenekleri vardır. Open Subtitles آدي لديها المهارات في ماتتعلق في الألكترونيات
    - Orada bir elektronik malzeme dükkanı var. Open Subtitles مرحبا,هناك متجر الألكترونيات,مرحبا
    Hayır, EMP sadece elektronik aletlere zarar verir. Open Subtitles لا، هذه القنبلة تدملر الألكترونيات فقط
    Bu tip bir elektronik savaşa girdiğinizde, Open Subtitles النوع من الألكترونيات ستجد نفسك
    Tüm elektronik devreleri, her şeyi, orjinal. Open Subtitles الألكترونيات,وكل شيء بها أصلي.
    Evet, sürekli kullandığımız hemen hemen bütün elektronik aletlerde var. Open Subtitles أجل، كل الألكترونيات التي نستعملها الان
    Pasapot, elektronik eşyalar, telefon, kamera. Open Subtitles الجوازات . الألكترونيات , الموبايلات الكاميرا .
    elektronik alet kullanım giderlerinde indirim mi? Open Subtitles الخصم على الألكترونيات. ؟ (بأننا نهتم لما نقوم به يا (ساره
    Karada, havada ve denizde giden şeyler yaptık. Pek çok çeşitte araçlar, çoğunda biraz elektronik ya da elektrik gücü vardı. Ben bunların hepsini aynı buluyorum. Havada mı, karada mı, denizde mi olduğuyla ilgilenmiyorum. TED لقد فعلنا أفعالاً في البر و في الجو و في البحر. عربات من أنواع مختلفة، مزودة في العادة ببعض الألكترونيات أو بِنُظمٍ كهربائية في داخلها. إني وجدتها كلها متماثلة. و لم اعد اهتم فيما -- لوكانت عربات للبر او للبحر.
    Hayır, elektronik izlenebilir. Open Subtitles "الألكترونيات " قابلة للتتبع
    Küçüklüğümden beri, odamda bütün gün çalışırdım ve hatta annemin yeni radyosunu parçalara ayırmıştım. O gün neredeyse beni öldürüyordu, ama elektronik hakkında çok şey öğrendim. (Kahkaha) Çok eski bir araba aküsü buldum. ve bir endikatör kutusu. Motosiklet içinde bulunan bu küçük cihaz motorcular sağa veya sola dönmek istediklerinde yanıp söner. TED منذ كنت ولد صغير إعتدت أن أعمل في غرفتي طوال اليوم، وحتى أن أخذت قطع من راديوا أمي الجديد، وذلك اليوم كادت أن تقتلني، ولكني تعلمت الكثير عن الألكترونيات. (ضحك) لذا حصلت على بطارية سيارة قديمة، صندوق الإشارة ، وهو جهاز صغير يوجد في الدراجة النارية ، وهو يساعد سائقي الدراجات حيث يومض عندما يريدون الانعطاف لليمين أو لليسار.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more